У нас вы можете посмотреть бесплатно İsrail ve Türkiye arasında sürpriz görüşme.. SDG Detayı.. Hakan Fidan Açıkladı.. Afrin ve Halep'te.. или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
"ANLAŞMA SONRASI 7 BİN AİLE AFRİN'E DÖNDÜ" İbrahîm Şêxo, 300 binden fazla insanın göç etmek zorunda kaldığını hatırlatarak, “7 yıldır insanlar dönmeyi bekliyor. Bu mutabakattan önce de bazı yurttaşlar dönme girişimlerinde bulunmuştu. Ancak şimdiye kadar elimizde net bir sayı olmadı. Mutabakattan sonra topladığımız verilere göre, 7 bine yakın aile Afrin’e geri dönmüş durumda. Bu sayının 100-150 bin insan ettiğini tahmin ediyoruz. 250 bin insan da geri dönmeyi bekliyor” ifadelerini kullandı İbrahîm Şêxo, “Halep’te 200 binlik bir nüfus Afrîn’e dönmeyi bekliyor. Aslında sayı günden güne artıyor. 300 binlere kadar ulaştığını söylemek mümkündür. Halep’teki Afrînliler, özerk yönetim ve Şam hükümetinin anlaşmalarını bekliyor. Daha o anlaşma sağlanamadı. Bu anlaşmanın zemin ve zaman istediğinin farkındayız. Aslında Afrîn’e dönüşlerin büyük kafilelere ulaştığı vakit Ramazan ayı idi. Buraya dönen çok sayıda Afrînli orada kalan akrabalarını, tanıdıklarını ve elbette mezarlarını ziyaret ettiler” diye konuştu. FİDAN: SURİYE'DE HİÇBİR ÜLKEYLE ÇATIŞMA NİYETİMİZ YOK Suriye bağımsız bir ülke ve artık yeni bir Suriye ile karşı karşıyayız. Bu Suriye'nin kendi savunma politikasını, kendi dış politikasını, kendi bölgesel işlerini, kendisini dizayn etmesine izin vermek gerekiyor. Niyet okuyucu yaklaşımlarla bir takım ön alıcı tedbirler geliştirmeye çalışmak İsrail'in yaptığı gibi provokatif oluyor. Bizim özellikle bölge ülkeleriyle, Ürdün'le, Irak'la, Lübnan'la bir araya gelerek Suriye'nin de dahil olduğu kurduğumuz platform, DEAŞ ile mücadele başta olmak üzere güvenlik sorunlarını mercek altına alan bu platform gerçekten çok işe yarıyor. Bu aslında özgür egemen Suriye'nin kendi istekliliğiyle, bölge ülkeleriyle bir araya gelerek uzun yıllardır kurmaya başladığı ilk ciddi platform. Şimdi böyle bir durum varken İsrail'in bölgedeki yayılmacı bir takım emellerini kullanarak Suriye'de provokasyon çıkarmaya çalışması kabul edilebilir bir konu değil. Yani Suriyelilerin buna ortaya koyduğu bir tavır var. Bizim Türkiye olarak tekrar ediyorum, sadece İsrail'le değil, bölgede ilişkin bir ülkeyle Suriye'de çatışma niyetimiz yok. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz. İsrail'in şu anda yürüttüğü operasyonlar her zaman söylediğimiz gibi ne Suriye'nin güvenliğine, ne İsrail'in güvenliğine hizmet eder operasyonlar. Bu uzun vadede Ortadoğu'da çok daha fazla istikrarsızlığı, güvensizliğe sebep olur. Dolayısıyla bizim Türkiye olarak ön alıcı, diplomatik ve diğer tedbirlerle bu sorunu daha başlamadan belli bir noktada söndürmemiz gerekiyor. İsrail baştan beri bakarsanız, son 3,5-4 aydır sistemli bir şekilde 8 Aralık'tan itibaren Esad ülkeyi terk ettiği günden itibaren çok sistemli bir şekilde düzenli bir ordunun kullanacağı ne kadar düşük bir hedef aldığını görüyoruz. Bir ordunun kullanacağı ne kadar uçak, helikopter, gemi, hava savunma üstü, radar üssü teker teker tahrip ediyor. Yani yeni gelen yönetime, silahlı kuvvetlere hiçbir şey bırakmama konusunda bir strateji belirlemiş durumda ve bunu da adım adım geliştiriyor.