У нас вы можете посмотреть бесплатно Rüveyda - Nurullah Genç (Kendi Sesinden) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekansız nefese doğru * At vuruldu; içim paramparça Rüveyda * Bazen çok şey söylemek, çok şey anlatmak istersiniz de boğazınızda düğümlenir her nefes. Bir nefes kadar yakınsınızdır ama dokunamazsınız saçlarına. Bakmaya kıyamadığınız gözlerinde kaybolursunuz da yine de bir şey diyemezsiniz. Her hecesi amansız bir kor olur dudaklarınızda da adını söylemek istemezsiniz… --------------------------------------- Nurullah Genç'in kendi sesinden "RÜVEYDA" şiiri... RÜVEYDA - Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına Bir güvercin uçurup kıtalar arasından Çağırdın beni Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına Adını söylemek istemiyorum Her hecesi amansız bir kor dudaklarımda Her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım Zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım Adını söylemek istemiyorum Rüveyda dediğim zaman Anla ki, senin için yürüyor kelimeler Çığlığımın atardamarlarından (...) Sular köpürmemeliydi Rüveyda Kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin Ben zehire alışkınım, şerbete değil Rüyalar nefret eder avare duruşumdan Kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde Sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber Ben her gece bir Mehdi türküsüyle çilekeş Yargılamak için zeval kayıtlarını İnkılap bekliyorum (...) Artık eskisi gibi bakamıyorsun Göklerinde bir Belkıs otururdu Rüveyda Binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin Güneş bir anne gibi dururdu başucunda Artık dokunamıyor kakülün bulutlara Karalara bürünmüş saçlarında dolunay Ben bu kadar zulme layık mıyım Rüveyda Hangi ressamı vurur bilmem, endamın Sarar da benliğimi Ben beni tanımam kaldırımlarda Kafesleri yutan kafese doğru Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekansız nefese doğru (...) Hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün Soluk bir dünyanın mezarlarına Gömerek gurbetimi Kapadı karanlığa Yesrip, kapılarını Meydan okuyuşun çağın ordularına Bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır Doruklardan öte hevese doğru Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekansız nefese doğru Yasını tutuyorum kararttığım düşlerin Yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda Amansız bir ütopya üfleyen pencereler Lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi Önümde, haksızlığın hesaba çekildiği Hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer Arkamda, kare kare ömrümü belirleyen Hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler Söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını Yeniden bir Nil olup taşar mıyım çöllere Kim giydirir başıma tacını nihayetin Kim takar bileğime hürriyet künyesini Karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle Rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı Ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı Asırlardır köhne barınaklarda Küflenen, çürüyen çığlıklarımı At vuruldu; içim paramparça Rüveyda Gölgelerin ardına sakladım kusurumu Sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin Ben burda damla damla eriyip akıyorum Yine de, çiğnetemem kimseye gururumu İstenmediğim yeri sessizce terkederim Hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu Mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim #nurullahgenç #rüveyda #şiir ------------------------------------------------------------ Şiir & Yorum: Nurullah Genç Müzik: Cem Tuncer / Sonbahar 2