У нас вы можете посмотреть бесплатно HİTİT DUALARI 4 - HİTİT MİTOLOJİSİ или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Hitit mitolojisi, Mezopotamya kaynaklarından esinlenmiş olmakla beraber, Hatti ve Hurri etkisinde de kalmıştır. Hititler, ele geçirdikleri bölgelerde tapınılan tanrı ve tanrıçalara gösterdikleri saygıdan ve onları yerel ölçekte de olsa tanımalarından dolayı "Bin Tanrılı Halk" adını almıştır. Yapısı Yazılıkaya'da ahiretteki (yeraltı dünyası) 12 tanrıyı betimleyen rölyef. Hitit mitolojisinin ve panteonunun odağında fırtına tanrısı bulunur. Baş tanrı olan eril fırtına tanrısının dışındaki bir diğer temel ve önemli kavram ise Hitit öncesi ve sonrası Anadolu mitoloji ve kültürlerinde de rastlanan, dişil güneş tanrıçasıdır ki bu tanrıça bir tür ana tanrıça karakteridir ve arz ile özdeşleştirilmiştir. Bu kavramlarda köken araştırılmasına gidildiğinde varılan sonuçlar genellikle fırtına tanrısının Hint-Avrupa kökenli olduğu, güneş tanrıçasının ise bölgenin yerel halklarından yani Hattilerden alınmış olabileceğidir.[1] Hitit mitolojisi, Hititler öncesi Anadolu kavimlerinin inançlarından ve çevre inançlarından etkilenmiş olsa da en net karakteristiklerinden birisi, özellikle erken dönemlerde senkretizasyondan uzak olması ve hatta senkretizasyondan kaçınmasıdır. Örneğin Hitit mitolojisinin ana karakteri olan fırtına tanrısı, aynı zamanda büyük oranda yerelleşmiştir, diğer bir deyişle farklı yörelerin kendi yerel fırtına tanrıları vardır. Fırtına tanrısı kavramı odak alınarak millî veya genel bir karakterin vurgulanmasının yanı sıra bunun yerelleştirilmesiyle yerel karakter de vurgulanmaktadır. Hitit İmparatorluğu'nun genişlemesiyle birlikte Hitit mitolojisinde senkretizm de görülmeye başlanmıştır. Bunun örneklerinden birisi, siyasi yayılmayla birlikte kraliyet arşivlerinde bahsedilen tanrı ve tanrıça isimlerinde Suriye ve Mezopotamya’da tapınılan tanrı ve tanrıçaların da isimlerine rastlanmaya başlanmasıdır. Yapılan antlaşmalarda geçmekte olan, antlaşmaya tanık tanrıların listelerinde de Hatti ve Hint-Avrupa dışı kökenli, çevre mitolojilerde yer alan tanrılara rastlanmaktadır. MÖ 13. yüzyılda Hitit mitolojisinde senkretizasyonun bir başka temsili olarak kabul edilebilecek bir yenilik daha yaşanmıştır ki bu da tanrı ve tanrıçaların gruplaştırılmasıdır. Buna göre tanrı ve tanrıçalar kaluti olarak anılan “daireler” içerisinde gruplaştırılmışlardır. Bugün Türkiye topraklarında bulunan Yazılıkaya’daki rölyeflerde betimlemelerine rastlanan bu olayın bir başka ilginç yönü de betimlemelerden Hatti kökenli olduğu anlaşılan çoğu tanrı için Hurri dilinde isimlerin kullanılmasıdır[2] ki bu senkretizasyonun en bariz ve kalıcı örneğidir. Bununla birlikte Hitit mitolojisinde, sistematik bir senkretizasyondan veya herhangi bir şekilde sistematik olarak kabul edilmiş bir mitik hiyerarşiden söz etmek pek doğru olmaz, zira resmî anlamda diğerlerinden üstün görülen ve kabul edilen bir mitik hiyerarşi bulunmamaktadır. Tanrıları Hititlerin göktanrı sembolü Hititler, birçok doğa olayını tanrılara bağlamakla beraber onları insan şekilli (antropomorfik) olarak düşünmekteydiler. Buna göre bir tanrı, istediği takdirde çekip gidebiliyordu. Tanrının gitmesiyle ona bağlı olan doğa olayları da etkileniyordu. Gök Tanrı / Fırtına Tanrısı Gök tanrısı aynı zamanda fırtına tanrısıydı. Anadolu'nun iklimini göz önünde bulundurulduğunda eskiden daha sıcak olduğu düşünülse de fırtınaların önemi olduğu söylenilebilir. Bir fırtına sırasında Kral II. Murşili'nin dilinin tutulduğu şöyle ifade edilir: "Birden hava bozdu. Gök tanrısı korkunç bir şekilde gürledi ve ben ürktüm. O zaman ağzında söz azaldı ve söz kesiklik yaparak yukarı doğru çıktı. Yıllar geçince bu düşlerimde de kendini duyurmaya başladı. Bu düşlerden birinde tanrının eli bana değdi ve konuşma gücümü bütünü ile yitirdim."[3] Bir Hitit metninde de II. Muvatalli'nin duası şöyle geçmektedir: "Hatti'nin Fırtına Tanrısı'nın önünde yürüyen boğa Şeri, efendim, benim dua olarak bu sözlerimi tanrılara bildir! Efendiler, göğün ve yerin efendileri tanrılar bu sözlerimi ve duamı işitsinler.