У нас вы можете посмотреть бесплатно Atalarımızın Yurdunda İlk Gün | Katun (Kadın) Nehri | Altay - Rusya Turu или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Altay Dağları denince akla sadece nefes kesen manzaralar gelmemeli. Burası, bizim atalarımızın yaşadığı, dillerini, kültürlerini ve geleneklerini şekillendirdiği topraklar. Türkiye’de yaşayan biz Türkler için Altay, aslında köklerimizin başladığı yerlerden biri. Çok eski zamanlarda, Altay’ın eteklerinde yaşayan Türk boyları zamanla göç etti, Orta Asya’ya, oradan da Anadolu’ya kadar uzandı. Bugün konuştuğumuz Türkçenin temeli bile Altay bölgesinde atıldı. Hatta "Altay Dil Ailesi" diye bir teori var; Türkçenin, Moğolcanın ve birkaç Asya dilinin Altay’dan çıktığı düşünülüyor. Peki, Altay’la Türkiye’yi birbirine bağlayan şeyler neler? Ortak Kültür ve Destanlar: Türkiye’de duyduğumuz Dede Korkut Hikâyeleri gibi kahramanlık destanlarının benzerleri Altay’da da anlatılıyor. O eski göçebe ruh, kahramanlık ve doğayla iç içe yaşama anlayışı burada da var. Gelenekler: Bugün hâlâ nazardan korunmak için boncuk taşımamız, bazı eski dualar ve ritüeller aslında Altay’daki Şamanizm inancından gelen şeyler. Türk Tarihinin Yazılı İzleri: Orhun Yazıtları gibi en eski Türk yazıtları Altay’ın hemen yakınlarında bulundu. O taşlara kazınan yazılar, aslında kim olduğumuzu anlatıyor. Yani Altay’a gitmek, sadece doğayla buluşmak değil. Orası, bizim geçmişimiz. Bugün Türkiye’de yaşayan bizler, aslında o göçebe Türklerin torunlarıyız. O yüzden Altay’ı görmek, biraz da kendi hikâyemizi görmek demek.