У нас вы можете посмотреть бесплатно Alimler arasındaki fıkhi ayrılıklara ihtilaf deme, genişlik de! / Kerem Önder или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Alimler arasındaki fıkhi ayrılıklara ihtilaf deme, genişlik de! / Kerem Önder İmam Ebu Hanife Meshebinin fetvaları İbnu Mes'ud'tan gelir. İmam Şafi Meshebinin fetvaları Abdullah İbnu Ömer'den gelir. Cebrail A.s. Efendimiz a.s.a geldiğinde namazı nasıl kılacağını öğretti ve iki gün boyunca geldi 1.nci gün namazın okuncağı vakit gösterdi,2.nci vakit namazın son vaktinde diğer ezan okunmasına 45 dakika kala kılmayı öğretti. Hz. Aişe Anamıza sordular siz Efendimiz a.s.'la Cima ettiğinde efendimiz hemen gusül alırmıydı yoksa sabaha namazına yakın zamanda mı abdest alırdı. Hak mezhepler arasındaki ihtilaflar, fitne değil, ümmet için bir rahmettir. Fıkıhtaki mezhepler gibi, akaid ve ahlak alanında da farklı hak mezhepler ve meşrepler mevcuttur. Hepsi dinin esasları çerçevesinde ona hizmet için ortaya çıkmıştır. Her bir mezhep ve meşrep diğerinin karşıtı değil kardeşidir. Hepsi bir bütünün parçaları, aynı elin parmakları, bir çınarın dallarıdır. Ashab-ı Kiram’ın, müçtehid imamların, müfessirlerin, hadis âlimlerinin, kâmil mürşidlerin Kur’an ve Sünnet ışığında vardıkları değişik sonuçlar ve yeni usuller, işte bu türden ihtilaflar kapsamındadır ve haktır. Bunlar, mubah olan ve hatta faydası bulunan ihtilafa girer. Aslında buna ihtilaf yerine, farklı içtihad demek daha uygundur. İlk devir müctehidlerinden Süfyan-ı Sevrî (r.ah) “Şu konuda alimler ihtilaf etti demeyiniz. Bunun yerine, ‘âlimler bu şekilde ümmete genişlik sağladılar’ deyiniz.” sözüyle bunu anlatır Ashab-ı Kiram’dan sonraki neslin büyüklerinden halife Ömer b. Abdulaziz (r.ah), fıkhi konulardaki ihtilafın ümmete nasıl rahmet olduğunu şöyle ifade eder: “Ashab-ı Kiram, fıkhi konularda iyi ki ihtilaf etmişler. Bu beni çok sevindiriyor. Eğer onlar her konuda tek bir hüküm söylemiş olsalardı, sonra gelen insanlar dinde büyük bir sıkıntıya düşerlerdi. Hiç şüphesiz Ashab, din konusunda kendilerine uyulacak imamlardır. Bir kimse onlardan hangisinin sözünü alıp uygulasa, bir sünnete uymuş olur. Çünkü onların din hakkında söyledikleri Kur’an ve Sünnet’ten başka bir şeye dayanmaz. Böylece onların hangisinin görüşüne uyulsa, bir sünnet ile amel edilmiş olur. Bu da insanlara din işinde genişlik sağlar.” Hak dinin bir takım hükümlerinde farklı görüşlerin bulunması, o dinin esasında ihtilaf olduğunu göstermez. Bu, aynı hedefe giden farklı yolların kullanılmasından başka bir şey değildir. Her bir içtihad veya tasavvufi kol, aynı elin parmakları şeklinde de düşünülebilir. Sonuçta hepsi beynin emrinde ve hizmetinde birbirlerini destekleyip kuvvet verirler. Fetva yolunun müctehidleri ve takva okulunun mürşidleri, bütün içtihadlarını dinin daha güzel anlaşılması ve daha kolay yaşanması için yaparlar. Onların niyetleri sadece Allah’ın rızasına ulaşmaktır. Yaptıkları, müslümanların birliğini zedelemek değil, usulünce içtihattır. Ve zaten bu çalışmayı ehli olanlardan dinimiz ister. Kur’an ve Sünnet’te açıkça hükmü ve usulü belirtilmeyen konularda içtihad etmek, İslâm âlimleri için bir vazifedir. Dinimizin kıyamete kadar bütün insanlığa hitab etmesi ancak bu yolla mümkündür. İşte bütün hak mezheplerin ve değişik meşreplere göre terbiye veren gerçek tasavvufun yaptığı iş budur. Bu iş ana yoldan ayrılmak değil; onu aydınlatmaktır. Fitne değil, faydadır. Azab değil, rahmettir. Hak yolu daraltmak değil, açmaktır. Ve zorlaştırmak hiç değil, aksine kolaylaştırmaktır. Web / https://keremonder.com Facebook / / kereminden Twitter / / keremonder1 Instagram / / kerem_onder Podcast / https://anchor.fm/keremonder