У нас вы можете посмотреть бесплатно Sizden Olan Emir Sahiplerine İtaat Edin !!! Ebu Nuh или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Bugünkü videomuzda, ‘İmam Nevevi’nin Kırk Hadis ’ adlı eserinde ‘ Sizden Olan Emir Sahiplerine İtaat Edin ‘ konusunu işleyeceğiz… الدِّينُ النَّصِيحَةُ. قُلْنَا: لِمَنْ؟ قَالَ لِلَّهِ، وَلِكِتَابِهِ، وَلِرَسُولِهِ، وَلِأَئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ" Dinin mü'minlerin yöneticileri için nasihat oluşu: Hadiste geçen "eimme" tabirini, yöneticiler diye tercüme ettik. Esasen bu kelime, "imam" kelimesinin çoğuludur. İmam ise, toplumun önünde bulunan ve onlara önderlik yapan, toplumun da kendisine uyduğu kişidir. Daha özel anlamıyla imam, İslam ümmetinin başında bulunan liderdir. Ümmet denilmesinin sebebi de, bir imama tabi olduklarındandır. Bu lidere imam, halife, emir, sultan ve bunlara benzer isimler verilmiştir. Hangi adla anılırsa anılsın, imam, ümmetin önünde, onlardan sorumlu olan ve onları yöneten kişidir. Toplum içinde devletin yöneticisi adına hüküm verme yetkisine sahip kılınan herkes, her seviyedeki yönetici bu tabirin kapsamına girer. Ayrıca toplumda doğruyu ve yanlışı bildirme vazifesiyle mükellef olan alimler, insanlara örnek olması gereken mürşidler ve muslihler de bu tabirin muhtevasına dahildirler. Muhteva tespitini yaptıktan sonra, konunun esasına yönelik açıklamalara geçebiliriz. Müslümanları yönetenler, onların işlerinin başına geçenler, müslümanlardan olmalıdır. Çünkü müslümanların kendilerini yönetenlere itaat etmeleri bir fariza, bir vecîbe, bir zorunluluktur. Müslüman olmayanlara nasıl itaat edilebilir? يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ Allah Teala şöyle emreder: "Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Resüle itaat edin ve sizden olan buyruk sahibi yöneticilere itaat edin". (Nisa süresi 59) Bizlerin yöneticilere nasihatımız, onlara karşı vazifemiz, kendilerinin iyi ve dürüst olmalarını, doğru yolu bulmalarını, adaletli davranmalarını istemektir. Dinin idareciler için nasihat oluşu, şu prensipleri de içine alır: "Hak üzere oldukları sürece onlara yardımcı olmak, haktan ayrılmamaları yönünde onları uyarmak, yaptıkları yanlışları hatırlatmak, bunları yaparken kendilerine karşı yumuşak ve nezaket kaideleri içinde davranmak, yöneticilerine nasihatkar olmayan, zalime "sen zalimsin" demeyen, nasihatçilerinin ağzı kilitlenmiş, hak söze karşı da kulakları tıkanmış olan bir ümmette hayır olmayacağını bilmek. Emir olan kişinin arkasında namaz kılmak, ona toplamakla yükümlü olduğu zekatı vermek, onunla birlikte cihada gitmek, kendisine hayır dua etmek, yalancı övgülerle onu aldatmamak. İmam nevei dedi ki: bu ve benzer olan meseleler şudur. kasdedilen Müslüman yöneticiler ve halifelerdir. (İmam nevevi polen yayınları cilt-1 sayfa 560) Burada önemli olan bir mesele kafir veya mürted olan yöneticilere uymamak onlara itaat etmemektir. Alimler, mürşidler ve muslihleri de toplumun önderi ve yöneticileri olarak kabul edenler bulunduğunu söylemiştik. Buna göre, Allah'ın Kitabı ve Resulü'nün sünnetinin anlaşılıp hayata geçirilmesinde alimlerin sorumlulukları çok büyüktür. Onlar Kitap ve Sünnet'in emir ve yasaklarını, kendi heva ve hevesleri, sapık düşünce ve anlayışları doğrultusunda çarpıtmaya çalışanlara karşı koyma ve onların yanlışlarını, hatalarını ilmî bir tarzda reddetme mes'uliyeti taşımaktadırlar. O halde öncelikle alimler, mürşid ve muslihler dini çok iyi bilip, kendileri salah bulmuş olmalıdırlar. Kendileri salah bulmayanların başkalarını ıslah etmeleri mümkün olmaz. Din alimleri, toplumu yöneten idarecilere, Allah'ın Kitabı ve Resulü'nün sünneti yönünde nasihat etmeyi ve kendilerini hakka davet etmeyi büyük ve şerefli bir görev saymalı, bu hususta görevlerini yerine getirmezlerse, Allah (cc) katında en büyük sorumluluktan kaçmış olmanın cezasını çekeceklerini bilmelidirler. Çünkü "En büyük cihad, zalim idareciye karşı hakkı haykırmaktır". (Ebü Davud, Melahim 17; Tirmizî, Bey'at 37) Bunu yerine getirmediği gibi, zalimlerin zulümlerine ortak olan, onları tutan, azgınlıklarına göz yuman, zalimlere övgüler yazanlar Allah (cc) katında nasıl makbul olabilir ve Cenab-ı Hakk'ın huzurunda nasıl hesap verebilirler? (Rasulullah'dan (sav) Sahihayn'da rivayet edilen bir Hadis'de bir arada zikredilmiştir: “Allah (cc) sizin için şu üç şeyden hoşlanır: 1- Yalnızca Allaha (cc) İbadet edip, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamanız; 2- Allahın (cc) ipine hep birlikte sarılarak gruplara ayrılmamanız ve 3- Allahın (cc) sizin üzerinize idareci tayin ettiği kimselere nasihatte bulunmanız.” (Buhari; Müslim) (Fethul bari polen yayınları-cilt-1-sayfa-182) http://www.taifetulmansura.com/