Kıbrıs’ta Hayat - Dünyanın Bölünmüş Son Başkenti Lefkoşa’yı Keşfediyoruz скачать в хорошем качестве

Kıbrıs’ta Hayat - Dünyanın Bölünmüş Son Başkenti Lefkoşa’yı Keşfediyoruz

Karavanla çıktığımız Kıbrıs yolculuğumuzda, bu kez dünyanın bölünmüş son başkenti olan **Lefkoşa**’dayız. Tarihi yapıları, kültürel mirası ve kendine has atmosferiyle dikkat çeken bu şehirde, geçmişin izlerini takip ediyor, Kıbrıs’ın derinliklerine doğru keyifli bir keşif yolculuğuna çıkıyoruz. Gezimiz sırasında Büyük Han’ı ziyaret ediyoruz. 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilen bu tarihi han, zamanında kervanlar için bir konaklama merkeziyken, günümüzde sanat galerileri, kafeler ve el işi dükkanlarıyla dolu, canlı bir kültür noktası haline gelmiş. Burada, taş avlunun ortasında oturup tarihin içinde kaybolmak mümkün. Kıbrıs’ın bir diğer önemli hanlarından Kumarcılar Han, Osmanlı döneminden kalma ve geçmişte tüccarlar için konaklama yeri olarak kullanılan bir yapı. Günümüzde restore edilmiş ve içerisinde çeşitli dükkanlar bulunan bu han, eski Lefkoşa’nın ruhunu yansıtan yerlerden biri. Lefkoşa'nın önemli simgelerinden biri olan Girne Kapısı, 16. yüzyılda Venedikliler tarafından inşa edilen ve Osmanlı döneminde genişletilen şehir kapılarından biri. Tarihi surların bir parçası olan bu kapı, geçmişin önemli ticaret ve savunma noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Şehrin farklı dönemlerine ışık tutan **Orta Çağ Taş Eserler Müzesi**, Gotik ve Osmanlı mimarisini bir arada sunuyor. Burada, taş eserlerden oluşan koleksiyonları inceleyerek Kıbrıs’ın geçmişine dair pek çok detay öğreniyoruz. Venedik Sütunu, Lefkoşa’nın en ilginç anıtlarından biri. 1550’li yıllarda Venedikliler tarafından buraya dikilen bu sütun, aslında Salamis’ten getirilmiş bir granit sütun. Üzerindeki Osmanlı armalarıyla tarihin katmanlarını gözler önüne seriyor. Şehrin geleneksel dokusunu yansıtan Samanbahçe Evleri, Osmanlı döneminde yapılan ve günümüze kadar ulaşan en eski toplu konut projelerinden biri. Renkli kapıları, avluları ve taş yapılarıyla bu mahalle, Lefkoşa’nın nostaljik yüzünü gözler önüne seriyor. Kıbrıs Türk toplumunun önde gelen isimlerinden biri olan Dr. Fazıl Küçük'’ün evi, bugün bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Burada, Kıbrıs Türk halkının mücadele yıllarına dair belgeler, fotoğraflar ve eşyalar sergileniyor. Kıbrıs’ın en özel duraklarından biri olan Rüstem Kitabevi, sadece bir kitapçı değil, aynı zamanda tarihi binasında misafirlerine sıcak bir ortam sunan bir kültür noktası. Kitaplar arasında kaybolabileceğiniz, kahvenizi yudumlayarak bu büyülü mekânın tadını çıkarabileceğiniz bir yer. Arap Ahmet Camii, Osmanlı dönemine ait önemli ibadet mekânlarından biri. 17. yüzyılda inşa edilen bu camii, zarif hat yazıları ve sade mimarisiyle dikkat çekiyor. Son olarak, Lefkoşa’nın dar sokaklarında gezinirken Zehra Sokak gibi geleneksel yapısını koruyan bölgeleri keşfediyoruz. Buradaki tarihi evler, eski kapılar ve sokak dokusu bizi geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Lefkoşa, tarih, kültür ve farklı medeniyetlerin izleriyle dolu büyüleyici bir şehir. Biz de bu eşsiz atmosferi sizlerle paylaşmak için keşfetmeye devam ediyoruz! 🚐🌍✨