У нас вы можете посмотреть бесплатно PERİLİ KÖŞK - ÖMER SEYFETTİN или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
“Perili Köşk” hikâyesi, “Türk insanındaki değişimi ve sosyal hayattaki zıtlıkları konu alan” hikâyeler kategorisinde düşünülebilir. Hikâyede Sermet Bey ve ailesinin kiraladıkları ev, civardaki herkes tarafından perili olarak bilinir. Bu nedenle, içine yerleşenlerin kısa süre içinde erkek çocuğa sahip olmaları gibi kerametler getiren başka bir ev gösterilir. Bu olayla birlikte, hikâyedeki ilk batıl inanç göz önüne serilmektedir. Ancak Sermet Bey’in kiralamak istediği evi kiralayan herkes o güne kadar ev sahibinin şart koştuğu üç yıllık kira bedelini peşin öder, ne var ki çok kısa bir süre içinde evi boşaltırlar zira geceleri evin karşısında dikilen ve zamanla eve taş atmaya başlayan bir ecinni görünür. Halk arasında dolaşan bir hurafeye göre bu evde yaşayan bir ailenin çocuğu bu evde çarpılmıştır. Ancak bu gibi hurafelere inanmayan Sermet Bey, evi kiraladıktan sonra onlara da görünmeye başlayan ecinni algısından şüphe duyarak ona bir tuzak kurar. Ecinninin üstündeki beyaz çarşafı kaldırınca, bunun aslında ev sahibi olduğu anlaşılır. Ömer Seyfettin, “İslâmiyet’le ilgisi olmayan ve zararlı kabul ettiği inançlara çok ince bir mizahla yaklaşır. Bu gruba giren birçok hikâyesi içinde en önemlileri[nden biri] ‘Perili Köşk’ adlı hikâyedir. ‘Perili Köşk’, doğrudan yanlış inanç üzerine kurulmuş kalem tecrübesidir”22. Eserde Sermet Bey’e önerilen bir evin insanlara şans getirdiği, kiraladığı evin perili olduğu, daha önce yerleşenlerden çarpılanlar olduğu, düzenbaz ev sahibinin ecinni kılığına girip civardaki herkes tarafından bir hayalet olarak kabul edilmesi gibi söylemler, halkın sahip olduğu yanlış inançlara örnektir. Ayrıca hikâyenin sonunda düzenbaz ev sahibine civardakilerin Sermet Beylerin nasıl bu kadar uzun süre dayanabildiğini sorması üzerine ev sahibinin, bu kiracıların içki içtiği için onlara hayaletin değil şeytanın bile musallat olmayacağı şeklinde verdiği cevap, Ömer Seyfettin’in “İslamiyet’le ilgisi olmayan ve zararlı kabul ettiği inançlara çok ince bir mizahla yaklaşması”na örnek olarak gösterilebilir. Genel olarak, Ömer Seyfettin eserleri durum hikâyelerinden ziyade olay hikâyeleridir. Fransızca bildiği için Guy de Maupassant’tan çeviriler yapan Ömer Seyfettin, “hikâyelerini yazarken [Maupassant’ı] örnek olarak almıştır [...] derin psikolojik tahlillere girmemekle beraber, tiplerin psikolojik durumlarını okuyucuyu etkileyecek kadar canlı olarak verebilmiştir”. Eserlerinde döneminin dilinin Türkçeleştirilmesine önem veren Ömer Seyfettin’in sade bir dil kullanımının göze çarptığı “Perili Köşk” hikâyesindeki Sermet Bey karakterinin yazar tarafından derin bir psikolojik tahlili yapılmasa da olay örgüsündeki betimlemeler, karakterin süpheci kişiliğini okura açıkça yansıtmaktadır.