У нас вы можете посмотреть бесплатно Kürşad Atalar - İslamcılık или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
İslamcılık #İslamcılıkNedir #İslamcılıkNasılTanımlanmalı #İslamcılık #İslamcılığınÖzellikleri #İslamcılığınPotansiyelleriVeZaafları 0:00:00 Giriş 0:01:58 Genel bir çerçeve 0:07:17 Durum tespiti: yön ve zaman 0:09:01 İslamcılık tanımında dört kriter ve 'içsel' ve 'dışsal' faktör 0:10:47 Müslüman Dünya'sının vermiş olduğu tepkiler: İslamcı - gelenekçi - müslüman modernist ve sekülaristler 0:17:10 Birinci kriter: din-siyaset ilişkisi 0:25:18 Sekülaristlerin moderniteye yaklaşımı 0:27:32 İkinci kriter: modernite eleştirisi 0:50:05 Üçüncü kriter: gelenek eleştirisi 1:02:18 Dördüncü kriter: yöntem 1:07:50 Sonuç: grupların ayırıştıcı hassasiyetleri 1:08:40 İslamcılar kimlerdir, hangi 'damarı' baz alarak tanımlanmalı? İsmet Özel'e göre Milli Görüş. 1:09:46 İslam adına, 'sahtesini' ringe çıkarıyorlar ve İslamcının ringde görünmesi önleniyor. Örnek: Arafat Oslo görüşmeleri, Ercümend Özkan'ın Ahmet Altan'ın programına çıkması -- Bu sunumda sayın Kürşad Atalar'ın İslamcılık kavramıyla alakalı fikrini ve tanımını bulabilirsiniz. Konuşmacı, bu kavramı 'analitik' yöntemle dört kriter üzerinden ortaya koymaya ve böylece test edilebilinir bir huviyet kazındırmaya çalışmakta. Yaklaşık 150-200 yıl önce, Afgani ile başlatabileceğimiz bir 'uyanış' sürecinden söz edebiliriz. Bu süreci 'etkileyen' unsur olarak Batı'yla yüzleşme anılabilir ve harici olduğu iddia edilir, ancak 'belirleyici' yani 'motor gücü' özdendir ve bu düşündeyi temsil eden grup İslamcılardır. Zira islamcılar din-siyaset ilişkisini özden görür, moderniteyi kökten reddeder, geleneği eleştirir ve yöntem konusunda seçicidirler. Bütün bunlar nassa bağlı kalınarak uyum içinde olmasına özen gösterirler. ---- Ümran Dergisi Eylül 2012 ''İslâmcılık konusunda son günlerde Ali Bulaç ile Mümtaz’er Türköne arasında cereyan eden tartışmanın evrildiği noktayı göz önüne aldığımızda, buradan bir hayrın hâsıl olacağını söyleyebilir miyiz? Gelişmeler bunu pek teyit etmiyor; zira gerçekten de cidal, kısır polemiğe dönüşmüş durumda. Peki bu neden çoğunlukla hep böyle oluyor? Ciddi bir mesele, neden hep sonunda kısır polemiklerin konusu oluyor? Aslında belki de İslâmcılığın ne idüğü konusunda konuşmadan önce bu soruya cevap bulmamız gerekiyor. Naçizane kanaatime göre, bu sorunun cevabını iki açıdan vermek mümkün. İlki ‘malumat eksikliği’ yahut ‘veri yetersizliği’, ikincisi ise ‘pozisyon savunusu’ ile alakalıdır. Bendeniz her ikisini de önemli görmekle birlikte, belirleyici faktörün ilki olduğunu düşünüyorum. Yani bizde tartışmaların bir süre sonra kısır polemiğe dönüşmesinin asli nedeni, veriye dayalı analitik değerlendirme yapılamamasıdır. Hele postmodern keyfiliğin rağbet bulduğu bir vasatta, “bana göre” tabirinin susturamayacağı iddia yahut itiraz yoktur! .... Konuya bu açıdan baktığımızda hem Türköne’nin hem de Bulaç’ın okura sunduğu malumatın ‘analitik’ olmadığı değerlendirmesinde bulunabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü her ikisi de yapmış oldukları İslâmcılık tanımının dayandığı verileri açıkça ortaya koymuyorlar. Sadece “bana göre İslâmcılık budur” diyorlar ve ardından da İslâmcılığın akıbeti üzerine ‘büyük’ sözler sarf ediyorlar. Tartışmaya sağdan, soldan, liberal yahut İslâmcı kesimden katılan diğer zevatın da pek farklı bir şey yapmadığını görüyoruz. Zira onların tanımlama çabaları da aynı zaaflarla malul. Kimse ‘kriter’den bahsetmiyor. Hâlbuki bir İslâmcılık tanımı yapılacaksa, mutlaka, belirli kriterlerden hareket edilmelidir ve bu kriterlerin de okur nezdinde ‘kabul edilebilirliği’ olmalıdır. ... Bu bağlamda, bana göre, bir İslâmcılık tanımında 4 kriter üzerinden bir analitik değerlendirme yapılabilir ki bunlar da sırasıyla 1) Din-devlet ilişkisi, 2) Modernizm, 3) Gelenek ve 4) Yöntem’dir. ... İslâmcılar, İslâm’ın bir ‘hayat tarzı’ olduğuna inanır ve kavram ve kurumlarıyla birlikte ‘özgün’ olduğunda ısrarcıdırlar. Ancak Müslüman Modernistler, bu noktada ‘bağdaştırmacı’dır. Bu gruba göre, modernite, temel kavramları itibarıyla olumlanabilecek bir düşünce sistematiğidir. Bu nedenle de, örneğin “demokrasi İslâm’la bağdaşır”, “din bilimle çelişmez”, yahut “asıl özgürlük İslâm’dadır.” İslâmcı: “medeniyet İslâm’dır” söylemini kullanırken, Müslüman Modernist: “İslâm, çağdaş uygarlık ile bağdaşır” söylemini kullanır. Dolayısıyla, bu iki söylemi telif etmek mümkün değildir. Öte yandan gelenekçilerin modernizme bakışı da farklıdır ve ‘reddiyecidir.’ Gelenekçi için modernizm, kavram ve kurumlarıyla birlikte, ‘türedi’dir ve din, gelenekle özdeş olduğu için, her türedi kavram veya kurum merduttur.'' .. Alıntı: Ümran Dergisi Eylül 2012 M.Kürşad Atalar - İslamcılık Üzerine