У нас вы можете посмотреть бесплатно NESRİN SİPAHİ KİMDİR? Müziğin Efsane İsmi Nesrin Sipahi Aslında Kim? или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Zehra Nesrin Akçan… Yani hepimizin tanıdığı ismiyle Nesrin Sipahi…O doğduğunda takvim yaprakları 29 Ekim 1934’ü gösteriyordu. Kırım Tatarı Kökenli Adile Hanım ile ittihatçı Yusuf Akçan çiftinin kızı olarak İstanbul Yeşilköy’de gözlerini açtı dünyaya. İlkokulu Yeşiköy’de, ortaokul eğitimini ise Bakırköy Ortaokulu’nda tamamladı. Bakırköy’den sonra yazıldığı Cağaloğlu Akşam Kız Sanat Okulu biçki dikiş kursu aldı. Daha sonra İngilizce öğrenmek için Sultan Ahmet Amerikan Dershanesi’ne gitti. Küçük yaşlarda başlayan sanata olan ilgisi, ailesinin de dikkatini çekti. Verdiği bir röportajında 3 yaşından beri şarkılar söylediğini ifade eden Nesrin Akçan, aile dostlarından şan dersleri almaya başladı. Ondaki asıl yeteneği keşfeden kişi ise Ahmet Nuri Canaydın oldu. İstanbul Belediyesi Konservartuvarı’da Nesrin’deki cevheri gören Canaydın, ona Türk musikisi dersleri vermeye başladı. Nesrin Akçan, Türk müziğinin yanı sıra batı müziği ve şan dersleri de almaya devam etti. Kısa sürede yeteneği fark edilince, usta isimlerin tedrisatından geçen Nesrin Akçan, aynı zamanda çok çalışkandı. Sürekli kendisini geliştirmek isteyen Akçan, Şerif İçli’den de dersler almaya başladı. İlk evliliğini 1950 yılında henüz 16 yaşındayken kendisinde hayli büyük biriyle yaptı. Fakat bu evliliği mutlu gitmedi ve kısa süre sonra boşandı. 1951’de İstanbul Radyosu’nun sınavlarını kazanan Nesrin Akçan, stajyer sanatçı olarak burada bazı programlara çağrıldı. Profesyonel müzik kariyeri artık başlamıştı. İstanbul Radyosu’ndaki misyonunu tamamladığını düşünerek, 1953’te Ankara Radyosu’nun imtihanlarına girdi. 1000 kişinin olduğu aday kadrosunda ilk 16’nın içinde yer almayı başardı. 10 yıl boyunca Ankara Radyosu’nda kadrolu sanatçı olarak çalışan Nesrin Akçan, Ankara Devlet Konservatuvarı’nın hocalarından ders gördü. Radyoda çalıştığı yıllarda hayatının aşkıyla tanıştı. Ünlü sanatçı, 23 Ocak 1957’de Beşiktaş’ın kurucularından Miralay Hasan Cemal Sipahi’nin oğlu Hasan Aldemir Sipahi ile nikah masasına oturdu. Artık o Nesrin Akçan değil, Nesrin Sipahi olmuştu. Ünlü sanatçı 1957’de ilk oğlu Yunus Emre’yi, 1968’de ise ikinci oğlu Can Demir’i dünyaya getirdi. Evlendiği için, müzikten uzak kalacağı düşünülse de, hiç de öyle olmadı. Sözlerini Ercüment Er’in kaleme aldığı “Rüzgârdır gelir geçer sanmıştım” plağını evlendiği yıl çıkardı. Ardından güçlü sesiyle peş peşe yeni plaklar doldurmaya devam etti. Müzikte kendisini kanıtlamıştı. Sıra oyunculuğa gelmişti. Ünlü sanatçı, 1965’te başrolü Tamer Yiğit’le paylaştığı Kalbimdeki Serseri filmiyle beyazperdeye adım attı. Bu film onun oynadığı ilk ve son sinema filmi oldu. Sipahi filmde hem sevgili rolünün zorluklarını yaşadı hem de eşi Hasan Aldemir, çok kıskanç biriydi… Nesrin Siparih bir röportajında şunları söylemişti; "Bir film yaptım, ona da pişman oldum. Tamer Yiğit'le oynuyorduk. Sevgiliyiz, yönetmen 'Sarılın!' diyor, benim kalbim duracak gibi. Aldemir yanımda, soluğunu duyuyorum... Sonrasında film teklifi geldi , 'Eksik kalsın' dedim! Gerçi fena oynamamışım. Ama tövbe etmiştim." Sinema oyunculuğa tövbe etse de, yeşilçam’a hizmet etmekten geri durmadı. 1965 yılında Yusuf Nalkesen’in bestesi olan Veda’yı bir film sinema filmi için okumuştu. Bu şarkı Nesrin Sipahi’ye altın plak ödülünü getirirken, perde arkasında ilgiç bir hikaye yatıyor. Yusuf Nalkesen, kendi bestesi olan Veda’yı en başlarda hiç sevmemişti. Kimsenin okumasına da müsaade etmiyordu. Fakat bu şarkıyı Nesrin Sipahi Ülkü Erakalın’ın Veda Busesi filmi için yorumladı. Filmden sonra şarkı patlama yaptı ve plağa da kaydedilince satış rekorları kırdı. Nesrin Sipahi’nin bu başarısı, ona altın plak ödülünü getirdi. Ancak plak şirketi ödülü beyaz eşya olarak ödedi. Ünlü sanatçı aldığı ödüllerle ilgili Ceren Arseven’e verdiği röportajında şunları söylemişti; "Plaklar sattıkça ödüller verilirdi. Altın plak dediğin, üzerine altın yaldız sürmüşler, bir süre sonra kararan bir şey. Ben onun yerine ödül olarak bir televizyon almıştım. Daha o sıralarda televizyon yaygın bir şey değil, benim televizyonum oldu. Dil Şâd Olacak Diye yine çok satan plaklarımdan olmuştu, onun ödülü olarak da buzdolabı almıştım. Böyle böyle beyaz eşya, piyano, org almışlığım var. Veda Busesi için de beyaz eşya göndermişlerdi. Ödüllerim sayesinde evimi düzdüm." Nesrin Sipahi 1968’de müzik tarzının dışına çıktı. Bebek ve Arkadaşımın Aşkı şarkılarını popüler müzik tarzında çıkardı. Daha sonra Yunus – Kara Mehmet plağını çıkaran Sipahi’nin bu tarzı çok beğenildi. #NesrinSipahi #NesrinSipahiKimdir #NesrinSipahiHayatı