У нас вы можете посмотреть бесплатно Kâf Sûresi 8. Ders | Tefsir 98 | Safvetü’t-Tefâsîr | 07.12.2025/8 | 18-20 Ayet | Detaylar Açıklamada или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
0:00 On sekizinci (18). ayet (sûrenin 2. sayfası) Hafızlık metoduna göre 26/3 19:49 On dokuzuncu (19). ayet 31:55 Yirminci (20). ayet --- Bu yılın (2025-2026) sekizinci dersinde "Üstad Sâbûnî’nin ağzından" Kâf Sûresi 18-20 ayetlerinin tefsirini açıklamalı şekilde birlikte okuduk. Kur'an Sayfa No: Sayfa No: 520 |Cüz: 26| 50. Sûre (Nüzûl sırası: 34) -- Derslerimizi şu adresten de takip edebilirsiniz: • Kâf Sûresi 8. Ders | Tefsir 98 | Safvetü’t... --- Derste müzakere edilen ayetlerin lafzı ve meali: مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ اِلَّا لَدَيْهِ رَق۪يبٌ عَت۪يدٌ "O hiçbir söz söylemez ki yanında çok dikkatli, yazmaya hazır bir bir gözetleyici melek olmasın!" (Kâf; 18) (Dudaklarının arasından) attığı her sözü, mutlaka yanında bir gözcü olduğu hâlde atmakta... (MS) --- وَجَٓاءَتْ سَكْرَةُ الْمَوْتِ بِالْحَقِّۜ ذٰلِكَ مَا كُنْتَ مِنْهُ تَح۪يدُ "Bu durumda iken ölüm sarhoşluğu kaçınılamaz bir gerçek olarak çöküverir; "İşte bu, senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir!"" (Kâf; 19) --- وَنُفِـخَ فِي الصُّورِۜ ذٰلِكَ يَوْمُ الْوَع۪يدِ "Derken (diriliş için) sûra üfürülür; işte bu, ceza uyarısı yapılmış olan (tehdit edildiğin) gündür." (Kâf; 20) --- 18. Ayeti açıklayan, tefsir eden diğer ayetler: كَلَّاۜ سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَداًّۙ "Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız!" (Meryem; 79) ** لَقَدْ سَمِـعَ اللّٰهُ قَوْلَ الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّ اللّٰهَ فَق۪يرٌ وَنَحْنُ اَغْنِيَٓاءُۢ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا وَقَتْلَهُمُ الْاَنْبِيَٓاءَ بِغَيْرِ حَقٍّۙ وَنَقُولُ ذُوقُوا عَذَابَ الْحَر۪يقِ "Allah; "Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz" diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, "Tadın yangın azabını!" diyeceğiz." (Âl-i İmrân; 181) ** وَيَقُولُونَ طَاعَةٌۘ فَاِذَا بَرَزُوا مِنْ عِنْدِكَ بَيَّتَ طَٓائِفَةٌ مِنْهُمْ غَيْرَ الَّذ۪ي تَقُولُۜ وَاللّٰهُ يَكْتُبُ مَا يُبَيِّتُونَۚ فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلاً "Sana "baş üstüne" derler. Fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden bir takımı, geceleyin; (senin gündüz) söylediklerinin aksini kurarlar. Allah onların geceleyin kurduklarını yazmaktadır. Sen onlara aldırma. Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter." (Nisâ; 81) -- Mâ yelfizu min kavlin / مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ ifadesinin açıklaması: قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: (يَكْتُبُ كُلَّ مَا تَكَلَّمَ بِهِ مِنْ خَيْرٍ أَوْ شَرٍّ، İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: "(Melekler) konuştuğu her şeyi, ister hayır ister şer olsun, yazarlar. حَتَّى إِنَّهُ لَيَكْتُبُ قَوْلَهُ: أَكَلْتُ، شَرِبْتُ، ذَهَبْتُ، جِئْتُ، رَأَيْتُ، Öyle ki, 'yedim, içtim, gittim, geldim, gördüm' gibi sözlerini dahi yazarlar. حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ الْخَمِيسِ عُرِضَ قَوْلُهُ وَعَمَلُهُ، (Haftalık Tasfiye: ) Ne zaman ki Perşembe günü olur, onun sözü ve ameli (Allah'a) arz edilir, فَأُقِرَّ مِنْهُ مَا كَانَ فِيهِ مِنْ خَيْرٍ أَوْ شَرٍّ، وَأُلْقِيَ سَائِرُهُ bunun üzerine, o söz ve amel içinde hayır veya şer olan kısım sabit bırakılır; diğer geri kalan (gereksiz) kısımlar ise atılır (silinir)." «التَّفْسِيرُ الْمَأْمُونُ عَلَى مَنْهَجِ التَّنْزِيلِ وَالصَّحِيحِ الْمَسْنُونِ» (7/ 413): *** إِنَّ الْعَبْدَ لَيَتَكَلَّمُ بِالْكَلِمَةِ مِنْ رِضْوَانِ اللَّهِ، لَا يُلْقِي لَهَا بَالًا، يَرْفَعُ اللَّهُ بِهَا دَرَجَاتٍ "Şüphesiz ki kul, Allah'ın razı olacağı bir sözü söyler, onun (değerinin) farkında değildir; Allah onunla (kulun) derecelerini yükseltir." وَإِنَّ الْعَبْدَ لَيَتَكَلَّمُ بِالْكَلِمَةِ مِنْ سَخَطِ اللَّهِ، لَا يُلْقِي لَهَا بَالًا، يَهْوِي بِهَا فِي جَهَنَّمَ "Yine kul, Allah'ın gazabını gerektiren bir sözü söyler, onun (zararının) farkında değildir; (Allah) onunla (kulun) cehenneme yuvarlanmasına sebep olur." Sahihu'l-Buhari, 5/2377, Hadis No: 6113 *** عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: Ali bin Ebî Tâlib'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «إِنَّ مَقْعَدَ مَلَائِكَتِكَ عَلَى ثَنِيَّتَيْكَ، وَلِسَانُكَ قَلَمُهُمَا، وَرِيقُكَ مِدَادُهُمَا، "Şüphesiz senin meleklerinin (kayıt meleklerinin) mevkii, üst ön iki kesici diş üzerindedir; dilin onların kalemi, tükürüğün ise onların mürekkebidir. وَأَنْتَ تَجْرِي -أَظُنُّهُ قَالَ: - فِيمَا لَا يَعْنِيكَ، Sen ise -sanırım (Ali r.a.) şöyle dedi-: Kendini ilgilendirmeyen (faydasız) şeylerin peşinden koşturup durmaktasın. لَا تَسْتَحِي مِنَ اللَّهِ، وَلَا مِنْهُمَا» Ne Allah'tan hayâ ediyorsun ne de onlardan (o meleklerden)!" Kaynak: Tayyâr, Musâid b. Süleyman (ed.), Mevsû‘atü’t-Tefsîri’l-Me’sûr, Beyrut: Dâru İbn Hazm, 2017, c. 20, s. 475, Hadis No: 72042. -- NOT: Diğer rivayetler ve Notlar Sabitlenmiş Yoruma eklenmiştir. 🡻 #kafsuresi #KuranTefsiri #Tefsir #KafSuresiTefsiri #KuranDersleri #dinisohbet #ahiret #TekrarDiriliş #ÖlümSonrasıHayat #KuranıKerim #melekler