У нас вы можете посмотреть бесплатно Sofie nin Dünyası Felsefe Boyunca Bir Yolculuk или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Jostein Gaarder Sofie'nin Dünyası, MURat uluAT Sofie'nin Dünyası, Jostein Gaarder tarafından yazılmış, felsefe tarihi üzerine bir romandır. Kitap, ana karakter Sofie Amundsen'in gizemli bir felsefe kursuna başlamasını ve varoluşunun ardındaki büyük sırrı keşfetmesini konu alır. Hikaye, Sofie nin evine dönerken posta kutusunda isimsiz, pulsuz mektuplar bulmasıyla başlar. Bu mektuplar ona derin felsefi sorular yöneltir: "Kimsin sen?" ve "Dünya nereden çıktı?". Bu sorular, Sofie'yi gündelik yaşamdan koparıp evrenin büyük sırlarıyla karşı karşıya bırakır. Kısa süre sonra Sofie, daktiloyla yazılmış sayfalar içeren büyük zarflar almaya başlar; bu, bir felsefe kursudur. Kursun eğitmeni, daha sonra adının Alberto Knox olduğu ortaya çıkan gizemli bir filozoftur. Alberto Knox'a göre, iyi bir filozof olmak için gereken tek şey hayret etme yeteneğidir. Felsefe Tarihi Yolculuğu Alberto Knox, Sofie'ye Batı felsefesinin kökenlerini anlatır: • Mitolojik Dünya Görüşü: Hayatın neden böyle olduğunu açıklayan tanrısal öyküler olan mitler, felsefenin ortaya çıkışından önce sorulara cevap veriyordu. • Doğa Filozofları (Miletoslular): Evrenin yapıtaşı olan bir "ilk madde" (örneğin su, hava) arayışında olan ilk düşünürlerdir. Empedokles, doğadaki değişimin toprak, hava, ateş ve su olmak üzere dört "kök" maddenin karışıp ayrışmasıyla gerçekleştiğini öne sürmüştür. • Demokritos: Her şeyin gözle görülemeyecek kadar küçük, ebedi ve değişmez yapı taşlarından, yani atomlardan oluştuğu fikrini (Atom kuramı) ortaya atmıştır. • Sokrates: Gerçek bilginin içimizden geldiğini ve "en akıllı kişi[nin], neyi bilmediğini bilendir" olduğu fikrini savunmuştur. • Platon: Fiziksel dünyanın, ebedi ve değişmez olan tinsel ve soyut örneklerin (idealar) kusurlu kopyaları olduğunu öne sürmüştür. Platon, bu düşünceyi ünlü mağara benzetmesiyle açıklamıştır. • Aristoteles: Platon'un idealarını eleştirerek, "biçim"in (Form) maddede (Madde) bulunduğunu savundu. Ayrıca doğadaki her şeyin bir amaçlılık (telos) taşıdığına inandı. • Helenizm ve Ortaçağ: Helenistik dönem, bireysel kurtuluşu amaçlayan felsefelerle (Stoacılık, Yeni Platonculuk/Plotinos) ve Ortaçağ'da Hristiyan vahyi (inanç) ile Yunan felsefesinin (akıl) uzlaştırılmaya çalışıldığı Augustinus ve Thomas Aquinas gibi düşünürlerle devam eder. • Rönesans ve Barok: Bu dönemler, insanın değerine yönelik inancı (hümanizm), Kopernik'in yeni güneş merkezli dünya görüşünü (helyosantrik) ve Descartes'ın şüpheciliğe dayanan rasyonalizmini ("Düşünüyorum, demek ki varım") içerir. Descartes, zihin ve madde arasında keskin bir ayrım yapmıştır (ikili töz). • Empirizm ve Berkeley: Locke ve Hume gibi İngiliz empiristler, tüm bilginin duyusal deneyimden (deneyim) geldiğini vurgular. Berkeley ise radikal bir empirist olarak, insan bilinci dışında maddî bir dünyanın var olduğunu reddeder. Alberto Knox, Berkeley'in bu görüşünü Sofie'nin dünyası için bir açıklama olarak kullanır. • Aydınlanma ve Kant: Aydınlanma Çağı'nın ana fikri, halkın "aydınlanması" ve rasyonalizmdir. Immanuel Kant, hem rasyonalistleri hem de empiristleri uzlaştırmaya çalışarak, aklımızın dünyayı deneyimden bağımsız olarak algılamayı sağlayan önkoşullara (zaman, uzam, nedensellik) sahip olduğunu öne sürdü. • Romantizm ve Hegel: Romantikler, doğaya ve kendi içlerine yönelik gizemli bir yolculuğa özlem duydular. Hegel, Dünya Tini'nin tarih boyunca tez-antitez-sentez (diyalektik) yoluyla kendi bilincine vardığını iddia etti. • Kierkegaard, Marx, Darwin, Freud ve Çağımız: Kurs, Kierkegaard'ın bireyin varoluşsal seçimlerine, Marx'ın altyapı-üstyapı ilişkisi ve kapitalizm eleştirisine, Darwin'in doğal seçilime dayalı evrim teorisine, Freud'un bilinçdışı (id, ego, süperego) ve rüya yorumu öğretisine ve Sartre'ın varoluşçuluğuna ("insan özgürlüğe mahkûmdur") kadar uzanır. Meta-Hikaye ve Kurtuluş Planı Felsefe kursu ilerledikçe, Sofie ve Alberto'nun gerçekliği sorgulanmaya başlar. Sofie'nin rastladığı kartpostallar ve eşyalar, Binbaşı Albert Knag adlı bir BM gözlemcisine ve onun kızı Hilde Møller Knag'a aittir. Alberto, Sofie'ye Major Knag'ın Lübnan'da olduğunu ve Hilde'nin 15. yaş günü için onlar hakkında bir kitap yazdığını (Sofie'nin Dünyası) açıklar. Alberto ve Sofie, Binbaşı'nın bilincinde yaratılmış düşünce ürünleri ("gölgeler") olduklarını fark ederler. Major Knag, onların dünyasına konuşan köpekler (Hermes), uçan doğum günü pankartları ve hatta fırtınalar gibi olaylarla müdahale etmektedir. Sonuç Plan başarılı olur. Sofie ve Alberto, Binbaşı'nın yazdığı bahçe partisi sahnesinden çıkarak kaybolurlar. Artık kendi gerçekliklerini terk etmiş, Binbaşı'nın dünyasında fiziksel olmayan varlıklar (görünmez bir halk) olarak bulunurlar. Kitabın sonunda, Hilde ve babası Bjerkely'de (Binbaşının Kulübesi'nin bulunduğu yer) Yazdönümü Gecesi'nde otururken, evrenin kökeni (Büyük Patlama) hakkında konuşurlar. Sofie ve Alberto ise kırmızı spor otomobillerinde görünmez bir şekilde oturmakta ve onları dinlemektedir.