У нас вы можете посмотреть бесплатно Uyanıklık yapma, uyan! | PENCERE или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
                        Если кнопки скачивания не
                            загрузились
                            НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
                        
                        Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
                        страницы. 
                        Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
                    
Bu çağda uyanık görünmek kolay. Baksan, herkes her şeyi biliyor, herkes bir şeylerin peşinde. Gözler çakmak çakmak… Peki ya kalbin? Kalbin uyanık mı? İçeride nefsimiz, dışarıda cazibedar enstrümanların sıkı markajıyla dünyaya öyle kapıldık ki, kendimize yabancılaştık. Gözümüz dışarıda. Herkesin yaptığına bakıyor, uydum akıllılıkla hareket ediyoruz. “Ne yapıyorsun?” ikazlarına ise “Ben de herkes gibiyim” diyoruz. Amma velakin unutmamak lazım ki herkes sana ancak mezar kapısına kadar eşlik eder. Sonra? Sonrası yalnızlık, sonrası hesap. Ve ne yazık ki, çoğumuz bu hakikati ya çok ileri yaşlarda ya da ağır imtihanlarla fark ediyoruz. Gençliğimizin parlak ışığı altında “uyanığım” zannederken, aslında gafletin koyu uykusundaymışız. Çoğu zaman, geriye dönüp baktığımızda anlıyoruz; o farkındalık sandığımız şey aslında koyu bir rüyaymış. Tıpkı rüyasında uyanıp hâlâ uykuda olan birinin, rüyasını hikmetli bir hatıraymış gibi anlatmasına benziyor bu hâlimiz. Oysa gerçek uyanış, baş gözünü açmakla değil, kalp gözünü aralamakla başlar. Ey nefsim… Gel, kendini kandırma. Devekuşu gibi tehlikeyi görüp başını toprağa gömmekle kurtulamazsın. Avcı seni görüyor. Gözünü kapatmak, gerçeği yok etmez, etmiyor. “Zaman değişti” diyorsun. “Herkes dünyaya dalmış.” “Ben de öyleyim, ne yapayım?” Hayır, yanılıyorsun. Bak, ölüm değişmedi. Kabir hâlâ orada. Acz ve fakr hâlâ insanın fıtratı. Unutma! Bu hayat bir misafirlik. Yüzde doksan dokuz ahbabın çoktan asıl vatanına gitti. Geriye kalanlar da sırayla gidiyor. Öyleyse, neyi bekliyorsun? Uyan! Gözündeki gaflet perdesini sil. Kalbini yokla. Kendine gel. Dünya cazip. Kabul. Ama bu cazibe, hakikatin üstünü örtmesin. Dünya sadece güzel ve hakikate yol bulan bir rüya olabilir; ama hakikate uyanmadıysan meyvesiz bir ağaç gibi eskir gidersin. Ve çoğu zaman geç gelen farkındalık, pişmanlıktan başka bir şey getirmez. Ey dost! Uyanıklık yapmayı bırak. Gerçekten uyan. Çünkü uyuyan biri uyandırılır. Ama kendini uyanık zannedene ne dense boştur. Sen o gaflette olanlardan olma. Dur, dinle biraz. Derin bir nefes al. Gözünü değil, gönlünü aç. Hakikat sana bakıyor. Yeter ki sen yüzünü O’na çevir. Yeter ki bu çağın gürültüsünden bir an sıyrıl ve kendine gel. İşte o zaman, belki o derin uykudan uyanırsın. Videoyu beğenip, kanalımıza abone olarak videolarımızı takip edebilirsiniz. © Hayrat Vakfı 🏠 http://www.hayratvakfi.org 📺 http://www.hayrat.tv 🔊 http://www.hayratmp3.com 🌍 Sosyal Medya hesaplarımız: https://sosyal.teknofest.app/@hayratv... https://x.com/hayratvakfi / hayratvakfi / hayratvakfi