YEMİŞÇİZADE (ALANYALI) KONAĞI İKİÇEŞMELİK CADDESİ скачать в хорошем качестве

YEMİŞÇİZADE (ALANYALI) KONAĞI İKİÇEŞMELİK CADDESİ

#izmir #izmirkonak #konaklar #müzeler #museum Osman Koçanoğulları blog sayfası: https://okocana.blogspot.com/2020/01/... YEMİŞÇİZADE KONAĞI VE İKİÇEŞMELİK İzmir Konak ilçesi sınırları içerisinde bulunan Yemişçizade konağı oldukça hareketli ve kalabalık olan İkiçeşmelik caddesinin deniz tarafındaki paralel sokakta sakince ziyaretçilerini bekliyor. Resmiyette Eşrefpaşa caddesi olan bu caddenin ismi İkiçeşmelik caddesi olarak bilinmektedir. 1930’lu yıllarda yol genişletme çalışmaları sırasında tarihi çeşme yukarıda kalınca hemen altına bir çeşme daha yapılmıştır. Birçok insan Mezarlıkbaşı’ndan başlayan İkiçeşmelik caddesinin isminin bu iki çeşmeden geldiğini düşünmektedir. Youtube platformunda yayınlanan bazı videolarda da bu şekilde yanıltıcı bilgiler bulunmaktadır. Osman Koçanoğulları’nın blog sayfasından aktardığına göre 1876 Lamac Saad, 1913 Bon İzmir planlarında caddenin ismi İkiçeşmelik olarak geçmektedir. İkinci çeşme 1930’lu yıllarda yapılmış, Hacı Mehmet Eşref Paşa ise 1895-1907 yılları arasında belediye başkanlığı yapmıştır. Bu durumda cadde üzerinde eskiden başka bir çeşmenin daha olması kuvvetle muhtemeldir. Kestelli caddesinden sola veya Naturzade camiinin yanındaki merdivenlerden deniz tarafına doğru inip sağa döndüğümüzde restore edilmiş halinin güzelliği ile Yemişçizade konağına rastlarız. 19. yüzyılda Yemişçizade ailesi tarafından yaptırılmış olan konak, ailenin 1950’li yıllarda Alanya’ya taşınmış olmasından dolayı Alanyalı konağı olarak da bilinir. Cumhuriyetin ilk yıllarında tapu kadastro müdürlüğü ve askerlik şubesi olarak kullanılan konak, 1950-1969 yılları arasında Kestelli Kız Okulu olarak da faaliyet göstmiş, daha sonra trikotaj atölyesi olarak işletilmiş, 1979’da Akevler Hizmet ve Dayanışma Kooperatifi’ne satılmıştır. Konak, 2013 yılında Konak Belediyesi tarafından kamulaştırılıp “Kurtuluşumuzun 100. Yılı Anı Evi” olarak restore edilmiştir. Restarasyon çalışmalarının öncesi ve sonrasına bir göz gezdirelim. Çalışmalar sırasında konağın avlusundaki kaçak binanın yıkılmasıyla tarihi bir sarnıç ortaya çıkarılmıştır. Yaklaşık iki yüz eserin sergilendiği anı evine Mehmet Tufan Gökbuket, Nilgün Baydar, Eray Özefe dedelerinden kalan ve kurtuluş mücadelesinde kullanılmış olan eşyaları bağışlamıştır. Odaları anı mekânları olarak tasarlanan yapıda “Nadire Kabinesi”, “Yemek Odası”, “Savaşı Nasıl Kazandık”, “İşgal Odası”, “Atatürk ve Mücadele Arkadaşları Odası”, “Gölge Sergisi”, “Pencereden Görünenler Odası”, “Kahve Kültürü ve Okuma Odası”, “Bayrak Odası” ve “Sonsuz Anılar” gibi bölümleri bulunuyor. Latif Öz