У нас вы можете посмотреть бесплатно 1944’te Sovyetler Tarafından Esir Alınan Alman Askerleri Böyle Aşağılandı или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
1944 yılında Kızıl Ordu’nun batıya doğru durdurulamaz ilerleyişiyle birlikte, binlerce Alman askeri kitlesel şekilde esir düşmeye başladı. Bagration Harekâtı gibi büyük Sovyet taarruzları yalnızca Wehrmacht’ın tüm tümenlerini yok etmekle kalmadı, aynı zamanda Alman askeri üstünlüğü efsanesine de son verdi. Esir alınan askerlerin birçoğu Sovyet şehirlerinde ve kasabalarında halka teşhir edildi. Bu yürüyüşler basit sevkiyatlar değil, birer zafer ve intikam gösterisiydi. Mağlup askerler başları önlerinde, halkın küçümseyici ya da öfkeli bakışları altında yürütülüyordu. O dönemin en ikonik görüntülerinden biri, 17 Temmuz 1944’te Moskova sokaklarında yürüyen 57.000 Alman savaş esiriydi. Mutlak bir sessizlik içinde, silahlı Sovyet askerlerinin sıraları arasında ilerliyorlardı. Vatandaşlar onları alaycı, öfkeli ve memnun bakışlarla izliyordu. Yürüyüşten sonra sokaklar hortumlarla yıkanarak sembolik bir “arındırma” gerçekleştirildi — işgalcilerin varlığından arınma. Bu, dikkatlice organize edilmiş bir aşağılamaydı; hem propaganda amacı taşıyor hem de Sovyetlerin 1941’den beri yaşadığı acıların bir tür karşılığıydı. Sembolik yönünün ötesinde, esirlerin yaşam koşulları son derece zordu. Birçoğu Sibirya’daki çalışma kamplarına gönderildi. Açlık, dondurucu soğuk ve fiziksel yorgunluk nedeniyle ölüm oranları çok yüksekti. Savaşın ilk yıllarında üstün konumda olan Alman askerleri, şimdi harap ettikleri şehirleri yeniden inşa etmek için zorla çalıştırılıyorlardı. Bazı esirler, SS üyesi olduklarını saklamaya çalışıyordu çünkü bu, anında misilleme ya da infaz anlamına gelebilirdi. Teslimiyetle birlikte aşağılanma sona ermedi. Pek çok Alman savaş esiri için savaş, Sovyet kamplarında yıllarca devam etti. Bazıları ancak 1950’li yılların ortasında evlerine dönebildi; yaşadıkları travmalarla hem bedenen hem ruhen yıkılmış halde. Bir fetih savaşı olarak başlayan bu süreç, onlar için acı, sessiz ve onur kırıcı bir yenilgiyle sona erdi. Sadece özgürlüklerini değil, insanlık onurlarını da kaybettiler. Başlattıkları savaşın acımasız bir ters yüzüyle karşı karşıya kaldılar.