У нас вы можете посмотреть бесплатно (221) Hutbe-i Şamiye (33) Sh 496 | Hakikat Çekirdekleri (15-20) Ruh bir kanun-u zîvucud-u haricidir или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
AvAliKurt ile Mektubat derslerini yayınladığımız bu kanal dışında, Risale-i Nur Külliyatı’ndan Sözler Mecmuası derslerini de yeni kanalımız olan "Risale-i Nur Dersleri Ali KURT" adresine abone olarak takip edebilirsiniz. İrademiz dışındaki YouTube reklamları nedeniyle arzu eden kardeşlerimiz Premium üyeliğine geçerek dersleri reklamsız olarak izleyebilirler. / @risale-inurderslerialikurt SAYFA 496 9- Mahall-i taalluk-u kudret olan her şeydeki melekûtiyet ciheti, şeffaftır, nezîhtir. 10- Âlem-i şehâdet, avâlimü’l-guyûb üstünde tenteneli bir perdedir. 11- Bir noktayı tam yerinde îcâd etmek için, bütün kâinâtı îcâd edecek bir kudret-i gayr-i mütenâhî lâzımdır. Zîrâ şu kitab-ıkebîr-i kâinâtın her bir harfinin, bâhusus zîhayat her bir harfinin, her bir cümlesine müteveccih birer yüzü, nâzır birer gözü vardır. 12- Meşhurdur ki, hilâl-i iyde bakarlardı. Kimse bir şey görmedi. İhtiyâr bir zât yemin ederek, “Hilâli gördüm” dedi. Halbuki gördüğü hilâl değil, kirpiğinin tekavvüs etmiş beyaz bir kılı idi. O kıl nerede, kamer nerede? Harekât-ı zerrât nerede, fâil-i teşkîl-i envâ‘ nerede? 13- Tabiat, misâlî bir matbaadır, tâbi‘ değil. Nakıştır, nakkāş değil. Kābildir, fâil değil. Mistardır, masdar değil. Nizâmdır, nazım değil. Kanundur, kudret değil. Şerîat-ı irâdiyedir, hakîkat-i hâriciye değil. 14- Fıtrat-ı zîşuûr olan vicdandaki incizâb ve cezbe, bir hakîkat-i câzibedârın cezbesiyledir. 15- Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüv der: “Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su meyelân-ı incimâd ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metîn demir, onu yalan çıkaramaz. Sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, irâdeden gelen evâmir-i tekvîniyenin tecellîleridir, cilveleridir. 16- Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşı bir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte şu‘le-feşân olmuştur. 17- Kelime-i şehâdetin iki kelâmı birbirine şâhiddir. Birincisi ikincisine burhân-ı limmîdir. İkincisi birincisine burhân-ı innîdir.