У нас вы можете посмотреть бесплатно Bunlar neden benim başıma geldi? | PENCERE или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Hayat, tekdüze bir yolculuk değildir; inişleri ve çıkışları, iyi ve kötü zamanları vardır. Biz insanlar çoğu zaman iyi anlara odaklanır, hep öyle sürmesini isteriz. Ne zaman küçük ya da büyük bir musibetle sarsılıp beklenmedik bir acıyla yüzleşsek, hayatın hakikatini unuturcasına “Neden ben?” diye serzenişte bulunuruz. Oysa her musibetin içinde bir nimet yönü vardır; dikkatle bakabilen gözler için her felaketin ardında bir rahmet parıltısı gizlidir. Musibet, Rabbimizin bize bir şey anlatma biçimidir; gaflete meyleden insanı uyandıran bir tokat gibidir. Gözle görülmeyen bir mikrop insana aczini, en küçük bir yer sarsıntısı faniliğini hatırlatır. Çünkü insan nisyan ile mâlüldür; unutur, gücünü kendinden sanır, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar. Oysa hastalık, belâ, kayıp… bunlar “Sen lâyemut değilsin, başıboş değilsin; seni Yaratan’ı düşün! Dünya kalıcı değil; ölüm var, âhiret var, hesap var.” diyen ilahî birer ikazdır. Musibet kimi zaman bir arınmadır; günahlarımızı, ağacın yapraklarını döker gibi döker. Kimi zaman bir terfidir; kulu, ameliyle erişemeyeceği makamlara sabırla yükseltir. Kimi zaman da bir koruyucudur; başımıza gelen küçük bir sıkıntı, daha büyük bir felaketi engeller. Bazen hastalık, şifa vesilesi olur; bazen de bir kayıp, fark edemediğimiz bir nimeti gösterir. Hz. Eyyûb Aleyhisselâm gibi… Malını, evladını, sağlığını kaybetti; ama dilini ve kalbini şikâyetle kirletmedi. “Gerçekten Biz onu sabırlı bir kimse olarak bulduk.” buyurdu Rabbimiz. Sabrını rahmete çevirdi; çünkü sabır, musibetin acısını rahmete dönüştüren ilahî bir sırdır. Musibet, hakikatte kimden geldiği fark edilirse; dünyayı zindan eden değil, kalbi arıtan bir misafirdir. Bir film rolü için yıllarca çalışan bir aktör ya da bir sporcu, ter dökerken gayretin lezzetini nasıl hissediyorsa; mümin de sabrın ardından gelen huzuru öyle hisseder. Çünkü bilir ki bu sıkıntı rastgele değildir; her şeyin ardında hikmetle işleyen bir kudret vardır. Belâ, insana hem aczini hem de Allah’ın rahmetini hatırlatır; şükür duygusunu diriltir. İnsanız ve imtihandayız. Çoğu zaman sağlığın, nefesin ve huzurun kıymetini ancak kaybedince fark ederiz. Güneşin değerini kışta, suyun lezzetini susuzlukta anlarız. Hastalık olmasa, sıhhat gaflet verir; musibet olmasa, nimet fark edilmez. Ve bazen musibet, insanları birbirine yaklaştırır; unutulmuş şefkatleri uyandırır, dostlukları onarır, kalpleri yumuşatır ve birleştirir. Unutma! Allah, kime hayır murad ederse, onu musibetlerle imtihan eder. Şu hayatta her şey bir imtihandır; fakat bu imtihan cezalandırmak için değil, yükseltmek içindir. Allah’a iman ve itimatla başımıza gelenlere karşı “Hoştur bana senden gelen / Ya hil‘at-ü yahut kefen / Ya taze gül yahut diken / Kahrın da hoş lütfun da hoş.” diyebilmektir esas olan. Belki de bütün bunlar, “Neden bunlar benim başıma geldi?” sorusunu sormamamız içindir; ta ki kalbimizdeki perde kalksın, hatalarımızı görelim, tövbe-istiğfar ederek Rabbimizin muhabbet ve rahmetini üzerimize çekelim; aczimizi ve fakrımızı bilerek Rabbimizin sonsuz kudret ve nimetlerini celbedelim. Videoyu beğenip, kanalımıza abone olarak videolarımızı takip edebilirsiniz. © Hayrat Vakfı 🏠 http://www.hayratvakfi.org 📺 http://www.hayrat.tv 🔊 http://www.hayratmp3.com 🌍 Sosyal Medya hesaplarımız: https://sosyal.teknofest.app/@hayratv... https://x.com/hayratvakfi / hayratvakfi / hayratvakfi