У нас вы можете посмотреть бесплатно SİLİYORUZ Yargıların Cildini Kırıştırıyor! Her Yargı Yüzde Çizgi Demek! İnadı Bırak Diz Ağrın Geçsin или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
#emelozugur #recepozer #kişiselgelişim #kişiselgelişimmotivasyonvideosu 1:20 📌 Kafanda 32 çok kritik nokta var! Bu noktalardan biri seni gençleştirmek için çalışıyor! 4:45 📌 Google’da en çok Sorulan sorulardan biri hayatını nasıl değiştirebilirim? 9:20 📌 Kendimi affedemiyorum! O kişiyi affedemiyorum! Neden affetmen gerektiğini öğrendiğinde bu inadını bırakacaksın! 12:30 📌 Yargıladığın kişinin enerji alanını büyütüyorsun! 14:20 📌 Nasıl olacak deme, Nasıllar yaradanın işi, senin değil! 16:45 📌 Çılgınca yiyerek diyet yapmadan bir ayda 5 kg verdim çünkü bilinç altını değiştirdim! 22:20 📌 Her duygu vücutta bir enerjiyi durdurur! O bölgede enerji tıkanır! 29:25 📌 Yüzündeki kırışıklıklarIn her biri senin yargıların! Yaşamımızda, kendimizi ve çevremizi dönüştürme arzusu sıkça karşımıza çıkar. Bu değişim sürecinde, fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerinde derin etkiler yaratan unsurları anlamak önemlidir. İnsan vücudu ve zihni, inanılmaz bir uyum ve karmaşıklık içerisinde çalışır. Bu karmaşanın içinde, bedenimizde ve zihnimizde meydana gelen her bir değişiklik, genel sağlığımızı ve yaşam kalitemizi doğrudan etkiler. Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Yazar Recep Özer; Kafamızda 32 çok kritik nokta olduğunu söylüyor ve bu noktalardan birisi bizi gençleştirmek için çalıştığını söyledi. Peki bu nokta hangisi? Özellikle son yıllarda bir çok insanın karamsar ve çökmüş hissetmesinin sebebi bu noktanın iyi çalışmaması mıdır? Bu noktanın çalışmamasını etkileyen faktör nedir? Öncelikle, beden ve zihin arasındaki bağlantıyı anlamak hayati önem taşır. Modern yaşamın getirdiği stres ve baskılar, bedenimizde ve zihnimizde çeşitli reaksiyonlara yol açar. Örneğin, sürekli bir öfke veya üzüntü hali, vücudumuzun enerji akışını bozabilir ve bu da fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Yüzümüzdeki kırışıklıklar bile, yaşadığımız duygusal deneyimlerin bir yansıması olabilir. Her bir kırışıklık, geçmişte yaşadığımız endişe, kızgınlık veya üzüntünün bir izi olarak düşünülebilir. Bu bağlamda, affetmenin gücü ön plana çıkar. Kendimizi veya başkalarını affetmek, zihinsel ve duygusal yüklerimizi hafifletmenin bir yoludur. Affetmek, bazen inatçı bir duvarı yıkmak gibi zor görünse de, bu süreç bizi özgürleştirir ve enerji akışımızı yeniden düzenler. Bir kişiyi affettiğimizde, aslında onun üzerimizdeki olumsuz etkisini azaltır, enerji alanımızı genişletir ve iç huzurumuzu artırırız. Kişisel Gelişim Eğitmeni Recep Özer; Kendimi affedemiyorum! O kişiyi affedemiyorum! diyorsan, bunu tavsiye etmiyor. Neden affetmen gerektiğini öğrendiğinde bu inadını bırakacaksın diye açıklama yapıyor. Affetmemek kendimize zarar veriyorsa neden affetmeyelim. Karşı taraf için değil kendimiz için affedelim. Peki affetmezsek ne olur? Hayatımızda değişiklik yapmak istediğimizde, bilinçaltımızın gücünü de göz ardı etmemeliyiz. Bilinçaltı, davranışlarımızın ve alışkanlıklarımızın büyük bir kısmını kontrol eder. Örneğin, kilo verme sürecinde, sadece diyet yapmak ve egzersiz yapmak yeterli olmayabilir. Eğer bilinçaltımızda yemeğe karşı sağlıksız bir tutum varsa, bu durum sürekli engellerle karşılaşmamıza neden olabilir. Bilinçaltımızı değiştirmek, bu tür alışkanlıkları kalıcı olarak değiştirmemize yardımcı olabilir. Recep Özer kendi tecrübesini aktarırken; Çılgınca yiyerek diyet yapmadan bir ayda 5 kg derdiğini çünkü bilinç altını değiştirdiğinden bahsediyor. Peki nasıl değiştireceğiz bu bilinçaltını? Herkes bilinçaltını değiştirerek kllo verebilir mi? Bilinçaltımızı değiştirmek için çeşitli teknikler mevcuttur. Meditasyon, olumlamalar, bilinçli farkındalık pratikleri bu süreçte bize yardımcı olabilir. Önemli olan, zihnimizi sakinleştirmek ve içsel sesimizi dinlemektir. Bu sayede, bilinçaltımızdaki olumsuz düşünce kalıplarını fark edebilir ve onları değiştirebiliriz. Recep Özer'e göre her duygu vücutta bir enerjiyi durdurur ve o bölgede enerji tıkanır, diyerek vücudumuzdaki enerji konusunun ne kadar önemli olduğunu dile getiriyor. Son olarak, hayatımızı değiştirmek istiyorsak, sabır ve kararlılık göstermeliyiz. Değişim hemen gerçekleşmez; zaman, çaba ve sürekli bir öz farkındalık gerektirir. Kendimize karşı nazik ve anlayışlı olmalı, sürecin her adımında kendimizi desteklemeliyiz. Unutmayın, her küçük adım, büyük bir değişimin parçasıdır. Kısacası, hayatımızda olumlu değişiklikler yapmak istiyorsak, beden ve zihin arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamalı, affetmenin gücünü keşfetmeli, bilinçaltımızın etkisini göz önünde bulundurmalı ve sabırlı olmalıyız. Bu yolculukta, her adım kendi içinde değerlidir ve bizi daha sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşama doğru yönlendirir. Bugünkü konuğumuz Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Yazar Recep Özer ile kişisel gelişimimiz ve hayatta mutluluğu yakalama üzerine konuştuk. Çok faydalı olduğuna inandığım bu röportajla sizleri baş başa bırakıyorum.