No Touch Lazer Tekniği Yanıltmacası скачать в хорошем качестве

No Touch Lazer Tekniği Yanıltmacası

No Touch Lazer Tekniği No Touch Lazer Ameliyatı No Touch Laser Nedir No Touch Göz Ameliyatı Op. Dr. Sinan Göker İnsanların kafasını karıştıracak bazı yöntemler var. PRK dediğimiz bir yöntem vardı bizim, korneanın ön yüzeyine lazer yapma yöntemi. Bundan 23 sene önce benim Türkiye’ye ilk getirdiğim yöntem, eski teknik yani. Bu PRK dediğimiz yöntemi şuanda biz uygulamıyoruz. Sadece mecbur kaldığımızda çok ince kornealara uyguladığımız bir yöntem çünkü bir takım dezavantajları var, başarı oranı düşük. Bu yöntemin adı değiştirilip No Touch diye bir isim bulundu buna. Daha havalı İngilizce olsun diye ve çok yeni bir lazerle yapılan yeni bir uygulama gibi sunulmaya başlanıyor televizyonlarda falan. Hastalar da bize soruyorlar. Bu No Touch denen yöntem kesinlikle yeni bir tedavi değil, eski bir tedavi. Bunu yapmak için ayrı yeni bir alete de ihtiyaç yok. Bütün excimer lazerlerin hepsi No Touch yöntemini yapabilir. Eskiden de yapıyordu. Benim Türkiye’ye ilk getirdiğim 23 seneki lazerimle de bugünkü No Touch denen yöntemi yapabiliyorduk. Fakat o zaman bile NoTouch’ı yapmıyorduk çünkü PRK belli numaralarda, yüksek numaralarda iyi sonuç vermiyor, hipermetropta iyi sonuç vermiyor. İyileşmesi üç gün ile bir hafta arasında, üç gün gözde ağrılar oluyor. Tabi burada doğru söylenmiyor, hastalara yalan söyleniyor. “İki günde çok iyi iyileşir, hemen geçer, ağrı olmaz”. Kesinlikle böyle değil, çok ciddi ağrı kesiciler vermek gerekiyor. Gözün iyi görür hale gelmesi bir hafta sürüyor. Dolayısıyla niçin böyle bir yöntemi yapalım? Hipermetrop’u yapamıyorsunuz, sekiz numaranın üzeri yüksek miyop’u yapamıyorsunuz, başarı oranı iyi değil. Hastanın teni çok koyu renkliyse, yazın güneşe çıkarsa Ultraviyoleden gözünde PRK ya da No Touch denen teknikten sonra bir doku gelişiyor, ve numara geri geliyor ve görmesi bozuluyor. Dolayısıyla bir sürü yan etkileri var. Daha kötü olan, kullanılmayan bir tekniğin yeni bir teknik gibi sunulma becerisini tebrik ediyorum. Medyanın ve pazarlamanın başarısı diyorum ama kesinlikle hasta açısından doğru değil. Dünyada da uygulanmıyor, böyle bir şey yok. Şuanda en iyi uygulanan yöntem Femto Lasik ve Wavefront. Bunun dışında lazerde yine bir gelişme var. Bu da yakın tedavileriyle ilgili, yaşa bağlı yakın diye bir problem var. Bu da genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkıyor. 40, 45’den sonra insanlar yakını görmemeye başlıyorlar ve hipermetrop gözlük kullanılıyor yakını okuyabilmek için. Bu uzak hipermetropuyla karıştırılıyor. Aslında bu yaşa bağlı yakını görememe denen Presbiyopi denen başlı başına bir bozukluk. Bunun lazerle tedavisi yakın zamana kadar yoktu. Ben 23 yıldır lazer yapıyorum. Bundan beş sene öncesine kadar yakını tam olarak yapamıyorduk. Bir sürü teknikler denendi, iyi sonuç vermedi, geri dönüldü filan. Ama bundan aşağı yukarı beş altı yıl önce Subracor dediğimiz yine bir lazer yöntemi ile ilk defa %90 başarıyı yakaladık. Aynı normal lazer gibi aşağı yukarı 10 dakika sürüyor iki göz. Ağrı yok, normal Lasik yöntemi, cerrahi teknik olarak Femto Lasik. Sonuçta kişi tedaviden sonra %90 ihtimalle, yani şu anlama geliyor tedavi ettiğimiz her yüz kişinin doksanı, yakını gözlüksüz okur hale geliyor. Yüksek dereceli miyoplar için ne yapabiliyoruz? Yüksek miyoplarda, 8’e 10’a kadar, kornea müsaitse lazer yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü lazer sonuç olarak göz dışı bir yöntemdir. Gözün en dışındaki kornea dediğimiz tabakaya yapıyoruz. Yani portakalın kabuğu gibi düşünebiliriz. Diğer yöntemler göz içi yöntemlerde gözün içine giriliyor. Çok az da olsa bazı riskleri var. Onun için yapabildiğimiz kadar yüksek numaraları lazerle düzeltmeye çalışıyoruz ki ben 10’a 12’ye kadar rahatlıkla yapabiliyorum. Ancak miyop 20, 25 numaraya kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla yüksek numaralı miyoplarda tercih ettiğimiz göz içi lensi dediğimiz bir yöntem var. Göz içi lensi yönteminde, hastanın kendi göz merceği içeride duruyor, sentetik merceği kendi göz merceğinin önüne takıyoruz. Bu yöntem de oldukça ilerledi. Başarı oranı çok arttı. Onun için daha güvenli takabilir hale geldik. Göz içi lensi ile aşağı yukarı 20, 25 numara miyopları düzeltebiliyoruz. Bunun ayrıca şöyle bir avantajı da oluyor. Yüksek miyoplar genellikle gözlük veya kontakt lens taktığında retinadaki problemlerinden dolayı %100 göremiyorlar, daha düşük bir oran mesela %70 görüyor, %50 görüyor, maksimum. Çünkü gözün içindeki retina dediğimiz sinir tabakası da yüksek miyoptan dolayı bir miktar bozuluyor. 444 31 99 http://www.hemensaglik.com/video/no-t...