У нас вы можете посмотреть бесплатно “Ben ölünce kimseye haber vermeyin! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi или скачать в максимальном доступном качестве, которое было загружено на ютуб. Для скачивания выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
#hocaefendi #fethullahgulen #mizan “Ben ölünce kimseye haber vermeyin, kefenleyin ve cesedimi bir çukura atıverin!” *Allah rızası unvanlı yüce hedefe kilitli o büyük insanlar ibadet, ubudiyet ve hatta ubûdette fani olmuşlardı; Allah kapısının azat kabul etmez bendeleri gibi oturup kalkıp her zaman Hakk’ı hecelemiş, hep Hak’la gecelemişlerdi; fakat yapıp ettiklerini asla yeterli görmemişlerdi. *Hadis ilminin büyük imamlarından, A’meş lakabıyla meşhur Süleyman b. Mihran (rahimehullah) hazretleri tabiîn tabakasının mümtaz simalarındandı. Misafirperverlik gibi güzel hasletlerde numune-i imtisal, fıkhî meseleleri çözmede müşkilküşâ bir fakih ve Efendimiz’in (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) lâl ü güher sözlerini sonraki nesillere ulaştıran en güvenilir ravilerden biriydi. Hayatı bütünüyle amel-i salihle geçen, aynı zamanda hiçbir tûl-i emeli de olmayan A’meş hazretleri, bütün faziletleriyle beraber, kendisini bir hiç olarak görürdü. Vefatına yakın hastalanmıştı. Yanındakiler “Bir doktor çağıralım” deyince “Yahu ne tabibi! Benim için değmez. Beni bana bıraksalar kendimi bir ateşten korun içine bırakıverirdim; elimde olsaydı kendimi şuradaki mezbeleliğe atıverirdim. Siz de öyle yapın. Ben ölünce kimseye haber vermeyin, kefenleyin ve cesedimi bir çukura atıverin!” demişti. *Bir A’meş hazretlerinin bu hissiyatını, bir de “Acaba benim cenazeme de çok iştirak olur mu?” diyen günümüzün bencil, egoist, egosantrist, narsist insanlarını düşünün!.. Öncekiler, göz açıp kapayıncaya kadar günaha girmemişler ve dinin temel disiplinlerini bizlere intikal ettirme mevzuunda sürekli beyinlerini zonklatmış, Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle, öz beyinlerini burunlarından kusmuşlar. Fakat kendilerine de işte öyle bakmışlar. “Günahlarımdan ya da ölümden değil, küfür üzere ölmekten korkuyorum.” *Bir de Esved b. Yezîd en-Nehaî var ki, aşk derecesinde gönlümün onunla irtibatı olduğu kanaatini taşıyorum. Alkame, İbrahim ve Esved, Nehaî ailesinin abide şahsiyetleri. İmam Rabbani hazretlerinin, “Hakikat-i Ahmediye’yi (aleyhissalatu vesselam) arızasız temsil eden Ebu Hanife’dir” dediği İmam-ı Azam bu Nehaî ekolünde, medresesinde, mektebinde yetişmiş. *Esved b. Yezîd hazretleri bütün hayatını dini omuzunda taşımakla ve halis kullukla geçirmiş. Her zaman dini hecelemiş, hep dinle gecelemiş, başka hiçbir şey düşünmemiş. Ruhunun ufkuna yürüme mevsimi gelince, iki büklüm olmuş, ağlamaya durmuş; endişesi yüz kıvrımlarında, gözünün irisinde okunuyormuş. Demişler ki; “Nedir bu hıçkırıklar, günahlarından mı yoksa ölmekten mi korkuyorsun?” Bunun üzerine o büyük Hak dostu, “Hayır hayır, iş çok ciddi; ben günahlarımdan ya da ölümden değil, küfür üzere ölmekten korkuyorum.” demiş. *İmam Gazzali hazretlerinin yaklaşımıyla, insan hayattayken hep havf yörüngeli yaşamalı, Allah karşısında mehabet duygusuyla oturup kalkmalı; fakat can hulkuma gelip el el ile, ayak ayak ile “elveda, elfirak” dedikleri zaman da hep reca soluklamalı. İmam Şafii’nin dediği gibi demeli: وَلَمَّا قَسَا قَلْبِي وَضَاقَتْ مَذَاهِبِي جَعَلْتُ الرَّجَا لِعَفْوِكَ سُـلَّمَا تَعَاظَمَنِي ذَنْبِـي فَلَمَّا قَرَنْـتُـهُ بِعَفْوِكَ رَبِّي كَانَ عَفْوُكَ أَعْظَمَا “Kalbim kasvet bağlayıp yollar da sarpa sarınca, ümidimi affına merdiven yaptım. Günahım gözümde büyüdükçe büyüdü ama onu alıp affının yanına koyunca, affını tasavvurlar üstü büyük buldum.” *İşte bir reca nefesi daha:“Ger günahım kûh-i Kaf olsa ne gamdır ya Celîl / Rahmetin bahrına nisbet ennehü şey’ün kalîl” (Ey güzel isimlerinden birisi de Celîl olan ulu Sultanım! Gerçi benim günahlarım, büyüklüğünü takdir edemediğim Kaf dağından daha büyüktür. Fakat dağlar kadar günah işlemiş olsam da ne gam; yine kaçkınlar gibi dönüp dolaşıp Senin kapına geldim ya! Hem benim dağlar cesametindeki günahlarım Senin rahmet, merhamet ve af deryalarına nispetle çok az bir şeydir; deryada damla bile değil.) Bu video 20/09/2015 tarihinde yayınlanan “Yüce Hedefe Kilitli Ruhlar” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: / @hizmetten