У нас вы можете посмотреть бесплатно Gazeteci Metin Göktepe'yi ablası Meryem Göktepe anlatıyor или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe 24 yıl önce öldürülen kardeşinin insani yanlarını anlattı. Abla Meryem Göktepe, aradan geçen 24 yıla rağmen Metin’i dün olduğu gibi bugün de özlediğini ve onun bir yol arkadaşı olduğunu söyledi. Metin'in sadece kardeşi olmadığını aynı zamanda yol arkadaşı, yoldaşı olduğunu dile getiren abla Göktepe, "Konuşarak değil göz göze gelerek anlaşabildiğim biriydi. Bana ‘Merik’ derdi ve bir daha kimse onun kadar güzel bana ‘Merik’ diyemedi. O aynı zamanda benim keşkeklerimdi. Son yılbaşımızda birlikte olacaktık, olamadık ve yıllarca Metin benim keşkeklerimde yer aldı. Çünkü onu bizden aldılar. Metin benim yürek sızım aynı zamanda…” dedi. 'ÇOCUKLARI ÇOK SEVERDİ' Kardeşinin en belirgin özelliklerinden birinin nerede bir hak ihlali varsa onu kamuoyuna duyurmak olduğunu dile getiren abla Göktepe, “Yıllar sonra bir arkadaşımdan öğrendiğim bir olay var. 1995 yılında bir KESK eyleminde bir arkadaşım polis tarafından darp ediliyor ve ayakkabısı kayboluyor. Metin o kişinin benim arkadaşım olduğunu dahi bilmiyor ve ayakkabısı kaybolan arkadaşıma yardım ederek ona oracıkta bir ayakkabı alıyor. İşte Metin’i tarif edeceksek ‘İnsan gibi insan’ diyebiliriz. Çocukları çok severdi” sözleriyle Metin'in yaşamından bir kesit anlattı. ‘GERÇEĞİ ÖLDÜRMEK İSTEDİLER’ İnsani özelliklerinin gazetecilik anlayışına hâkim olduğunu dile getiren Göktepe, kardeşinin gazetecilik anlayışını ve öldürülüşünü şöyle anlattı: “Metin gerçeği yerinde takip eden ve o gerçeği de halka ulaştırmak için gittiği bir cenaze deyim yerinde ise kendi ölüm haberini yaptı. Gözaltına alındığında ‘Ben gazeteci Metin Göktepe’ diye bağırdı. Dövülerek ve canice öldürüldü. Önce kaybedilmek istendi. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor. O günün zorlu koşullarında 17 yaşınca bir çocuk ve beş kişi onun öldürüldüğüne tanıklık etti hem de korkmadan. Metin gazeteciliği masa başında yapanlardan olmadı. Barikatın ardında haberi alıp tüm gerçekliği ile halka ulaştırmak isteyen bir gazetecilik anlayışına hâkimdi. Ve bu yüzden öldürüldü. Onu öldürdükleri zaman sadece onu öldürmek ile kalmak istemediler amaçları birini öldürürken sadece birini öldürmek istemiyorlar, onun gibi yol alacak insanları da yıldırmayı gerçeği de öldürmek istediler.” ‘PEK ÇOK İNSANA MODEL OLDU’ Kardeşinin gazetecilik anlayışının bugün gerçeği halka taşımak isteyen birçok genç gazetecide var olduğunu vurgulayan abla Göktepe, “Onun gazetecilik inadıyla pek çok insana da model oldu. Gerçekleri ne olursa olsun halka ulaştırmak isteyen bir gazetecilik anlayışı var. Her ne kadar değişen bir şey yok diyoruz ama gerçeği halka ulaştırmak isteyen gazetecilik anlayışı büyüyor ve genç gazetecilerde bu anlayış hâkim ben bunu öyle görüyorum. Özgür basında Metin’in de anlayışı olan gazeteciliğin masa başında yapılmayacağını, alanda, sokakta yapılacağını belirleyen anlayış var” dedi. Metin Yoksu