 
                                У нас вы можете посмотреть бесплатно Viranşehir Tarihi 3 Giyim ve Yaşam или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
                        Если кнопки скачивания не
                            загрузились
                            НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
                        
                        Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
                        страницы. 
                        Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
                    
VİRANŞEHİR TARİHİ Sümer, Hitit ve Asurlular döneminde “Tilla, Tella, Tilli” Romalılar döneminde “Constantina” , İslam Uygarlığı döneminde ise ”Tell-Mevzelaht, Tel-Mevzen , Tel-Muzin , Tilmuz ve Örenşehir “ isimlerini alan şehir,tarihte çok yıkılıp yakıldığı için şehre harap anlamına gelen “Viran” kelimesi eklenerek “Viranşehir”ismini almıştır M.Ö.2750 yılından itibaren tarih sahnesinde yerini alan Viranşehir’in tarihi her ne kadar M.Ö.2500-3000 yıllarına kadar inmekteyse de bulunan yeni mezar taşları, kentin tarihinin ilk insanların tarihine kadar uzandığını işaret etmektedir. Viranşehir, tarihi ipek yolunun üzerinde yer alışı ve çok verimli bir ovaya sahip olması nedeniyle ticaret ve tarım alanında yukarı Mezopotamya’nın önemli bir merkezi olmuştur.Bu konumundan dolayı eski devirlerde bir çok saldırılara,istilalara maruz kalmıştır. M.Ö.1900 yıllarında Viranşehir bir Hitit kentidir. Hititler,bu Viranşehir’i Asurilere bağlı beyliklerin elinden almıştır.Bir ara Lidya Kralı Krezos’un idaresinde kalmışsa da M.Ö.4.yüzyılda tekrar Hitit imparatorluğuna katılmıştır.Arzana adlı bir beyliğin hükümet merkezliğini de yapan Viranşehir, M.Ö.1115’te Asurluların eline geçti. Daha sonra İranlıların egemenliğine (M.Ö.521-485), Makedonyalılar (M.Ö.336-323), ardından da Seleukosların ve Romalıların (M.Ö.173) egemenliği altına girmiştir.Milattan önceki tarihinde Hurri-Mitanni, Asur, Arami, Med, Pers , Keldani ve Roma (Bizans) medeniyetlerini yaşayan kent, milattan sonra ilk dönemlerde İran-Roma arasındaki daimi çekişmeye neden olmuştur. Hicret’e kadar (M.S.623) bu çekişmenin içerisinde bulunan Viranşehir, hicretten sonra güneyden gelen İslam ordularının Komutanı Ganem tarafından fethedilmiştir. Kısa bir süre Hamdanilerin eline geçtiyse de (M.S.873) Abbasiler, Mü’tezit komutasında tekrar Viranşehir’i fethetmiştir. (M.S.894) Melikşah zamanında Selçuklular Devletine bağlanan Viranşehir zaman zaman Bizans, Selçuklu, Arap, İran ve Artuklular arasında el değiştirmiştir. M.S.1071 ‘de Selçuklular, 1108’de Mardin Artukluları1202’de Musul Atabeyi Nurettin Zengi tarafından fetih edilir. 13.yüzyılda Viranşehir’de bir fetret devri yaşatan Hülagular’ın işgali başlar(1258). Hülagular, kenti yakıp yıktıktan sonra Mardin’e çekilir. M.S.14.yy’ın 2.yarısında ise,Timur’un işgaline uğrar(1400). Hülagular’ın etkisinden kurtulan kentte yine taş üstünde taş bırakılmaz. Timur tarihin en büyük katliamını burada yapmış, bir söylentiye göre de Timur’un “Taş üstünde taş,omuz üstünde baş bırakmayacağım” sözünü burada söylediği sanılır. Viranşehir, daha sonra Akkoyunlu , Karakoyunlu ,Arap ve İran’lıların (Sasaniler) arasında el değiştirdikten sonra1516 yılında Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Ortagonal roma tapınağı (Dikmeler) Roma imparatoru Hadrianus’un Nil nehrinde boğulan sevgilisine hitaben yaptırmış olduğu rivayet edilen bir tapınaktır. Bazalt kesme taşları ile 14 ayak üzerine iki katlı olarak inşa edilen tapınak, Bizans döneminde kiliseye dönüştürülmüş, Timur’un şehri fethi sırasında tahrip edilmiştir.Tapınağın planı altıgen bir yapıdadır.Tapınak bazalt taşlarla inşa edilmiştir.Ortası altıgen planlı talas tipinde olan tapınağın kültür merkezi de bulunmaktadır.Yine bu mekanın dışında aynı planlı dairesel bir galeria vardır.Bu galeriadan ortadaki talas mekana iki kapıdan girilmektedir. Ortadaki talas mekan üzeri açık , tek katlı kutsal bir mekandır.Galeria kısmı ise iki katlı olup birinci kat ,ortadaki talas yapı ile aynı yükseklikte idi. Dini ayinler talas mekanın içinde yapılırken galerianın üst katında da bu ayin izlenebilmekteydi. 1900’lü yılların başında halk arasında dikme olarak adlandırılan tapınak ayaklarından 8 tanesi ayakta olmasına rağmen günümüze sadece 1 dikmesi sağlam gelebilmiştir.Ayakta kalan bu dikme, iki katlı bir mimariye destek olarak yapıldığı izlenimini vermektedir.