Yeryüzünün ilk hayvanları | Hayvanlar Alemi | Aklında olsun скачать в хорошем качестве

Yeryüzünün ilk hayvanları | Hayvanlar Alemi | Aklında olsun

Dünya gezegeni, toz bulutu olarak doğduğu günden beri canlı ya da cansız her varlığa ev sahipliği yapıyor. Bu sonsuz döngünün taaa ilk zamanlarında bizler henüz dünyaya gelmemişken; hayat süren bazı hayvan dostlarımız da elbet. Kanatlarını açtığında yeryüzüne gölge düşüren kuşlar, kükrediğinde deprem etkisi yaratan aslanlar, dişleriyle bir ağacı kökünden koparan filler… Ya da o şaşalı Dinozorlar Çağı! İşte bu heybetli canlıları daha önce duymayan, hatta duyup da gerçekliğini sorgulayan sen! Evet evet, sana sesleniyorum! İşte yeryüzünün bilinen ilk 4 ilginç hayvanı! ELASMOZOR Elasmozor, yaklaşık olarak 80,5 milyon yıl önce bilinen ilk sürüngen cinsi olarak kabul edilmektedir. Yani kendisi şu an gördüğümüz herhangi bir yılanın ya da solucanın soy ağacının ilk kısmında yer alıyor! Elasmozorun yaşam alanı bugünün Kuzey Amerika bölgesine denk gelir ve yüzebilen / uçabilen olarak iki farklı türe ayrılır. Yüzebilen Elasmozorlar, küçük balıklarla beslenirken, uçabilenleri daha çok otobur kategorisinde yer alır. Amerikalı fosilbilimci Edward Drinker Cope, Elasmozor iskeletini birleştirmeye çalışırken, kafatasını kuyruğun ucuna yerleştirdiği için fosilbilimciler arasında küçümsendi ve arkeoloji dünyasında Kemik Savaşları’nı başlatmış oldu. OPABİNYA Hayatın boyunca ne olduğunu asla anlayamadığın bir canlı gördün mü? Eğer görmediysen kendini hazırla çünkü bu hayvan… bu canlı… bu bu… bu garip şey; işte tüm garipliğiyle karşında; OPABİNYA! Günümüzden tam 505 milyon yıl öncesinde yaşamış olan bu eklem bacaklı yaratık, toplam 5,7 cm uzunluğundadır. Vücudunun kenar bölgelerinde fazla sayıda lob ve fan şekline benzer bir kuyruğu bulunur. Bu yumuşak bedenli canlının baş bölgesinde beş adet gözü olduğu yetmiyormuş gibi, ağız kısmı da kafasının altından geriye doğru ilerleyen bir yapıda! PURUSZOR Puruszor, yaklaşık 8 milyon yıl önce yaşamış olan dev bir Güney Amerika timsahıdır. Brezilya ve Peru’daki Amazon Oluşumu’nda sıkça görülen bu dev puruszorların ismi “purus nehri kertenkelesi ya da sürüngeni” anlamına gelir. Günümüzde yaşayan timsahlardan on kat daha büyük ve daha hızlı olduğu söylenen bu dev timsahlar omnivor; yani hem et hem de otla beslenen hayvanlar kategorisinde yer almaktadırlar. Yaşayan bir canlıyı birkaç saniye içerisinde yok edebilecek kaslara sahip olduğu söylenen Puruszorların şu an yaşamıyor olmalarına şükretmek mi lazım acaba!? TİTANOBOA 14 metre uzunluğunda ve 1 tondan fazla ağırlığa sahip bir canlı hayal et desek büyük ihtimalle böyle bir canlının var olmayacağını düşündüğün için bize sadece gülüp geçersin değil mi? Ama aslında böyle bir canlı varmış! Ve ona titansı, yani “dev gibi boa” anlamına gelen Titanoboa adını koymuşlar! Yaklaşık 58 milyon yıl önce Güney Amerika’nın el değmemiş ormanlarında yaşamış olan Titanoboalar, soyağacında anakonda ve boa yılanlarının uzak bir akrabası olarak yer alır. Bu yılan, avlarını 281 kg ve m2’lik bir basınçla sıkarak öldürmekteydi! Söylediğimiz basıncı günümüze göre yorumlarsak; 22 tonluk bir ağırlığın üzerinize yığıldığını hayal edebilirsiniz. Ya da Paris’teki Eyfel Kulesi’nin altında ezilmeye eş değer bir kuvvet olarak düşünebilirsiniz bahsettiğimiz basıncı! Titanoboalar bütün bir timsahı tek seferde yutabildiği gibi, vücudunun çapı sayesinde yuttuğu timsah dışarıdan bile fark edilemeyebilirdi! Ayrıca; dünya üzerindeki küresel ısınma bu hızda ve bu şekilde ilerlerse yaklaşık bir milyon yıl içerisinde titanoboalar tekrar yeryüzüne dönebilirmiş! Çünkü bir yılanın vücut sıcaklığı sadece ortamın sıcaklığına göre değişiklik gösterdiği biliniyor. Yılanlar da çok sıcak yerleri sevdikleri için küresel ısınmanın bu hızı, onların artmasına ve çok daha hızlı üremelerine sebep oluyor! Yani evrim kapımızda diyebiliriz… Aklında olsun; tanıklık ettiğin tüm yaşamlarda, karşılaştığın tüm canlılar aslında gözünün alışmış olduğu büyüklükteler! Bir milyon yıl önce yaşamış bir insan da bugün seni daha küçük boyutlarda biriymişsin gibi görebilir! Bunun sebebi, doğanın ve üzerindeki canlıların gün be gün yaşanan değişimlere kolaylıkla adapte olabilmesi! Dinozorlar sadece fantastik bir filmin ana konusu değil, aynı zamanda senin şu anki yaşantını sana özenle hazırlamış ve doğaya adaptasyon sağlamana yardımcı olmuş biricik dostların! Küçüğünden büyüğüne tüm hayvan familyalarını sevdikçe, dünya güzelliklerle dolup taşar! Sakın kendini bu güzelliklerden mahrum etme! #aklındaolsun