У нас вы можете посмотреть бесплатно Cennetteyken, Cehennemdeki arkadaşınla konuşacaksın! / 22.01.2019 / Kerem Önder или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Cennetteyken, Cehennemdeki arkadaşınla konuşacaksın! / 22.01.2019 / Kerem Önder فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ يَتَسَاءلُونَ ﴿٥٠﴾ “Derken birbirlerine yönelip sorular sorarlar.” (Saffat 50) قَالَ قَائِلٌ مِّنْهُمْ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٌ ﴿٥١﴾ “İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.” 51 يَقُولُ أَئِنَّكَ لَمِنْ الْمُصَدِّقِينَ ﴿٥٢﴾ “Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?” derdi.” 52 أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَدِينُونَ ﴿٥٣﴾ “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?” 53 قَالَ هَلْ أَنتُم مُّطَّلِعُونَ ﴿٥٤﴾ “Konuşan o kimse, yanındakilere, “Bakar mısınız, hâli ne oldu?” der.” 54 فَاطَّلَعَ فَرَآهُ فِي سَوَاء الْجَحِيمِ ﴿٥٥﴾ “Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.” 55 قَالَ تَاللَّهِ إِنْ كِدتَّ لَتُرْدِينِ ﴿٥٦﴾ “Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin.” 56 وَلَوْلَا نِعْمَةُ رَبِّي لَكُنتُ مِنَ الْمُحْضَرِينَ ﴿٥٧﴾ “Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum.” 57 “(Ne mutlu bize ki), artık bir daha ölmeyeceğiz, değil mi?” (Saffat 58) “Önceki ölümümüzden başka ölüm yok; azap da görmeyeceğiz.” (Saffat 59) “Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.” Saffat 60 “Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar!” Saffat 61 “Birinci Mesele Bil ki, cennetlikler hakkında, Allah Teâlâ, onların içki meclislerinde bir araya gelip birbirleriyle konuştuklarından bahsetmiştir. Zira aklı başında kimselerin İçerken yaptıkları sohbet tatlıdır. Keza tehlike sebepleri biraya gelmişken onlardan kurtulma yolunu bulmak da lezzet veren şeylerdendir. İşte Allah Teâlâ bunu zikrettiği gibi, bu ayette de, cennetliklerin içki içmek için bir araya gelip karşılıklı konuşmaya ve birbirlerine sorular sormaya başladıklarında, onların konuşacakları şeylerin, dünyada iken kendileri için, ilahî azaba düşmeyi gerektiren şeylerin bulunduğunu; ama şükür ki, bu şeylerden kurtulmuş olduklarını ve ebedî saadeti elde ettiklerini hatırlamaları olduğunu belirtmiştir, ki, bunların dile getirilmesinin maksadı, cennetliklerin sevinçlerinin ve sunarlarının doruk noktaya çıktığını belirtmektir. İki Arkadaşın Akıbeti Ayetteki "İçlerinden bir sözcü der ki: "Sahi, benim (dünyada) bir arkadaşım vardı" ifadesine gelince, bu, "Cennetliklerden birisi, "Benim dünyada bir arkadaşım vardı. O, bana, "Gerçekten sen de, kati inananlardan mısın?" derdi. Yani, "öldükten sonra dirilmeyi ve Kıyameti tasdik ettiğim için beni azarlar ve buna taaccüb ederek, "Biz öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman gerçekten hesaba çekilecek miyiz?" derdi" demiştir. Buna göre mana, "o arkadaşım bu sözleri, benim bu inancımı yadırgama üslubuyla söylerdi" demektir. Daha sonra, cennetliklerden olan bu adam, o arkadaşını görüp ve ona, "Siz (onun durumuna) vâkıf olmak ister misiniz?" Derken o, bakıp, bunu... gördü" şeklinde hitap ettiği için, kendisiyle beraber oturanlara, bu kimsenin ateşte olduğunu göstermek suretiyle, kendi sürûrlarını arttırmayı onları davet ederek, böyle söyler. Doğruya en yakın olanı bu kimsenin muttali olmak için biraz gayret gösterdiğini düşünmektir. Çünkü o, eğer külfetsiz bir biçimde bu işe muttali olmuş olsaydı onun böyle bir ittilâ'ya, böyle bir külfete ihtiyacı kalmazdı. İşte bundan dolayı bazı alimler, bu kimsenin, cennetin çevresine kadar gittiğini, böylece de ona, o cehennemde muttali olduğunu; derken onu, cehennemin ta ortasında gördüğünü ve azarlayarak ona, "Vallahi, sen az kaldı beni de helak edecektin!" yani, "Seni beni, öldükten sonra dirilmeyi ve Kıyameti inkâra çağırman sebebiyle, az kalsın beni de helak edecektin. Şayet, hakka iletmek ve bâtıldan da korumak suretiyle Rabbimin bana olan lütfu olmasaydı, "Ben de, senin gibi, elbette ateşte hazır bulundurulanlardan olacaktım" dediğini söylemişlerdir. Bu cennetliğin, şu anda, cehennemliklerden olan dünyadaki dostuna karşı söylediği söz bitince, sözü tekrar, cennetliklerden olan beraber oturduğu kimselere yönelterek, "Biz bir daha ölmeyecek değil miymişiz?" demiştir. Bu hususta şu iki görüş ileri sürülmüştür: a) Cennetlikler, cennete girdikleri sırada kendilerinin ölmeyeceklerini bilemiyorlardı. Binâenaleyh, ölüm, beyaza çalan bir koç biçiminde getirilip kesildiğinde, artık bundan sonra hiç Ölmeyeceklerini anlamışlardır. İşte bundan dolayı, belki de onların, "Biz bir daha ölmeyecek değil miymişiz?" şeklindeki sözleri, "Ölümün boğazlanmasından" önce söylenmiş bir sözdür. Web / http://keremonder.com Facebook / / kereminden Twitter / / keremonder1 Instagram / / kerem_onder SoundCloud / / keremonder İngilizce Altyazı Kanalı / / keremonderenglish Almanca Altyazı Kanalı / / keremonderdeutsch