У нас вы можете посмотреть бесплатно Op. Dr. Altan KARAN - Kıl Dönmesi Hakkında Sık Sorulan Sorular ve Cevapları или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Tıbbi olarak sinüs pilonidalis denen ve halk arasında kıl dönmesi denilen bu hastalık arkada kuyruk sokumu kemiğinin üzerinde gelişir. Bu bölgede iki gluteal kıvrımın arasında bir oluk mevcuttur. Yürüme sırasında oluşan testere hareketi ile bu bölgedeki kıllar ve yabancı cisimler cildin içine girerler. Buraya giren kıllar burada birikir. Çevresinde yalancı bir kapsül oluşturarak kiste dönüşür. Bu safhadan sonra artık kıl dönmesi tablosu tamamlanmıştır. Burada salgılanan sıvılar ve serum bir süre sonra enfekte olur ve apseleşir. Bu apse cerrahi olarak drene edilmezse kendine bir yol bulup bir delikten dışarı akabilirler. Hastalarda akıntı, apse, makadda ıslaklık ve kaşıntı mevcuttur. Kronik bir enfeksiyon hastalığı olan kıl dönmesi bilinenin aksine doğuştan değil daha sonradan gerçekleşen bir hastalıktır. Sinüs plonidalis en sık kuyruk sokumunda görülür. Fakat göbekte, koltuk altında da görülebilir. Fakat bu durumu batıkta denilen kıl batması ile karıştırılmamalıdır. Kıl dönmesi daha çok erkeklerde görülür. En çok 15-40 yaşları arasında rastlanır. Kıllı, aşırı kilolu ve çok terleyen kişilerde daha sıktır. Ayrıca oturarak çalışanlarda diğerlerine göre daha fazla görülür. Kıl dönmesi bayanlarda da görülür. Kuyruk sokumundaki oluğa düşen saç teli, tüyler, elbise ve iç çamaşırlarından kopan iplikler burada yuvalanabilir. Kıl dönmesinde tedavi cerrahidir. Uygun vakalarda günümüzde en geçerli yöntem mikrosinüsektomidir. Kıl dönmesinde bitkisel tedavi ve bir takım geleneksel yöntemleri tedavide yeri yoktur. Kıl dönmesi başlangıç safhasında belirti vermeyebilir. Kıl yuvalanıp kist oluştuktan sonra burada bir şişlik oluşur. Bu dönemden sonra hastalık belirti vermeye başlar. Apseleşip bulduğu bir delikten akmaya başlarsa pis kokulu, kirli sarı bir akıntının iç çamaşırları kirlettiği görülür. Eğer apse akacak bie delik bulamazsa şişlik ve dayanılmaz ağrı oluşur. Şişliğin üzerine basınca yumuşaktır. Hastada apseye bağlı halsizlik, bulantı, ateş belirtileri görülür. Hasta oturmakta güçlük çeker. Bu durum mevcut olan hastalarda acilen apsenin boşaltılması gerekir. Tedavi: Kıl dönmesinde hastalığın tipine göre yapılacak tedavi değişiktir. Bu konuda uzman bir hekim karar verir. Uygun komplikasyon yapmamış vakalarda yapılacak tedavi mikrosinüsektomidir. Bu işlem genelde lokal anestezi altında yapılır. Özelliği olan hastalarda kaudal veya spinal anestezide kullanılabilir. Yöntemin en iyi tarafı hastanın aynı gün iş ve güç kaybı olmadan evine dönebilmesidir. Klasik yöntemlerle tedavi edilen hastalarda nüks %40’a çıkar. Fakat mikrosinüsektomi de kist yalancı kapsül ile birlikte çıkarıldığından ve geride ölü boşluk bırakılmadığından nüksü çok azdır. Mikrosinüsektomi de genellikle 2 cm. lik bir kesiden çıkarılır ve bu nedenle iz kalma olasılığı çok azdır. Genelde lokal anestezi altında yapıldığından hastanın hastanede yatması gerekmez. Yara yeri özel şekilde kapatıldığından ve herhangi bir dren konmadığından hasta ertesi günü banyosunu yapabilir. Hastalar çok aztravmatize edildiğinden istirahat gerekmez. Aynı gün işine dönebilir. Ağrı hisside minimumdur. Ağrı kesicilerle geçer. Akut apseli kıl dönmelerinde tedavi acil drenajdır. Fakat bu işlem sadece apsenin patlatılması işlemi değildir. Bu hatadır. Apseyi ve üzerindeki cildi bir tencereye benzetecek olursak yapılması gereken şey tencerenin kapağının açılmasıdır. LAY-OPEN denilen bu yöntemde hem apse boşaltılır, hem de kıl dönmesi ortadan kaldırılır. Mikrosinüsektomi: Hasta önce lazer ile epilasyona tabi tutulur. Gluteal bölgedeki kıllar uzaklaştırılır. Sonra lokal anestezi altında yaklaşık 2 cm. lik bir kesi ile sinüs, çevre yalancı kapsül ile birlikte çıkarılır. Koterle kanama kontrolü yapıldıktan sonra geride herhangi bir boşluk kalmayacak şekilde kapatılır. Cilde steril stripler konur. Hastaya ertesi günü banyosunu yapabileceği söylenir. Hastanın yarası 10 gün sonra ve birde 1 ay sonra 2 kez kontrol edilir. Obez hastalarda, çok kıllı hastalarda, oturarak çalışanlarda kontrolleri 2-3 kez yapmakta yarar vardır. Bir de diyabetik hastalarda, kortizon tedavisi veya kemoterapi görenlerde, karaciğer hastalarında da uyanık olmak gerekir. FENOL TEDAVİSİ Kıl dönmesi tedavisinde kullanılan diğer bir yöntemdir. Fenol cilt altındaki kıl yumağını veya var olan yabancı cisimleri eritir. Bunun için önce hastanın cildine fenol zarar vermesin diye koruyucu bir merhem sürülür. Kılların giriş deliğinden bir alet yardımıyla girilerek kıllar temizlenir. Sonra bu delikten fenol uygulanır. Cilde fenol teması önlenmelidir. Ciddi yanıklara yol açar. Nüksü çok fazla olan bir yöntemdir. Kist boşluğu yerinde kaldığından patoloji tam olarak ortadan kalkmaz. Her vakada uygulanamaz. Bunların dışında lazerle sinüsün kapatılması şeklinde bir yöntem daha vardır. Pahalı bir yöntemdir. Halen uzak sonuçları belli değildir. Detaylı Bilgi İçin: http://www.altankaran.com.tr/kil-donm...