Vahşi Av Nedir? | Witcher Wild Hunt скачать в хорошем качестве

Vahşi Av Nedir? | Witcher Wild Hunt

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:    / @inankose   Vahşi Av, kıtanın halkları tarafından ölümsüz atları üzerinde dört nala giden hayaletler olarak tanımlandı. Bir savaş alameti olarak görülüyordu ve üyeleri de savaş namına hizmet edenler olarak anılıyordu. Aslında Vahşi Av kıtadakilerin düşündükleri gibi hayaletlerden oluşmuyordu. Onlar Tir Na Lia'dan bir grup Aen Elle elfiydi ve kendilerine Kızıl Süvariler anlamına gelen Dearg Ruadhri diyorlardı. Liderleri Eredin'di ve amaçları kendi halklarına hizmet için başka dünyalardan köle toplamaktı. Vahşi Av'ın Kökenleri Kürelerin birleşmesi sırasında daha sonra Aen Seidhe dünyası olarak anılacak dünyadan elflerin bir kısmı akrabalarını geride bırakarak başka dünyalara gitti. Kapılarını araladıkları bu yeni dünyada insanlar ve unicornlar yaşamaktaydı. Kendilerine Aen Elle yahut Alder milleti adını veren elf uygarlığı, geldikleri yeni dünyadaki zeki türlerle geçinememeye başladı. Bir süre sonra savaş peyda oldu ve bu savaşın sonunda insan ırkı tamamen yok olmuş oldu. İnsan ırkını ortadan kaldırdıktan sonra elflerin saadet vakitleri de yaşanmaya başladı. Medeniyetlerini hızla büyüttüler ve başkentleri Tir Na Lia'da muazzam elf işçiliklerini konuşturacak bir kraliyet sarayı inşa ettiler. Ancak uzun yıllar yaşayan bu ırk için işler bir süre sonra huzursuzluğa doğru evrildi. Gündelik, sıradan işlerini yapacak köleler, hizmetçiler aramaya başladılar. Kıtada bu iş için işe yarayacak iki varlıktan birini yok etmişler, diğerleri olan unicornlarsa epey güçlü oldukları için boyunduruk altına alınamazdı. Ya kıtaların tekrar birleşmesi gibi bir şey olacaktı ya da başka dünyalara kendileri kapı açacaklardı. Bu sırada unicornların dünyalar ve zamanlar arası git geller yaşayabildiklerini öğrendiler ve unicornları ikna edip Ard Gaeth adı verilen kapıyı araladılar. Artık elfler başka dünyaların çocuklarını kendilerine hizmet etsin diye toplayacak ve dünyalarına getirecekti. Kral Auberon Muircetach bu iş için yetenekli ve acımasız general Eredin'i görevlendirdi. Kırmızı pelerinleri sırtlarında koşturan bu süvariler içinse Kızıl Süvariler demek doğru olacaktı. Yerel halkın gözünü korkutmak için siyah atlar tercih ettiler ve tehditkar durmak içinse iskelet zırhlar giyindiler. Bazı durumlarda gökyüzünde yüzebildiği söylenen bir gemi olan Naglfar'ı da kullandılar. Buraya küçük bir parantez açıp bir Skellige inanışına göre bu gemi inşa edilirken yakın zamanda ölmüşlerin tırnaklarının da kullanıldığını de ekleyelim. Parantezi kapayıp devam edecek olursak Vahşi Av'ın hayalet gibi görünmek için elinden geleni ardına koymadığını söyleyebiliriz. İşler Kızıl Süvariler ve Aen Elle için yolunda gidiyordu, fakat bir süre sonra unicornlar köleleştirme olayının farkına varıp geçidi elflere kapadılar. Geçidin kapanmasıyla birlikte elflerin seyahatleri de durmuş oldu, fakat bazı özel büyücüler kısmen dünyalar arası yolculuğa devam etti. Köle akışı epey azalmıştı ve Kızıl Süvariler yeni bir metod arayışına girdiler. Kendilerini hayalet olarak göstermek için özel büyülü yollar bulmuşlardı, bir nevi kendilerin değil de yansımalarını gösteriyorlardı. Daha önceden kullandıkları bu metodu geliştirip az sayıda süvariyi fazla sayıda süvari gösterecek şekilde ayarladılar ve böylelikle sınırlı geçidi en verimli şekilde kullanabildiler. Dünyanın sömürücüleri kısa süre sonra kıtanın yaratıkları tarafından uğursuz bir isimle anılmaya başlandı: Vahşi Av. Vahşi Av İnanışları Yüzlerci yıl bu şekilde geçip gitti. Kızıl Süvariler farklı dünyaları arşın arşın gezip, köle toplamaya devam ettiler. İnsan nüfusunun en çok olduğu, haliyle potansiyel kölenin de gırla olduğu yer witcherların dünyasıydı. Av, genelde kış aylarında baskında bulundu ve kıtayı tamamen dolaşmaları bazen aylarca sürdü. Nadiren gerçek formlarında seyahat ediyorlardı. Yansımalarını kullandıkları bazı durumlarda atlarının altı bacağı varmış gibi gözüküyordu ve insanlar Vahşi Av süvarilerinin atlarının altı bacağının olduğuna inanmaya başlamıştı. Bütün baskınlar insanlrın bir süre sonra Vahşi Av'ın kralı demeye başlayacakları Eredin tarafından yönetiliyordu. Kurbanlarının ruhlarını ilelebet çalan son derece güçlü bir hayalet kral olduğuna inanıyorlardı. Haliyle de korkulu rüyaların vazgeçilmezini Eredin oluşturuyordu. Vahşi Av'ın her türlü görünüşünden korkuyorlardı ve savaş alameti olarak yorumlanıyordu. Skellige'de insanlar hem binicilere hem de Naglfar adını verdikleri gemiye şahit olmuşlardı. Arzu ederseniz bizi maddi açıdan desteklemek için   / inankose   hesabımızı kullanabilirsiniz. iletişim: instagram:   / inankosev   facebook:   / inankosev   twitter:   / inankosev   İnan Köse