Alkol ve Uyuşturucu kullanım bozukluğunu ilaçsız Neurobiofeedback ile nasıl yendi? скачать в хорошем качестве

Alkol ve Uyuşturucu kullanım bozukluğunu ilaçsız Neurobiofeedback ile nasıl yendi?

7 sene boyunca maddeye tekra geri dönmemesinin yani nüks olmamasının nedenini öğrenmek istermisiniz. Tedavide kullanılan medikal tedavi yöntemleri arasında en sık kullanılan yöntemler ilaçlar, psikoterapiler ve detoks programlarıdır. Alkol kötüye kullanımı tedavisinde klasik yöntemlerle (ilaç, psikoterapi ve AMATEM) başarı oranı % 20-44‘ tür. Alkol ve uyuşturucu kullanıcılarının %70'i den fazlası tıbbi tedaviyi bitirdikten birkaç ay sonra tekrar kullanmaya başlıyor. Eroin bağımlılarının % 60'ı tedaviden sonra Eroin'e geri dönüyor. Kokain bağımlılarının %80'i tedaviden sonra kokaine geri dönüyor. Uyuşturucu kullanıcılarının % 87'si tedavide kullanılan psikiyatrik ilaçları bırakıp ve onun yerine Esrar kullanıyor. Sigara bağımlılarının % 70’i sigarayı bırakmak ister ancak, senede % 5’i başarır ve %70’i tekrar başlar. BAĞIMLI KENDİ BEYNİNİ MADDE İLE İLAÇ GİBİ TEDAVİ ETMEKTEDİR. Madde aldıktan sonra oluşan dinlendirici ruh hali, altta yatan beyin elektrik aktivite paterninden dolayı yüksek derecede pekiştiricidir. Alkol ve uyuşturucu koşullanma yöntemi ile beynin derin mekanizmalarının olduğu bölgelere kayıtlanır. Kişi gördüğü ve düşündüğü zaman veya strese girdiğinde istek oluşturur. Beyindeki ödül siteminin merkezi olan Nucleus accumbens dopamin ile aşırı dolar. Hafızadan sorumlu Hipokampus bu zevk veren olayı kısa süreli hatırlar, amygdala koşullanma yöntemi ile bunu kayıtlar. Bağımlının iç görüsü yoktur veya azdır (Neden ben bunu yapıyorum, bana nasıl zarar verecek gibi…). Yanlış olduğunu bilse bile kendine dur diyemez. Bunu yapamadığı yer kişinin kendi beynidir. Bağımlı kişi kendi beynini genelde kontrol edemez. Alkol ve uyuşturucu kullanana ``iradeni kullan ve maddeyi bırak`` dememiz yeterli olmamaktadır. Kendi beyninin kontrol edebilecek yöntemlerin kullanılması yani kişiye uygun tedavi gerekmektedir. Bu bilinçaltı öğretiyi ve kalıcı şekilde değiştiren birkaç ana bilimsel çalışmaya göz atarsak insan beyninin Biofeedback/Neurofeedback geri bildirim yöntemiyle olumluya dönüştürülmesinin mümkün olduğunu görebiliriz. Değişiklikleri kalıcı yapmak mümkün. Biofeedback tedavisi genel olarak insan bedenindeki bilinçaltı ile çalışan fizyolojik tepkileri; Beyin dalgaları paternlerini, kalp atışı, solunum sayısı, el sıcaklığı, ter bezleri aktivitesi, kas gerginliğini ölçmek için bir takım araçlardan faydalanan operant koşullanma yöntemini kullanan bir tedavi tekniğidir. Bu yöntem, kişinin kendi bedenini kontrol altına alarak, üzerinde bazı değişiklikler yapabilmesidir. Kişi, daha önce fark edemediği birçok bedensel tepkisinin farkına varır. Anormal olarak işleyen kalp atışı, kan basıncı, vücut ısısı, uyku düzeni, stres ve kaygı düzeyi, kas gerginliği vb. bedensel mekanizmaları bu yöntemle kontrol edilebilmektedir. Bireyin bedensel farkındalığını arttırmakta ve ruhsal olarak gerginlikten kurtulup rahatlamasını sağlamaktadır. Bu yöntem kişinin kontrol altına alamadığı beyin ve beyin-vücut bağlantısının kontrol etmeyi koşullanma yöntemi ile öğretir. Bu yöntem kişinin farkındalığını arttırıp “durup düşünmeden harekete geçmesini’’ yani “dürtüsel olarak karar vermesini engeller” ve “durup düşünüp eyleme geçmesini” sağlar. Bağımlının beyni neurofeedback tedavi yöntemi ile koşullanıp maddeye olan isteği azaltır veya tamamen kontrolde olmasını sağlatıp madde isteği ve kullanımını ortadan kaldırabiliyor. Kişinin yapmak isteyip de yapamadığını yapabilmesini sağlar ve etkisi genelde kalıcıdır. Bu yöntem aynı zamanda kişinin beyninin kullanımını ve kendini iyi hissetmeyi olumlu yönde arttırır, stresle kişinin baş etmesinde etkili olup, anksiyetesinin azalması veya kaybolmasına, mutlu olmasına, hayat dan zevk almasına, uykusunun düzenlenmesine, dürtü kontroluna, şiddet eğiliminin azalmasına, dikkat, öğrenme, hafıza süreçlerine olumlu katkı yapar. Suç işleme oranını düşürür. Neurofeedback, madde kullanım bozukluğu için kanıta dayalı bir tedavi yöntemidir BAĞIMLILARDA NF PROTOKOLLERİNİN BİLİMSEL ÇALIŞMALARI, Teta ve alfa beyin dalgalarını arttırma, Hızlı beta beyin dalgasını azaltma, SMR bandı arttırma , rt-fMRI nörofeedback olarak 4 ayrı yönde olmuştur. Beynin orta hattındaki SMR bandı üzerinde yapılan çalışmalar İçgörü’nün gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca sorumluluk almasına ve yaptığı işin ciddiyetini anlamasına yardımcı olan Beta/SMR dalgalarının artması tedavinin sonucunu olumlu etkilemiştir. İçgörü kazanması “herşeyin nedeni benim”, “ başkasının suçu değil” kişinin bağımlılık tedavisi için önemlidir. Birçok çalışma, aşırı beta beyin aktivitesinin alkoliklerde ve kokain bağımlılarında nüksün en iyi göstergesi olduğunu göstermektedir.