У нас вы можете посмотреть бесплатно Fransa Afrika'yı nasıl sömürüyor?🤔 (Kara kıtanın çilesini daha net anlayacaksınız) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de başlattığı sismik çalışmalar pek çok ülkenin tepkisini çekti. Bunların içinde en dikkati çekeni ise, Akdeniz’e kıyısı olmamasına rağmen, Fransa’dan geldi. Doğu Akdeniz’deki durumu “endişe verici” olarak niteleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, 12 Ağustos’ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Doğu Akdeniz'deki Fransız askeri varlığını geçici olarak güçlendirmeye karar verdim" dedi. Türkiye ise Doğu Akdeniz'de sahili olmayan Fransa’nın bu yaptığını “kışkırtma” olarak nitelerken, Macron’un amacının “sömürgeci yapıyı tekrar ayağa kaldırmak” olduğunu belirtti. Bu tartışma, Fransa’nın Afrika üzerinde uyguladığı ve Akdeniz’e olan ilgisinin esas sebebini oluşturan sömürgeci politikaları tekrar hatırlattı. Bu politikaların neler olduğunu ve Afrika’nın nasıl sömürüldüğünü en iyi anlatan makalelerden biri 24 Mayıs 2017’de İngiltere merkezli “Küresel Adalet Şimdi!” adlı organizasyonun direktörü Nick Dearden tarafından yayınlandı. “Afrika fakir değil, zenginliğini biz çalıyoruz” başlıklı makalede Dearden, resmiyette kapanan “sömürge” çağının şirketler ve yerel işbirlikçiler eliyle halen nasıl devam ettiğini gözler önüne serdi. Dearden çeşitli raporlara da yer vererek hazırladığı makalesinde Sahraaltı Afrika’nın sermaye ithal eden değil, sermaye ihraç eden durumda olduğunu ortaya koydu. Dearden’in makalesindeki verilere göre kıtaya senelik krediler ve yardımlar dahil 161 milyar dolar sermaye girişi oluyor. Buna karşın kıtadan 203 milyar dolar sermaye çıkışı gerçekleşiyor. Afrika’yı sömürmenin bir diğer aracı ise devletlere ve özel sektöre verilen, yıllık ortalama 50 milyar dolar civarındaki krediler. Çok yüksek faiz oranlarıyla verilen bu kredilerden dolayı çoğu hükümet ve şirket borçlarını ödemeyez hale gelmiş durumda. Örneğin Gana, getirildiği durumda senelik bütçe gelirlerinin yüzde otuzunu borç ödemelerine tahsis etmek zorunda. Yol ve diğer altyapı yatırımları için borçlanan Mozambik aldığı her 1 sterlin borç için 21 sterlin ödüyor. Bu ödeme dengesinin imkansız olduğunu ve bu durumun bir nevi köleleştirme aracı olarak kullanıldığını, heralde söylemeye gerek dahi yok. Almanya Şansölyesi Angela Merkel, 2017 yılında gerçekleşen G20 zirvesinde “Sömürge döneminde Afrika'da günaha girdik" ifadesini kullanarak bu durumu birinci ağızdan itiraf eden liderlerden biri oldu. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un aynı zirvede dile getirdiği sözlere göre, Afrika’nın problemi, Afrikalı kadınların çok çocuk doğuruyor olmasıydı. Macron’un görmediği gerçek Afrika’da ise 14 ülke halen Fransa’ya koloni vergisi vermeyi sürdürmekte. Silicon Africa adlı sitede yayınlanan ve 2014 yılı baz alınarak yapılan çalışmaya göre resmiyette Fransa’nın sömürgesi olmayan 14 Afrika ülkesi, mâli olarak sömürge ülke konumunu sürdürmekte ve her yıl Fransa’ya ortalama 500 milyar dolar “koloni vergisi” ödemekte. Bu tutar mevzubahis ülkelerin ulusal rezervlerinin %85’ine yakınını oluşturmakta. Eğer paraya ihtiyaçları olursa her sene bu paranın%15'ini geri alabilirler. Daha fazlasına ihtiyaç duyacak olurlarsa Fransız bankalarından borç almak zorundalar. Tabi, yüksek faizlerle... İşte genel çerçevesini çizdiğimiz bu sömürü düzeni, Macron’un Doğu Akdeniz’le ilgili sözlerinin altında yatan esas sebebi ortaya çıkartıyor.