У нас вы можете посмотреть бесплатно Babil Kulesi: Tanrı'nın İnsanoğluna En Büyük Cezası или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Bir zamanlar tek ses vardı Evrenin sessizliğinde yankılanan ilk söz, bir emirle doğdu: “Işık olsun.” Ve ışık oldu. Evrenin ve onunla beraber her şeyin yaratılması Tevrat’a göre böyle başladı. Tanrı insanları var etti, dünyaya indirdi. Zaman döndü, “Onları yarattığıma pişman oldum” dedi. Yoldan çıkmış insanoğlunun üzerine görülmüş en feci felaket olan büyük tufanı gönderdi. Ancak sonrasında merhamet gösterip Nuh Peygamber ve onunla birlikte küçük bir grubun kurtulmasına izin verdi. Tufan indi. Hazreti Nuh’un gemisi dağların doruğuna otururken, insanlık hayatta kalan tek soyla yeniden yeşermeye başladı. Dünya temizlenmişti; insanlığın defteri yeni baştan yazılıyordu. Ve o yeni sayfada, henüz karışmamış tek bir dil vardı. Tek bir ses. Tek bir kelimeyle bin anlam anlaşılırdı. İnsan, insana yabancı değildi. Yaratılış Kitabı’nda bu sessizliği bozan ses şöyle yankılanır: “Ve bütün dünyanın bir dili ve aynı sözleri vardı.” (Yaratılış 11:1) Sayıları azdı ama tüm insanlık artık onlardan ibaretti. Dünyayı tekrar keşfetmeye sahipsiz kalmış toprakları sahiplenmeye başladılar. İnsanlar doğudan göç ederken, Şinar bölgesinde —bugünün Babil topraklarında— bir ova buldular. Orada karar kıldılar. Amaçları sıradan değildi. Bu sefer bir ev değil, göklere değen bir şey inşa edeceklerdi. Toprağa bastılar. Topraktan aldıkları kil, tuğlaya dönüştü. O tuğlalarla bir şehir kurdular; fakat asıl mesele şehir değildi. Asıl mesele: Kuleydi. “Kendimize bir şehir ve göklere kadar ulaşan bir kule yapalım! Adımızı duyuralım; yoksa yeryüzüne dağılırız.” (Yaratılış 11:4) O tuğlaların her birinde yalnızca kil değil, kibir de pişirilmişti. Her basamak, göklere bir meydan okumaydı. #babil #babilkulesi #antikbabilşehri