Sabırdan Rızaya, Rızadan Fena Makamına | Abdulkadir Geylani Hz. - Kalbin Nuru скачать в хорошем качестве

Sabırdan Rızaya, Rızadan Fena Makamına | Abdulkadir Geylani Hz. - Kalbin Nuru

Abdulkâdir Geylânî Hz. şöyle buyurmuştur: "Mü’min sabır halinden rıza ve muvafakat haline yükselir. Sonra yüce Allah’ın fiillerinde fenaya erişir. Bu abdâllik ve gaybîlik halidir." Bu söz, mü’minin Allah’a olan derin bağlılığını ve manevi yolculuğunun merhalelerini anlatan bir ifadedir. Her kelimesinde tasavvufi bir hikmet yatmaktadır. Bu ifadeyi detaylı olarak açıklayalım: 1. "Mü’min sabır halinden rıza ve muvafakat haline yükselir" Sabır, mü’minin ilk merhalede gösterdiği iradi bir çabadır. Karşılaştığı sıkıntılara karşı tahammül göstermesi, Allah’a güvenmesi ve teslim olması sabır halidir. Ancak bu hâl, bir başlangıçtır. Sabır, kişinin Allah’ın takdirine karşı kalben direnmek yerine, O’nun hikmetine boyun eğmeyi öğrenmesidir. • Rıza: Sabır halinden sonra kişi, Allah’ın her takdirini sadece kabul etmekle kalmaz, aynı zamanda bu takdirde bir güzellik görür. Rıza, gönülden bir teslimiyet halidir; kişi artık Allah’ın iradesini kendi iradesinden üstün tutar ve ne gelirse gelsin hoşnut olur. • Muvafakat: Bu hal ise rızanın bir adım ötesidir. Kişi, sadece Allah’ın takdirine rıza göstermekle kalmaz, artık O’nun fiilleriyle tam bir uyum içinde olur. Allah’ın muradı neyse, mü’minin de muradı odur. Artık kalbi, İlahi irade ile tam bir ahenk içerisindedir. 2. "Sonra yüce Allah’ın fiillerinde fenaya erişir" Fena, tasavvufta kişinin nefsini yok edip Allah’a yönelmesi anlamına gelir. Burada bahsedilen “Allah’ın fiillerinde fena,” kulun artık kendi fiillerini değil, Allah’ın her şeyde tecelli eden fiillerini görmeye başlamasıdır. Kişi, kendi benliğini bırakır ve Allah’ın kudretini her şeyde hisseder. Bu hal, yüksek bir manevi mertebedir ve kulu hakikate daha da yakınlaştırır. 3. "Bu abdâllik ve gaybîlik halidir" • Abdâllik Hali: “Abdâl” kelimesi, tasavvuf literatüründe Allah’ın özel kullarından biri olan, nefislerinden arınıp tam anlamıyla O’na yönelmiş manevi büyükleri ifade eder. Bu kişiler, toplumun manevi direkleri olarak görülür. Burada kastedilen, kişinin bu fena haline ulaşıp, artık kendisi için değil, Allah için var olmasıdır. • Gaybîlik Hali: Gayb, gözle görülmeyen, akıl ile tam olarak idrak edilemeyen mana âlemine işaret eder. Gaybîlik hali ise, kişinin bu mana âlemiyle irtibat kurduğu bir mertebeyi ifade eder. Allah’ın sırlarına ve hikmetlerine mazhar olmak, gaybîlik halinin bir sonucudur. Sonuç Bu ifadeden anlaşılacağı üzere, mü’minin manevi yolculuğu sabır ile başlar, rıza ve muvafakat ile derinleşir ve nihayetinde Allah’ın fiillerinde fani olup O’nun dostluğuna ermekle nihayete erer. Bu, tasavvuf yolculuğunun en yüksek makamlarından biri olan abdâllik ve gaybîlik hallerini ifade eder. Bu yolculuk, nefsi terbiye etmeyi, ilahi takdire teslim olmayı ve hakikatin özünü kavramayı gerektirir. Her bir aşama, mü’mini Allah’a biraz daha yaklaştırır ve kulun benliğini Allah’ın iradesinde eritmesini sağlar. Bu sebeple bu söz, derin tasavvufi bir hikmeti yansıtarak hem bir rehber hem de bir ilham kaynağıdır. Abdulkadir Geylani Hazretleri'nden daha fazla içerik için kanalımıza abone olun ve bildirimleri açarak yeni videolarımızdan haberdar olun. Seslendiren: Musab Balkanlıoğlu Bu sözler Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin eserlerinden derlenmiş olup yeniden düzenlenip sözlerin anlamına uygun şekilde hazırlanıp seslendirilmiştir. 📌 ÖNEMLİ UYARI: Kanalda yayınlanan tüm videoların, ses ve görüntü dahil olmak üzere telif hakkı koruma altındadır. Videolar herhangi bir şekilde izinsiz kopyalanamaz, üzerlerinde değişiklik yapılamaz, kiralanamaz, ödünç verilemez, iletilemez ve yayınlanamaz. Bu kanaldan alınan her türlü ses ve görüntü indirilmek suretiyle satılamaz veya herhangi bir kâr amacıyla dağıtılamaz. Copyright © Musab Balkanlıoğlu™ Tüm Hakları Saklıdır. 📌Facebook, İnstagram, Twitter gibi sosyal medya adresim bulunmamaktadır. Adıma açılan sahte hesaplara itibar etmeyiniz.