Op. Dr. Emin Öztürk, “Prostat hastalığı kendini saklar” скачать в хорошем качестве

Op. Dr. Emin Öztürk, “Prostat hastalığı kendini saklar”

#reklam Günümüzde erkek sağlığını yakından ilgilendiren birçok prostat hastalığı çeşidi bulunmakla birlikte, bu hastalıklar arasında en çok merak edilenlerden biri de prostat kanseridir. Prostat hastalığının belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler veren Tekden Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Öztürk, “Çoğunlukla hastalarımız bizlere prostat büyümesi rahatsızlığıyla başvururlar. Bu şikayetler nelerdir? İdrar yaparken zorlanma, sık sık idrara çıkma, gece 4-5 defa tuvalete kalkma, idrar yaptıktan sonra rahatlayamama, idrarı yaparken renk değişikliği, kanama gibi şikayetlerin ortaya çıkması şikayetleriyle üroloji polikliniklerine başvururlar. Prostat hastalığı saklanır, kendini saklar, belirti vermeden de uzun yıllar devam edebilir. Onun için 50 yaşını geçen her erkeğin yılda bir defa prostat hastalıklarıyla ilgili polikliniklere başvurmasını öneriyorum” dedi. Prostat, erkek üreme sisteminin önemli bir parçası olup, idrar kesesinin hemen altında ve idrar kanalının etrafında yer alır. Genellikle 40 yaşından sonra büyümeye başlayan prostat, erkeklerde çeşitli şikayetlere yol açabilir. Tekden Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Öztürk, prostat hastalıklarının genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde görüldüğünü, ancak son dönemde 40 yaş sonrası hastaların da şikayetlerle polikliniklere başvurduğunu belirtiyor. Tekden Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Öztürk, “Halk arasında prostat hastalığı denildiğinde halkın aklına genellikle prostat kanseri gelse de prostat kanseri prostat hastalıklarının yalnızca onda birini oluşturur. Çoğunlukla hastalar iyi huylu prostat büyümesi rahatsızlığı ile başvururlar. Bu hastalığın belirtileri arasında idrar yaparken zorlanma, sık idrara çıkma, geceleri 4-5 kez tuvalete kalkma ihtiyacı, idrar sonrası rahatlayamama, idrar renginde değişiklik veya kanama gibi şikayetler yer alır. Üroloji polikliniklerine başvuran hastalarda, prostat rahatsızlığının seviyesini belirlemek için PSA dediğimiz üriner ultrason ve üroflowmetri gibi tetkikler yapılır. 100 hastanın 80'inde prostat büyümesi tespit edildiğinde ilaç tedavilerinden fayda görüldüğünü hastalarımızdan çoğunlukla şahit olmuşuzdur” şeklinde konuştu. ‘50 YAŞINI GEÇEN HER ERKEĞİN YILDA BİR KEZ KONTROL YAPTIRMASINI ÖNERMEKTEYİZ’ Üroloji Uzmanı Öztürk, “İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda yaklaşık olarak her 100 hastadan 20'sinde, prostatın büyüklüğü veya semptomların süresi nedeniyle cerrahi yöntemlere başvurulur. Prostat cerrahisi günümüzde çoğunlukla kapalı yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. HOLEP, TUR Prostat veya Plazmakinetik gibi endoskopik yöntemlerle yapılan bu ameliyatlar genellikle bir saatten kısa sürer. Geçmişte açık cerrahi de uygulansa da teknolojinin gelişmesiyle endoskopik yöntemler ön plana çıkmıştır. Eğer hastalarda PSA yüksekliği tespit edilirse, prostat biyopsisi veya öncesinde prostatik MR ile prostat kanseri şüphesi değerlendirilir. Şüphenin yüksek olması durumunda biyopsi yapılarak kanser tanısı konulur. Prostat büyümesi ve prostat kanserinin tedavi seçenekleri farklıdır. Prostat kanseri teşhisi konulan hastalarda, hastalığın evresine göre kapalı cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir. Prostat hastalığı saklanır kendini saklar ve belirti vermeden uzun yıllar devam edebilir, 50 yaşını geçen her erkeğin yılda bir kez üroloji polikliniklerine başvurarak kontrol yaptırmasını önermekteyiz” diye konuştu.