У нас вы можете посмотреть бесплатно İşçi Sınıfının İşsizlik Oranı (Gerçek İşsizlik) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
1. Resmi İşsizlik Oranı Tanımlarının Yetersizliği ve Yanıltıcılığı: "Oran" Tanımının Sapması: Makale, "oranın, parçayla bütün arasındaki bağıntı" olarak tanımlandığını belirtir. Ancak Türkiye'de sunulan resmi işsizlik oranlarının bu tanıma uymadığını, çünkü "işsizlerin sayısı (parça), işçi sınıfının tüm üyelerinin sayısına (bütün) bölünerek" bulunmadığını vurgular. Yazar, bu nedenle resmi olarak sunulanların aslında "oran" olmadığını iddia eder. İşsiz Tanımındaki Dar Kriterler: Resmi istatistiklerde "işsiz" sayılabilmek için referans haftasında istihdamda olmama, son 4 hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az birini kullanma ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olma şartları aranmaktadır. Bu kriterlerin "işsizlerin niceliğini eksik bir biçimde ölçtüğü" belirtilir. "İşgücü" Tanımının Geniş Kapsamı: Resmi işsizlik oranları hesaplanırken kullanılan "işgücü" tanımının, "işçi sınıfına dahil olmayan 'kendi hesabına çalışanlar' ve patronları" da içerdiği ifade edilir. Bu durum, işsizlik oranının işçi sınıfının gerçek durumunu yansıtmasını engellemektedir. Makaleye göre, "TÜİK 'işgücüne', işçilerin yanı sıra patronları, esnafları, köylüleri de dâhil etmektedir." Çok Sayıda Tanım ve Kriter Karmaşası: Makale, "Dar tanımlı işsizlik oranı", "zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı", "işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı", "âtıl işgücü (geniş tanımlı işsizlik) oranı" gibi çok sayıda tanımın ve ölçme kriterinin varlığına dikkat çekerek, bunların işçi sınıfının işsizlik durumunu ne ölçüde yansıttığı sorusunu gündeme getirir. 2. Gerçek İşçi Sınıfı İşsizlik Oranının Hesaplanması ve Yüksek Oranlar: İşçi Sınıfı Kapsamının Tanımı: Yazar, işsizlik oranının "işsiz olan işçilerin tüm işçilerin sayısına bölünmesiyle bulunması gerektiğini" savunur. Bu bağlamda, "kendi hesabına çalışanların" ve "ücretsiz aile işçilerinin" proleter işgücü olmadıkları ve işçi sınıfı kapsamında bulunmadıkları belirtilir. Alternatif Hesaplama Metodolojisi: Makale, "işçi sınıfının işsizlik oranını, eş deyişle gerçek işsizlik oranını" hesaplamak için şu formülü önerir: İşçi sınıfının işsizlik oranı = Geniş Tanımlı İşsizler (Atıl İşgücü) / (Ücretli Çalışanlar + Kamu Emekçileri + Geniş Tanımlı İşsizler (Atıl İşgücü)) Hesaplama Sonuçları (Mart 2024 Verileriyle):TÜİK Mart 2024 istatistiklerine göre ücretli çalışanlar: 15.225.128 kişi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Mart 2024 sonu itibarıyla kamu emekçileri: 5.238.424 kişi TÜİK istatistiklerinden çıkarılan atıl işgücü (geniş tanımlı işsizler): 8.886.500 kişi Bu verilere göre hesaplanan gerçek işçi sınıfı işsizlik oranı: %30,3. Makale, "işçi sınıfının yaklaşık %30’unun işsizlerden/atıl işgücünden oluştuğu" sonucuna varır. Dar Tanımlı İşsizliğin Yanıltıcılığı: TÜİK'in "dar tanımlı işsizlik oranını" %8,7 olarak verdiğini ancak 3.105.000 işsiz / (23.568.552 kişilik ücretliler+kamu emekçileri+işsizler) formülüyle hesaplandığında bu oranın bile %13,2 düzeyinde olduğunu belirtir. 3. Marksist Yaklaşım ve Ara Tabakaların Proleterleşmesi: Proleterleşme Eğilimi: Makale, Marx'ın "kapitalizm gelişirken, ara tabakalar (küçük burjuvazi) için genel bir proleterleşme eğilimi söz konusudur" saptamasını hatırlatır. Türkiye'de kırsal nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %17,3'e gerilemesini "kapitalizmin gelişmesi ve proleterleşme sürecinin sonucu" olarak yorumlar. "Saklı Artı-Nüfus" Deposu: Kırsal bölgelerin/tarımın sanayi için bir "saklı artı-nüfus" deposu olduğu Marksist teorisine değinilir. Türkiye'deki "ücretsiz aile çalışanları"nın bu "saklı" kısmı oluşturduğu ifade edilir. Sonuç Önerisi: Makale, işsizlik oranı hesaplanırken "patron sınıfının, geleneksel küçük burjuvazi ve köylülerin (ara tabakalar) büyüklüklerinin dâhil edilmemesi gerektiğini, işgücü olarak sadece işçi sınıfının niceliksel toplamının dikkate alınması gerektiğini" savunarak Marksist bir çerçevede bir metodoloji önermektedir. Sonuç: Bu makale, Türkiye'deki resmi işsizlik oranı hesaplamalarının metodolojik eksikliklerine ve geniş tanımlı işgücü kapsamının işçi sınıfının gerçek işsizlik durumunu yansıtmamasındaki sorunlara dikkat çekmektedir. Makale, alternatif bir hesaplama yaparak gerçek işçi sınıfı işsizlik oranını Mart 2024 verileriyle %30,3 olarak bulmuştur. Bu bulgu, resmi rakamların aksine, işçi sınıfı içerisinde işsizliğin çok daha yaygın ve derin bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Makale, bu analizi Marksist iktisadi teori çerçevesinde temellendirerek, işgücü tanımının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunur. Okuma önerisi: https://marksistarastirmalar.blogspot...