У нас вы можете посмотреть бесплатно Bruno Latour’un Eyleyen-Ağ Kuramı или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Eyleyen-ağ kuramı 1980’lerde Bruno Latour, Michel Callon ve John Law öncülüğünde geliştirilmiştir. “Bu yaklaşımın temel ilkesi olarak kabul edilen genelleştirilmiş simetriye göre, aktör ya da “aktant” (actant) olarak da kavramsallaştırılabilen, insan ve insan olmayan tüm varlıklar, oluşumlar eşit derecede eylemde bulunma kapasitesine sahiptir. Teknoloji, bilgisayar, laboratuar malzemelerinden insana kadar geniş bir yelpazede tanımlanabilecek olan bu aktörlerin diğer aktörler ile ilişki ağlarını oluşturarak eylemlerini gerçekleştirdiği ifade edilmektedir” (Seçilmişler & Yenen, 2011, s. 381). Bruno Latour’un eyleyen-ağ kuramı da sadece insan eyleyenlerin değil aynı zamanda insan olmayan varlıkların toplumsal sistemde rolü olduğunu vurgular. Bu açıdan eyleyen-eğ kuramının toplum kuramına yaptığı en önemli katkı, sosyal ilişkilerin insan-olmayan eyleyenler olmaksızın var olamayacağı şeklindeki görüşüdür (Montenegro & Bulgakov, 2014, s. 109). Eyleyen ağ kuramı, “bi¬limsel ve teknolojik süreçleri insan ve insan olmayan varlıkların bir araya ge¬lerek oluşturduğu öbekleşmeler yoluyla betimler ve bilimsel bilgi sosyolojisi¬nin insan¬ merkezli temellerini sarsar” (Ansal & vd., 2018, s. 19). Anlaşıldığı üzere Latour’un kendi teorisinin çoğu kez yanlış yönlere çekildiğidir. Şu halde ANT sanıldığının aksine “büyük anlatılar” ve “Avrupa-merkezli” ya da “hegemonik” bakış açılarını reddetmektedir. Ancak bunun yine de yanlış bakış açılarına yönlendirildiği iddia edilmektedir. ANT dağınıklığı, yıkmayı ve yapı-sökümü amaçlamayıp daha ziyade yeni kurumların, prosedürlerin ve kavramların toplanabileceğinin ve toplumsala yeniden bağlanabileceğinin daha önemli olabileceğini gözden geçirir” (Latour, 2005, s. 11). Eyleyen-ağ kuramında geçen eyleyen (actor) kavramı günlük hayatta kullanılandan farklı bir anlama sahiptir ve eyleyen-ağ kuramcıları daha çok “harekette bulunanlar” kavramını tercih ederler. “Kuram, harekette bulunanların ne yaptıklarına odaklanmaz; bunun yerine, harekette bulunanların kendi eylemleri, öznellikleri, ahlakları ve yönelimleriyle ne sağladıklarının üzerinde durur” (Miles, 2016, s. 26). Latour’un genellikle “eyleyenler” olarak adlandırdığı nesneler kendi eserlerinde nesnel fiziksel madde ile öznel sosyal güçler arasındaki bu yorucu çekişmede etkileyici bir temaya yol açmaktadır (Harman, 2009, s. 5).