У нас вы можете посмотреть бесплатно Diclehan Baban; Bir düşüş, kendini yok ediş efsanesi üç kez intihara teşebbüs etsede kurtarılır или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Diclehan Baban (d. 3 Mayıs 1934, İstanbul - ö. 3 Aralık 1978, İstanbul) Şarkıcı, sinema oyuncusu. Diclehan Baban  Diclehan Baban Doğum3 Mayıs 1934 İstanbul, Türkiye Ölüm3 Aralık 1978 (44 yaşında) İstanbulMeslekSinema oyuncusu, şarkıcıEtkin yıllar1960-1977 1950'li yıllarda İstanbul Radyosu'nda şarkı söyledi. Kamera karşısına geçişi 1960 yılında Şoför Nebahat filmiyle olmuştur. Genellikle "vamp", "üvey anne", "şarkıcı" gibi tipleri canlandıran yardımcı oyuncu rollerinde yer aldı. 3 Aralık 1978'de kanser hastalığından dolayı ölmüştür. Necip Fazıl Kısakürek'in baldızı ve Cihad Baban'ın ise yeğeni olan Diclehan Baban, dönemin Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar tarafından tedavi amacı ile Londra'ya gönderilmiş ancak bu durum yetersiz kalmıştır. Diclehan Baban'ın 1963 yılındaki intihar girişimi ise; geçirdiği ruhsal bir bunalım sonucuydu. Bir süreden beri misafir olarak kaldığı Handan Adalı'nın evinde Nembutal adlı "ünlü" haptan 17 tane birden almıştı. Ölüme kesin karar vermiş olmali ki, sanatçı arkadaşı Handan Adalı'ya üç-dört satırlık bir mektup bırakmıştı. Arkadaşının bir rastlantı sonucu eve gelmesiyle İlkyarım Hastanesi'ne kaldırılan Diclehan Baban'ın midesi yıkanıyordu. Diclehan Baban, ölümden dönenlerden biri oldu. 90’lı yıllarda bir gece yarısı Taksim Gezi Parkı’nda birlikte içtiğimiz berduşlardan biri Diclehan Baban’dan söz edince çok şaşırmıştım. Diclehan Baban, Yeşilçam filmlerini seven, izleyen herkesin yüzünü iyi bildiği, unutulmayacak bir oyuncu olmasına karşın adı çok da akılda kalmayan yan oyunculardandı. Yeşilçamın önemli, iz bırakmış “kötü kadınlarındandı.” Bunu insanların küçümsediği, uzak durduğu bir berduşun biliyor olması hayatın hoşluklarındandı. Sinema tarihimize 105 filmle adını yazdırıp unutulmazlar arasına katılan, alanında yıldızlaşan Diclehan Baban’ın yaşam öyküsü, Diyarbakırlı tanınan bir Kürt ailesinin (Babanzadelerin) en küçük çocuğu olarak 3 Mayıs 1934 tarihinde İstanbul’da başlar. Babası Türkiye’nin eski valilerinden Abbas Recai Nüzhet, annesi Çerkez Sare Hanım’dı. Gazeteci, siyaset insanı olarak tanınan Mustafa Cihad Baban’ın yeğeni, Necip Fazıl Kısakürekin baldızıydı. “Nevzat Pesen’in 1962 yapımı müthiş filmini, İkimize Bir Dünya’yı, o yaz tatilinde seyrettim. Ertem Göreç’in 1961 yapımı Otobüs Yolcularını da, Atıf Yılmaz Batıbeki’nin 1969 yapımı sezon filmi Kızıl Vazo’sunu da. Bu filmlerde en çok Diclehan Baban isimli kötü kadın portresine çarpılmıştım. Kızılcahamam’da seyrettiğim Namus Uğruna’dan ve Şoför Nebahat’tan yakinen tanıdığım bu kötü kadın, birden benim favori oyuncularımdan biri oluvermişti. Aslında, kimselere benzemeyen bir fiziği vardı: Işıl ışıl müstehzi bakışları, siyah rimeliyle hep en öne çıkıyor, esas kızların rol icabı masumiyetlerini mezbelelere silkeliyordu. Uzun ince, sosyete eskisi 35lik bir kadın gibi perdeye yayılıveren yüz çizgilerinde, muhakkak bir “düşmüşlük” vardı.” (3) Diclehan Baban, Çamlıca Kız Lisesini son sınıfta terk eder, İstanbul Şehir Konservatuarının müzik bölümünden mezun olur. 1950’li yıllarda İstanbul Radyosunda şarkılar söyler. 1960 yılında Metin Erksan’ın yönettiği, Sezer Sezin’in başrolünde oynadığı “Şoför Nebahat” filmiyle sinema oyunculuğuna başlar. Sinemanın yanı sıra tiyatroda da oyunculuk yapar. Tevhit Bilge Tiyatrosunda ve Aksaray Küçük Operada sahneye çıkar. Sinemada genellikle üvey anne, baştan çıkarıcı, yuva yıkan kötü kadın, güzel masum başrol kadınlarına tuzak kurmaya çalışan, kötü kalpli ikinci kadın, vamp rollerinde oynar. Diclehan Baban vamp kadın, kötü kadın rollerini o kadar başarıyla oynar ki belleklerde yer eder, iz bırakır, filmlerin vazgeçilmezlerinden olur. Fakat onun da hak ettiği yerde olamayan birçok başarılı kadın, başarılı oyuncu gibi yanlış bir ülkede, yanlış bir sinemaya doğduğu düşünülür. Sinemada ve sahnede ünlenen, tanınan, sevilen Diclehan Baban’ın dişçiye gidecek parası olmadığı için ağzına diş şekline sokulmuş sakız yapıştırarak bir gazino sahnesinde oynadığı da yazılır, söylenir. Ne yazık ki bu ülke ve birçok güzellikler sunan Yeşilçam, kimi zaman insanına öteki, soğuk, acımasız, vefasız yüzünü de gösterir. Hayatın bu acımasızlığını Cahide Sonku, Ferda Ferdağ, Yıldırım Önal, Suphi Kaner, Gönül Bayhan, (Gönül Özkökleşen) gibi oyuncuların yaşadıkları dramlardan biliyoruz. Diclehan Baban da birçok sanatçı gibi bu acıları, yalnızlığı sahipsizliği, yoksulluk ve açlığı yaşar. Üç kez intihara teşebbüs etse de kurtarılır. Bu acımasız hayat insanları ya intihara sürüklüyor ya da kanser ediyor.” denir. Diclehan Baban da ne yazık ki yaşadığı onca sıkıntı sonrası yakalandığı kanser nedeniyle 1978 yılında, daha 44 yaşında yoksulluk ve sefalet içinde ayrılır aramızdan. Selim İleri “Farklı bir vamp” başlıklı yazısında şunları yazar: “Oysa Diclehan Baban, insanın trajik serüvenine saygı duyabilen bir toplumda yaşasaydı romanlara, filmlere, tiyatro oyunlarına geçebilecek bir kadındı. Bir düşüş, bir kendini yok ediş efsanesi. Ama efsane göze çarpmadı.(5)