У нас вы можете посмотреть бесплатно Cehennemdekilerin ikilemi? - Rahman 39-45 tefsiri / Kerem Önder или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
“İşte o gün insana da cine de günahı hakkında soru sorulmaz (çünkü her şey apaçık ortadadır).” Rahman 39 “Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.” 41 “İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.” 43 “Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.” 44 “O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?” 45 “Bunun anlamı, "Hiç kimseye günahından sorulmaz ve ona "Günahkâr sen misin, ya da başkası mı?" denilmez. Veya, "Sizden günahkâr olan kimdir?" denilmez. Bilakis onları, gözlerinin siyahlığı vb. şeylerle tanırlar. Cenâb-ı Hak, "O gün yüzler de vardır; üzerlerini toz toprak (bürümüştür). Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacaktır" (Abese, 40-41) buyurmuştur. İkincisine göreyse, bu, onlardan herhangi bir fidyenin alınmayacağını beyândır. "Onların yüzleri, simsiyahtır" (Zümer, 60) Cenâb-ı Hak, "…geçmişe gücünüz yetiyorsa..." (Rahman, 33) ifadesiyle, orada onlar için bir kaçışın olmadığını; “birbirinizi kurtaramayacak, yardımlaşamayacaksınız..." (Rahman, 35) ifadesiyle, onlardan bu azaba mani olacak kimsenin bulunmadığını, "sorulmaz" ifadesiyle de, onlar lehine alınacak hiçbir fidyenin olmadığını beyan vardır. Günahkâr, "Ben de, bu arada (çaktırmadan) sıvışabilir, paçayı kurtarabilirim, oldubittiye getirebilirim" diyebilir. İşte bu sebeple Cenâb-ı Hak, "Dünyadakinin aksine, hiçbir günahkâr gizli kalamaz..." buyurmuştur. Çünkü, dünyada iken, meselâ, bir kaç kişi, küçük bir grup, kaçıp gizlenmeleri, göze görünmemeleri sebebiyle, o umumî azabtan kurtulabilirler. (Ama, ahirette böyle olmaz.) Bu yakalamanın nasıl olduğunun anlatılması ile, onlara nasıl bir ceza verileceği ortaya konmaktadır. Çünkü sadece perçemden (kâkülden) yakalamada bile, yakalanan için bir zillet ve hakir kılma vardır. "Ayaklardan" yakalanma da böyledir. Onların perçemleri ile ayakları biraraya getirilir. Bu izaha göre, bu hususta şu iki ihtimal vardır: 1) Bu iş, sırt tarafından olur. Böylece onların perçemleri, ayakları ile sırt tarafından bir araya getirilip, bağlanır. Böylece de göğüsleri, bir tümsek (bir daire) gibi olur. 2) Bu iş, yüz tarafından olur. Böylece de, onların başları dizlerinin üzerine konur, perçemleri, ayak parmaklarına bağlanır. "Onlar bunun ve kaynar suyun arasında gidip-gelirler" Bu ayet tıpkı, "Eğer onlar (susuzluktan) feryâd edip, su isterlerse, kalın bir mâyîye benzer bir su ile suvarılacaklar" (Kehf, 29) ve "Onlara "tadın bu yangın azabım" denilir" (Hacc, 22) ayetleri gibidir. -------------------------------------------------------------------------------- Web / https://keremonder.com Facebook / / kereminden Instagram / / kerem_onder_hoca X / / keremonder1 Podcast / https://anchor.fm/keremonder din,ilim,fıkıh,dini videolar,sohbet,sohbetler,dini sohbetler,kerem önder,kerem önder hoca,tefsir,Allah,ilim yayma,ihramcızade,ihramcızade ilim yayma,