У нас вы можете посмотреть бесплатно EZAN-AZAN-ATHAN-(SABAH-EZANI)-Mehmet Erarabaci-(Hafız Mehmet Erarabaci) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
(EZAN-AZAN-ATHAN) Ezan, kelime anlamı olarak bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilan etmek anlamlarında kullanılır. Ezan, dini bir terim olarak, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için yapılan çağrıya verilen isimdir. İlk ezan 622 yılında Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin damında okundu. Ezan namaza ve cemaate davettir. ezan İslâm’ın temel prensiplerini kendinde toplayan bir dînî tebliğ, bir davettir. Bunu duyup dinleyen ve kalben inanarak tekrar eden bir mü’min, istikamet üzere olduğu, sahih bir iman ve sâlih bir amele sahip bulunduğu için Allah’a her ezandan sonra dua eder. mümkün olduğu kadar en yüksek ve gür sesle duyurmak gerekir. Bu sebeple müezzinin gür, güzel ve yanık sesli olması müstehap kabul edilmiştir. Ezan, günde 5 (beş) defa okunur. (sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı) her biri için zamanı geldiğinde ezan okunur. yalnızca sabah ezanında (Essalatü hayrün minen nevm) Namaz uykudan daha hayırlıdır. 2 kez söylenir. Ezanın Fazileti ile ilgili hadisler : Câbir (Radıyallahu anhümâ) ’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim ezanı işittiği zaman, Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan ALLAH'ım Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e vesileyi ve fazileti ver. O'nu kendisine va'dettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır, diye dua ederse kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur." Muâviye (Radıyallahu anhümâ), Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ’i: “Kıyamet günü boyunları en uzun olanlar müezzinlerdir” buyururken işittim, demiştir. Ebû Hüreyre (Radıyallahu anhümâ) ’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi. ”