Скачать с ютуб Yaban Kitap Özeti в хорошем качестве

Yaban Kitap Özeti

Yaban Romanı Üzerine: Yaban yayımlandığında Türk Devrimi en yoğun günlerini yaşamaktaydı. Y Kadri, Şevket Süreyya, V. Nedim Tör, Burhan Belge’den oluşan yazı kuruluyla Kadro dergisi de yayındaydı. Kadrocular çekirdek bir devrimci kadroyla yukarıdan aşağıya toplumu ileri götürecek hamlelerin ideologluğuna soyunmuşlar ve M. Kemal’in bayraktarlığında devrime yön vermeyi amaçlıyorlardı. İçlerinde kısa süre Bolşevik olmuş sonra Kemalcilere katılmış olanlar da vardı. Bu yüzden “Kadro” anlayışı; Lenin’in ideolojik yönlendirici, disiplinli, öncü parti anlayışından etkiler de taşıması doğaldı. Kadrocular, halkın Doğu toplumlarına özgü statik ve yeniliklere kapalı hâlini geçmiş deneyimlerinden de biliyorlardı. Nüfusun büyük çoğunluğu köylü olan bu toplumun ileriye gitmesi için köylü ilk evvela zincirlerinden kurtulmalıydı. İşte Yaban böyle bir ortamda yazılmış bir romandı. Yaban romanın baş kişisi Ahmet Celal, Yunan toplarını, uçaklarını gören köylülere “İşte geliyorlar, malınıza, namusunuza çökecekler. Ankara’da Mustafa Kemal güçlerine destek verelim; vatan, millet…” deyince köylüler “Biz Müslümanız, Halifemiz bize oturun oturduğunuz yerde diyor, Yunan, bizim değil Kuvvacıların düşmanı” diyebilecek yapıdadırlar. Elbette Ahmet Celal köylüden nefret edecektir. İşte bir köyden kesit sunarken Yakup Kadri genel zihniyeti dile getiriyordu. Yaban’daki köylü binlerce yıl öncesinin bilgisiyle tarım yapan, yaptıkları barınaklarda hayvanlarıyla iç içe yaşayan, konuştuğu şeyleri kısa cümlelerle anlatan, hatta çoğunlukla işaret diliyle anlaşan pislik içerisinde yüzen bu insanları suçlamaz, onları böyle yapan idareleri suçlar ve asıl kurtuluştan sonra cehaletten kurtuluşun önemini belirtir. Bu köylünün bildiğini zannettiği bir şey vardır o da Müslümanlık. Ama aslında hiç anlamadığı dualarla korunmaya çalışıyor, doğum yaparken bile ebenin kolaylaştırıcı tecrübesinden çok bildiği bir iki duaya güveniyor ve başına gelen her şeyi kader olarak görüyor. Hayatıyla ilgili alacağı her kararı da kadere karşı gelmek dolayısıyla dine karşı gelmek olarak yorumlanıyor. Yetiştirdikleri hububatların karışımıyla rastgele iki taşın arasında öğüttüğü undan ekmek yapıyor ve birlikte yaşadıkları hayvanların ürünlerinden geçimini güçlükle sağlıyor. İşte Yaban’daki Ahmet Celil’in gözlemlediği köylünün yaşantısı. “Karabibik” de Nabizade Nazım’ın anlattığı, “Çalıkuşu”nda Feride’nin Bursa yakınlarındaki köyü ile Yakup Kadri’nin Eskişehir yakınlarındaki köyü birbirlerine çok benzerler, bunlara “Vurun Kahpeye” deki köyü de ekleyebiliriz. Üretimde, tarih öncesinde kullanılan alet edevat kullanılır. Yaşanılan yerler toprak altında kalmış oyuklardır; evlerin içinde hayvanlarla beraber yaşanır, üst baş pislik ve sefalet içerisinde, çocukların ayakları kış yaz çıplaktır. On yaşından sonra kızlar okula gitmez. Birtakım hurafelere inanılır, köyde okur yazar pek azdır. İmam vardır, tüm dinî bilgilerin kaynağı odur. Okulda Kuran’ın okunması öğretilmeye çalışılır, bu okumanın da kutsal kitabın içerisinde yazanları anlamaya bir yararı yoktur. Köylerin en bilginleri askerliği uzak diyarlarda yapmış ve dönebilmiş olanlardır. Diğerleri komşu köyler ve nahiye merkezi dışında bir diyar görmemişlerdir. Kadınlar, erkeklere nazaran daha da hurafeye bağlıdırlar. Köyde ebe bile yoktur. Payitaht merkezi İstanbul’dan arada bir gazete gelir, Halife Efendimize mutlak itaat vardır. Mektepli efendiler ve zabitlere çok güvenilmez ama onlardan korkulur. İşte Yakup Kadri bu köylüleri olanca çıplaklığı ile anlatıp onları gerçekten “milletin efendisi” yapmayı hedeflemişlerdir. Bu bahsi geçen dört roman Cumhuriyet öncesi köyde nasıl bir yaşam sürdüğünü ve köylülerin nasıl insanlar olduklarını bizlere olanca açıklığı ile anlatmaktadır. Türk Romanının Doğuşu ve Gelişimi kitabımı bağlantıya tıklayarak satın alabilirsiniz. https://www.kitapyurdu.com/kitap/turk... Yaban, Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu köylüsünün içinde bulunduğu koşulları en iyi anlatan metindir. Kurtuluştan sonra cehaletle, yoksullukla savaşın başlayacağını Cumhuriyetin kurucuları çok iyi biliyorlardı. Anadolu'yu binlerce yıllık uykusundan uyandırmak cumhuriyetin önündeki en önemli görevdir. Seslendiren: Emine Aktaş "Juan Sánchez - Beautiful Rose " is under a Creative Commons (CC BY 3.0) license https://juansanchezmusic.info Music promoted by BreakingCopyright:    • "Beautiful Rose" is already registere...