У нас вы можете посмотреть бесплатно Mevlid (Günümüz Türkçesi) / Süleyman Çelebi или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Söz: Süleyman Çelebi Müzik: Yapay Zeka Seslendiren: Yapay Zeka Bu eser, Süleyman Çelebi'nin 600 yıllık ölümsüz mirası Mevlid-i Şerif'in (Vesîletü'n-Necât), günümüz Türkçesiyle ve modern bir altyapıyla yeniden yorumlanmış halidir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) doğumunu, miraca yükselişini ve alemlere rahmet oluşunu anlatan bu destan, kalbinize huzur, ruhunuza şifa olsun. Her türlü kullanıma açıktır. Günümüzün insanına hitap eden bir tarz ile gönüllere dokunmak ve tozlu sayfalara terk edilen edebi değerlerimizi hatırlamak amacıyla üretilmiştir. Sözler müziğe ve günümüze uyarlanarak eserlere yorum katılmıştır. Şairin asıl söylemek istediğini yansıtmayabilir. Bu şarkıyı ister video, ister mp3 formatında bu bağlantıdan indirebilirsiniz: https://drive.google.com/drive/folder... Kanal: / @mevciderya Oynatma listesi: • Miskinlik İle Gelsin - Yunus Emre | Gönül ... Allah adın zikredelim evvela Vacib oldur cümle işte her kula Allah adın her kim ol candan ana Erişir her işi o an dermana Bir kez Allah dese aşk ile lisan Dökülür cümle günah misl-i hazan İsmi pak, cismi pak, her şeyi pak Yaratandır O, sığınılacak tek hak Zaman yoktu, mekan yoktu, hiçlik vardı Kainat henüz karanlık bir sırdı Hak Teala bir nur diledi ezelden Daha üstün, daha güzel her güzelden Mustafa’nın nuruydu bu parlayan Alemlere rahmet diye çağlayan Dolaştı o nur asırlarca göklerde Adem’in alnında, İbrahim’in özünde Nihayet vakit doldu, emir verildi Amine’nin sedefine o inci girdi O gece yeryüzü başka bir haldi Susuz çöller suya, kana hayaldi Kırıldı Kisra’nın sarayları o an Söndü bin yıllık ateş, bitti o yalan Melekler indi saf saf semadan Müjdeler yayıldı ulu Mevla’dan Merhaba ey canların canı, merhaba Merhaba ey dertlerin dermanı, merhaba Merhaba ey alemlerin rahmeti Merhaba ey günahkarların şefaaati Sensin Hakk’ın sevgilisi, en güzel Sana hayran ezel ve ebed, her emel Kırk yaşına erdi o güzeller güzeli Hira dağında bekledi o ezeli Cebrail göründü ufukta bir an "Oku!" emriyle sarsıldı zaman İndi Kur'an, şifa oldu canlara Davet ulaştı her renk, her lisanlara Taşlandı Taif'te ama gül attı o eller Hakka yürüdü aşılan o zorlu çöller Yetimin hakkını, mazlumun ahını Sildi yeryüzünden şirk günahını Sonra bir gece "Gel" dendi o yare Cebrail rehber oldu o hünkara Burak’a bindi, gökler açıldı Yoluna yıldızdan güller saçıldı Bir anda aştı o yedi kat göğü Gördü meleklerin görmediği özü Vardı "Sidretül Münteha" yanına Kavuştu alemlerin tek Sultanına Ne zaman vardı orada, ne de mekan Konuştu Rabbiyle, O’ydu tek duyan "Ümmetimi isterim" dedi Yaradan’a Müjdeyle döndü o gece cihana Lakin dünya fani, her gelen gider Bu ayrılık ateşi bağrımı deler Tamamlandı görev, doldu o vade Çağırdı Rabbimiz: "Dön artık bana" Yastadı kainat, ağladı dağlar Yetim kaldı Medine, bozuldu bağlar Güneş tutuldu sanki o gün gökte Hüzün kaldı geriye, yaşlı gözde Bedeni gitse de ruhu bizimle Aşkı yaşar hala her bir ilimle Biz görmedik yüzünü ama sevdik Adını duydukça boyun eğdik Ey Nebi, ey Resul, ey Sevgili Sensin bu çorak gönüllerin seli Bırakma bizi mahşer yerinde Gözümüz senin şefaat ellerinde Ey Rabbimiz, O’nun yüzü suyuna Bağışla bizi, erdir nurlu yoluna Hatalarımız çoktur, yüzümüz kara Ama O’nun aşkı merhemdir yaraya Salat olsun, selam olsun O’na Ve O’nun yolundan giden her cana Bizi O’na komşu eyle cennette...