У нас вы можете посмотреть бесплатно Dünyaya En Yakın Yaşanabilir Gezegenler? | Sıradaki Dünya Hangisi? или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Astronomi insanlığın sonsuz merakıyla şekillenmiş bir bilim dalıdır. Astronominin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığını bilemesek de elde ettiğimiz kanıtlar, binlerce yıl önce yaşamış insanların gökyüzündeki takımyıldızlarını fark ettiklerini ve onların resimlerini çizdiklerini gösteriyor. Örneğin Fransa’daki Lascaux Mağarasında bulunan 17 bin yıl yaşındaki bu çizimlerde Ülker, Avcı ve boğa takım yıldızları yer almaktadır. Bizler 17 bin yıl önceki bu çizimlerin ne amaçla yapıldığını bilemesek de, genel olarak bunların Mevsimsel Döngülerin Takibi için ya da Mitolojik ve Ritüel Amaçlar için yapılmış olabileceği düşünülüyor. Buna ek olarak yine binlerce yıl önce yaşamış insanların gece gökyüzündeki yıldızları izlediğini, Ay’ın evrelerini not ettiklerini ve bu bilgileri rehber olarak alıp, tarım, avcılık ve toplumsal organizasyonlar için kullandıklarını biliyoruz. Örneğin, Milattan önce 3000’de antik mısırlılar, Nil Nehri’nin taşma zamanlarını tahmin etmek için Sirius yıldızının hareketlerini kullanmıştır. Bu yıldızın gökyüzünde yeniden belirmesi genellikle yaz ortasına denk geldiği için, Nil’in taşma döneminin başlangıcını işaret etmekte ve bu da tarım yapanlar için bir uyarı niteliği taşımaktaydı. Ama elbette bu gözlemler her zaman böyle ilkel seviyede kalmadı. Zamanla daha da gelişti ve sistematik bir hale gelerek insanlığın gökyüzüyle olan bağını güçlendirip, daha detaylı gözlemlerin yapılmasını sağladı. Ancak bu gözlemlerin yapılması beraberinde önemli soruları getiriyordu. Örneğin Dünya’nın evrendeki yeri neydi? Orada bir yerde bize benzeyen başka canlılar olabilir miydi? Ya da tüm evrende yalnız mıydık? Bu soruların cevapları her ne kadar basit gibi gözükse de bazıları, aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen cevaplanamadı. Onları cevaplamak uğruna yapılan araştırmalarsa, aslında başka pek çok bilimsel keşfin yapılmasını sağladı. Yapılan keşifler sayesinde de günümüzde evrenin nasıl işlediğini, güneşin ve dünyanın evrendeki konumunu, çevremizde bulunan galaksileri ve galaksi kümelerini anlamaya başladık. Ama elbette günümüzde astronominin ulaştığı nokta sadece gökyüzüne bakıp, evrenin işleyişini anlamak değildir. Bir diğer amaç yaşam barındırabilecek yeni dünyaları keşfetmektir. İşte bu uğurda yapılan araştırmalarda şimdiye kadar 6 bin kadar gezegen keşfedilmiş ve bunların arasında sadece 60 ila 70 tanesi potansiyel olarak yaşanabilir olarak işaretlenmiştir. Oysa sadece samanyolu galaksisinde bile 100-400 milyar gezegenin olduğu ve bunların arasında da Tahmini olarak 300 milyon yaşanabilir gezegenin olduğu düşünülüyor. Yani bizler henüz keşif çağının başında bulunuyoruz. Yine de bundan önceki yaşanabilir gezegen belgeselinde 20’den fazla gezegenden bahsetmiş ve bunların yaşam barındırma ihtimallerini değerlendirmiştik. İşte aynı şekilde bu belgeselde de potansiyel olarak yaşanabilir gezegenleri inceliyor ve onlar hakkında elde edilen tüm bilgilere bakıyoruz. İnstagram: faruk.yilmaaz ---------------------------------------------------- Müzikler CO.AG Music'e aittir. Aşağıdan bulabilirsiniz: / @co.agmusic ---------------------------------------------------- Bana destek olmak için Yaşanabilir Bölge'ye katılın: / @farukyilmazvideolari