Скачать с ютуб Neden Ateşimiz Çıktığında Üşürüz? в хорошем качестве

Neden Ateşimiz Çıktığında Üşürüz?

Vücut ısısının günlük periyodik değişimin üzerine çıkması ateş olarak tanımlanır. Normal vücut ısısı aksiller olarak adlandırılan koltuk altı ve ağızda 37 °C, rektal denilen anal ölçümde 38 , timpanik olarak adlandırılan kulak ölçümünde 37 °C’ civarındadır. Vücudumuzun sıcaklığını ayarlayan dahili bir termostat bulunur, bu beynimizde bulunan hipotalamus bezidir. Ateşin çıkması durumunu ayarlayan aslında vücudumuzun termostatı dediğimiz hipotalamustur. Vücuttaki sıcağa ve soğuğa duyarlı reseptörlerden uyarılar alır. Örneğin; vücut çok ısındığında, ter üreterek soğuması için talimatlar gönderir. Isı kaybında, hormon olarak işlev gören bir nörotransmitter olan norepinefrin salınımı yoluyla ısıyı korumaya ve üretmeye yönlendirir. Norepinefrin, ısı üretimini arttırır ve ısı kaybını azaltmak için damar daralmasına neden olur. Kasların kasılmasını sağlayarak titremeyi gerçekleştiren transmitter olan asetilkolin, depolanan kimyasal enerjiyi ısıya dönüştürür Çok egzersiz yaparsanız veya sıcak bir gün geçirirseniz, vücut ısınız artabilir, ancak hipotalamus aynı kalır. Vücut sürekli olarak dış çevre ile denge kurmaya çalışır. Soğuk havalarda sobanın başından kalkıp bir anda dışarıya çıktığınızda oluşan üşüme hissi bu denge kaybının sonucudur. dış ortamdan daha sıcak olduğunuzda, üşürsünüz. Kişinin ateşinin çıkması ise normal fizyolojik bir tepkidir. Bağışıklık sistemimizin enfeksiyonlara tepkilerinden biri, mikropların üreme yeteneğini azaltmak için vücudun ısısını yükseltmeyi içerir. Çoğu insan ateşlenmeyi sadece enfeksiyonlarla ilişkilendirse de, otoimmün hastalıklar, kanser, ilaç reaksiyonları ve hatta kan pıhtıları gibi pek çok durum, sıcaklığı yükselten kimyasallar olan pirojenlerin salınmasına neden olabilir. Ateşlenme bu koşulların doğrudan bir sonucu değil, daha çok vücudun, iltihaplanma yollarını tetiklemesinin bir sonucudur. Bu yolların önemli unsurlarından biri pirojenler adı verilen bir molekül grubu, hipotalamusla doğrudan etkileşime girerek ateşe sebebiyet verirler. Daha yüksek vücut sıcaklığı, beyaz kan hücresi üretimini hızlandırarak ve bakterilerin yeniden üremesini yavaşlatarak enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olabilir. Beyniniz bir enfeksiyonla savaşmak için dahili termostatını daha yüksek bir ayar noktasına kaydırır kaydırmaz, vücudunuzun geri kalanı bu yüksek sıcaklık hedefini karşılamak için ekstra ısı üretmeye çalışır. vücudunuz kasların kasılmasını sağlayarak sıcaklığınızı yükseltmek için ısı üretmeye çalışırken sübjektif bir soğukluk hissi ile üşür ve titrersiniz. Bu da vücut ısısını yükseltmek için davranışsal tepkileri teşvik eder. üstünü örtmek gibi. Bir başka ifadeyle Vücudun termostatı görevi gören Hipotalamus, Pirojenler tarafından tetiklendiğinde, vücuda Titreme, tüylerin diken diken olması, cilt yüzeyine yakın damarların daralması eşliğinde ısı üretmesini söyler. Rahatsızlık gibi görünen durum aslında vücudunuzun enfeksiyonla savaştığının işareti. sadece bir veya iki derecelik bir artış bile, birçok mikroorganizmayı durdurabilir. Pirojenler, aralıklı ateşlerde olduğu gibi aniden kan dolaşımından kaybolursa, hipotalamus aşırı ısıyı algılar ve vücuda olağan soğuma mekanizmalarına müdahale etmesini söyler. Bu nedenle kişi, ateşi "düştüğünde" bolca terler. Bu ateşlenme durumuna kısaca vücudun enfeksiyonla mücadele biçimi de diyebiliriz.