У нас вы можете посмотреть бесплатно Erdoğan Özdemir - Gotto (Sesli Hikaye) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Erdoğan Özdemir'in kendi sesi ve kaleminden "Gotto" isimli hikayeyi dinliyorsunuz. Görüşleriniz bizim için çok değerli, yorumlarınızı bekliyoruz. Teşekkürler. 🙏 Siyah burunlu ayakkabılar pırıl pırıl boyalı, jilet gibi ütülü pantolon, yakalı beyaz gömlek, kravatsız, çizgili lacivert ceket… Ceketin kolları hiçbir zaman kollarına geçirilmemiştir. Zaten ceket de giyilmek için değil, omuza atılmak için ya da birisi bıçak çekerse kalkan gibi elde karşı duruş eşyası gibi kullanılmaktadır. Gotto günde bir kez çarşıya çıkmakta, caddeyi baştan aşağıya bir taraftan gitmekte öbür taraftan dönmektedir. İki adamı arkasından sağlı sollu takip etmektedirler. Halit ve it Sabo.. Halit kara kavruk bir Anadolu gencidir. Bileği güçlüdür, yüzüne baktığınızda dürüstlük, güven, sağlamlık, namus, her şeyi görürsünüz. İt Sabo adı üzerinde ittir. Kalleşlik, hainlik, yalakalık, riyakarlık, yalan, dolan, ispiyonculuk..Yüzüne baktığınızda iğrenirsiniz. Gotto için bu adam gerekli midir? Gereklidir. Dışarılardan haber getirecek, ortalığı koklayacak, şunu buna, bunu şuna gammazlayacak, sürtecek, kirli işleri yapacak. Peki sonuna kadar sadık kalacak mı? Orta birde idim. On iki yaşındaydım. Babam diğer kardeşlerimle kavga ettiğim için benim evimi, yolumu ayırmıştı. Evimizin önünde dükkan gibi bir yer vardı. Ben orada kalıyordum. Kız kardeşlerimden bir tanesi günde üç öğün tepsi içinde yemek ara sıra da sobada yakmak için birkaç tane odun getiriyordu. On beş yirmi günde bir babam uğruyordu. Kese kağıdı içinde leblebi kuru üzüm türü şeyler getiriyordu. Yemek getiren kız kardeşim dışında aileyle başkaca hiçbir bağlantım yoktu. Babam geldiğinde az bir harçlık da bırakıyordu. Derslerim zayıftı. Gömleğim kirli, pantolonum ütüsüz, ayakkabım boyasızdı. Serkeş bir tavırla okula gidip geliyordum. Ben kendime bakamıyordum. Sonra bir gün okula giderken karşı komşunun kızını iki üç kişinin rahatsız ettiğini gördüm. Sürekli laf atarak kızı rahatsız ediyorlar, o da onlara dönüp tepki gösteriyordu. Hemen koştum gittim. Çevredeki ağaçlardan birisinden bir dal kopardım. Yapraklarını ayıkladıktan sonra sopa haline getirdim ve bunlara rasgele giriştim. Üçü de epey sopa yedikten sonra kaçtılar. Komşu kızıyla yürüyerek eve doğru gelirken kendisine mahallemizin, komşumuzun kızı oluşu nedeniyle yardımcı olduğumu, bunun dışında bu davranışıma gerekçe gösterecek başka bir şey aramamasını, okula yalnız gitmeyip başka arkadaşlar edinerek onlarla birlikte gidip gelmesini söyledim. Ama bu itlerin benim peşimi bırakmayacaklarını, benden öç almak isteyeceklerini düşünmüş ve küçük bir bıçağın sahibi olmuştum. Umduğum gibi oldu. Bir gün beni okuldan dönerken sıkıştırdılar, arkamı duvara verdim, onlardan iki tanesinde de bıçak vardı. Ben ve onlar vücudumuza değmesin diye sürekli bıçakları sallıyorduk. Üçü de benden büyüktü. Biliyorum birazdan yorulacaktım ve bunlar beni delik deşik edeceklerdi. Sonra bir adam geldi. Bir tokat ona, bir tokat buna. Üç kişi bir çocuğa saldırmaya utanmıyor musunuz? diye bağırıyordu. Ve onlar yine kaçtılar. Beni kurtaran adamı o gün tanıdım. Halit Abi imiş. Bana olayı sordu. Ben de anlattım. Yürüyerek çarşıya doğru gittik. Kendisinin parkta kaldığını, başka arkadaşlarının da olduğunu, bunlar beni yine rahatsız ederse kendilerine Gotto’nun abim olduğunu, ona şikayet edeceğimi söylememi istedi. Okulda bir gün tuvalette bunlar beni yine sıkıştırdılar. Ben de hemen beni burada öldürmelerini eğer öldürmezlerse benim abimin Gotto olduğunu bunun hesabını soracağını söyledim. Niye daha önce söylemediğimi, bundan sonra benimle hiçbir hesaplarının olmadığını söyleyip bir fiske bile vurmadan beni rahat bıraktılar... #şiir #edebiyat #dehlizsiir #şair #seslikitap #şiirheryerde #hikaye #sesliöyküler