Plasenta akreata (bebeğinin eşinin rahim duvarına yapışması) nedir? Tipleri nelerdir? скачать в хорошем качестве

Plasenta akreata (bebeğinin eşinin rahim duvarına yapışması) nedir? Tipleri nelerdir?

Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan'ın plasenta akreata (bebeğinin eşinin rahim duvarına yapışması) nedir? Tipleri nelerdir? Açıklaması www.suleymanakhan.com ALT YAZI; Plasenta akreata, sezaryenin en korkutucu komplikasyonlarından biridir. Esasında plasenta previası olan yani bebeğinin eşinin (plasentasının) rahim ağzına yerleştiği durumlarda 85 kat daha fazla görülür. Ve plasenta previa eski sezaryenli hastalarda daha sık görülür. Bunun nedeni; biz sezaryen doğum yaptırırken rahmin ön duvarına bir kesi yapıyoruz. Bu kesi daha sonra bağ dokuyla iyileşiyor. İkinci gebelikte plasenta buraya yerleşmeye, bu bağ dokusuna tutunmaya meyillidir. Dolayısıyla rahmin alt kısmına ve rahim ağzına doğru ön duvarda yerleşir. Sorun bunların bir bölümünde sadece yerleşmekle kalmaz, plasentanın kendisi rahmin kas dokusunun içine doğru girer. Biz bu duruma plasenta akreata diyoruz. Esasında kendi içinde üçe ayrılır; plasenta akreata, plasenta inkreata ve plasenta perkreata olmak üzere. En korkutucu olanı üçü de aslında korkutucudur plasenta perkreata’dır. Çünkü plasentanın damarları bu hızla sadece kas dokusuna değil, rahmin dışına seroza dediğimiz tabakaya daha sonra da mesanenin içine kadar ilerler. Tanısında öncelikle jinekoloğun şüphelenmesi gerekir. Şöyle ki eski bir sezaryenli hastada 2.de plasenta akreata olması olasılığı binde bir, eski iki sezaryenli hastada 3.de plasenta akreata olma olasılığı binde iki, eski üç sezaryenli hastada 4.de olma olasılığı binde dört civarındadır. Daha sonraki sezaryenlerde ise %2 gibi çok ciddi rakamlara çıkabilir. Burada sorun, öncelikle tanıda net bir kriter olmamasıdır. Bu nedenle jinekolog, plasenta previata ile gelen ve eski sezaryenli bir hastada mutlaka ve mutlaka akreata gibi bir patolojinin olabileceğini aklına getirmelidir. Ultrasonla bakıldığında, ön duvarda özellikle bizim sınır olarak gördüğümüz miyometrium yani rahmin kas dokusuyla plasenta arasındaki sınırın ortadan kalktığını görürüz. Doppler (halk arasında renkli ultrason denir) ile baktığınızda buradaki damarların hızla kas dokusu içine ilerlediğini görürüz. Bunun dışında eğer kesin tanı koyacaksak; bunun için manyetik rezonans (MR) görüntülemeyi de kullanabiliriz. Bunun çocuğa bir zararı yoktur. Ancak sonuç olarak kesin tanı klinik tecrübe, ultrason ve MR görüntülemelerin hepsinin bütün olarak değerlendirilmesini gerekli kılar. . - Bu kanalda yer alan yazılar ve videolar bilgilendirme ve farkındalık kazandırma amaçlıdır. Bu bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılamaz. Teşhis methodları ve farklı tedavi seçeneklerinin sizi nasıl etkileyeceğini anlamak için mutlaka doktorunuzla konuşmalısınız. - This information is for educational purposes only and is not intended to replace the advice of your doctor or health care provider. We encourage you to discuss with your doctor any questions or concerns you may have.