У нас вы можете посмотреть бесплатно Ellerdeki Sır или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
İnsanoğlunun kurduğu medeniyetlere baktığımızda, temelinde onun akıl ve zeka gibi beyinle doğrudan alakalı fonksiyonları yanında, en birinci faktör olarak ellerini görürüz. Dünya'ya gelen bir çocuk, çeşitli hareketler yaparken önce tutmayı öğrenir. Herşeye elini uzatır. Mesela bir battaniye üzerindeki oyuncağını almak için battaniyeyi kendine çekmeyi elleriyle becerir. Beynimizin öğrenme ile alakalı birçok karışık yollarında, el, birinci sırada yer alır. Dış dünyaya ait bir çok maddî gerçekleri ellerimizle dokunarak anlayabiliriz. Bilinmeyen ve henüz yeni tanımakta olduğumuz eşyanın kaygan, pürüzlü, yapışkan, elastik, sert v.s. gibi sıfatlarını en iyi şekilde ellerimizle öğrenebiliriz. Ellerimizin his organı olarak bu şekilde vazife görmesi, onu saran derideki milyonlarca his alıcıları (reseptörler) sayesindedir. Bu alıcılar sayesinde dış dünyadaki tenbihlerin cinsi ve şiddeti, kas ve eklemlerimizin hareketleri ve durumları bir sinir ağı üzerinden beyine bildirilir. Göz ve kulak gibi başka bir his organı vazifesini yapamaz hale gelirse, bu durumda eller onların da bazı fonksiyonlarını üzerine alabilir, mesela âmâların yazı okuması bu şekildedir. Ellerimizi sadece his organı olarak değil, en mükemmel bir alet olarak, hatta alet yapan alet olarak da kullanırız. Böylece hayranlıkla seyrettiğimiz heykeltraşların ve ressamların şaheserleri yanında bir çok teknolojik eser olarak makineler, binalar ve aletler yaparız; ve bu aletlerle de daha karışık makineler, bilgisayarlar, hassas cihazlar yapabiliriz. Bütün bunlar beş ayrı boyda olan parmaklarımızın mükemmel şekildeki hareketlerinin, beyinde tam uyumlu olarak hassas bir şekilde koordine edilmesiyle yapılmaktadır. Prof.Dr. Arif Sarsılmaz / Sağlıkta Bahar Dergisi