У нас вы можете посмотреть бесплатно Onu (asânı) at ey Musa! | Tâhâ Suresi | İdris Abkar | Asr Kuran Ofisi или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Tâhâ Suresi (Bu sure Mekke’de indirilmiş olup 135 ayettir.) Er-Rahmân ve Er-Rahîm olan Allah’ın adıyla (okumaya başlıyorum.) 1. Tâ, Hâ. 2. Biz sana, bu Kur’ân’ı sıkıntı çekmen için indirmedik. 3. (Aksine) Allah’tan korkanlara bir öğüt/hatırlatma olsun (diye indirdik). 4. O, yeri ve yüksek gökleri yaratan tarafından indirilmiştir. 5. Er-Rahmân arşa istiva etti. 6. Göklerde, yerde, ikisi arasında ve nemli toprak altında olan her şey O’na aittir. 7. Sözü açıktan söylesen de (söylemesen de fark yoktur). O, sır olanı (içinden geçeni) ve ondan daha kapalı olanı (henüz içinden dahi geçmemiş olanı) bilir. 8. Allah... O’ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. En güzel isimler O’na aittir. 9. Musa’nın haberi sana geldi mi? 10. Hani bir ateş görmüştü de ailesine demişti ki: “Burada kalın! Ben bir ateş gördüm. Ondan size bir kor getirmeyi ya da onun yanında (yol gösterecek) bir rehber bulmayı umuyorum.” 11. Oraya varınca kendisine: “Ey Musa!” diye seslenilmişti. 12. “Şüphesiz ki ben, (evet) ben, senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen, mukaddes vadide, Tuva’dasın.” 13. “Ben, seni seçtim. Vahyedilene kulak ver.” 14. “Şüphesiz ki ben, Allah’ım. Benden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. Bana ibadet et. Beni zikretmek için namaz kıl.” 15. “Kıyamet gelecektir/kopacaktır. Her nefis çabasının karşılığını alsın diye, neredeyse onu (kendimden dahi) gizleyeceğim.” 16. “Sakın ona inanmayan ve hevasına/arzusuna uyan kimse, seni ona (iman etmekten) alıkoymasın. Sonra helak olursun.” 17. “Sağ elinde (tuttuğun) nedir ey Musa?” 18. Demişti ki: “O benim asamdır. Ona yaslanıyorum, onunla hayvanlarıma yaprak çırpıyorum ve daha başka işlerimde ondan faydalanıyorum.” 19. Buyurdu ki: “Onu at ey Musa!” 20. Onu atıverdi. (Bir de ne görsün) o, hareket eden bir yılana dönüşüvermiş. 21. Buyurdu ki: “Al onu! Korkma, biz onu ilk hâline geri çevireceğiz.” 22. “Elini koltuğunun altına sok! Hiçbir kötülük/hastalık olmaksızın bembeyaz çıksın. (Bu da) başka bir ayet/mucize.” 23. “(Böyle yap ve sonucu gör ki) sana büyük ayetlerimizden/mucizelerimizden birini gösterelim.” 24. “Firavun’a git! O, haddi aştı/tağutlaştı.” 25. (Musa) demişti ki: “Rabbim! Göğsümü genişlet!” 26. “İşimi kolaylaştır.” 27-28. “Dilimdeki bağı/düğümü çöz ki; sözümü anlayabilsinler.” 29. “Ailemden bir vezir/yardımcı ihsan et bana.” 30. “Kardeşim Harun’u.” 31. “Onunla gücümü pekiştir.” 32. “Onu (davet) görevime ortak et.” 33. “Ta ki seni çokça tesbih edelim.” 34. “Çokça zikredelim.” 35. “Şüphesiz ki sen, bizi görensin.” 36. Buyurdu ki: “İstediğin sana verildi ey Musa!” 37. “Andolsun ki, bir seferinde daha sana iyilikte bulunmuştuk.” 38. “Hani annene (senin kurtuluşun için) vahyolunması gerekeni vahyediyorduk.” 39. “(Şöyle vahyetmiştik: Onu) tabuta koy, (sonra tabutu) nehre bırak. Su onu sahile atsın/çıkarsın. Benim ve onun düşmanı onu alsın. Gözlerimin önünde yetiştirilesin diye, senin üzerine bir sevgi bıraktım. (Seni her gören sever.)” 40. “Hani kız kardeşin yürüyor ve: ‘Ona iyi bakacak/bakımını üstlenecek birilerini göstereyim mi size?’ diyordu. Gözleri aydın/içi ferah olsun ve üzülmesin diye seni, annene geri çevirdik. Bir insanı öldürmüştün de seni (o cinayetin) derdinden/tasasından kurtarmış ve seni çeşitli imtihanlara tabi tutmuştuk. Medyen halkı arasında senelerce kalmış, sonra da (belirlenmiş) bir kaderle buraya (Mısır’a) gelmiştin ey Musa!” 41. “Ben seni kendim için (risalet davasını yüklenesin diye) seçip yetiştirdim.” 42. “Sen ve kardeşin ayetlerimle (Firavun’a) gidin ve beni zikretmekte gevşeklik göstermeyin.” 43. “İkiniz Firavun’a gidin; çünkü o azgınlaştı.” 44. “Ona yumuşak bir söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır ya da korkar.” 45. Demişlerdi ki: “Rabbimiz! Şüphesiz ki onun, bize karşı taşkınlığından ve azgınlaşmasından korkuyoruz.” 46. Buyurmuştu ki: “Korkmayın! Hiç kuşkusuz ben, sizinle beraberim; işitiyor ve görüyorum.” 47. “Ona varın ve deyin ki: ‘Şüphesiz ki biz, Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber yolla, onlara azap etme! Muhakkak sana, Rabbinden ayetle/mucizeyle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.’ ” 48. “Doğrusu bize şöyle vahyolundu: ‘Azap, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üzerinedir.’ ” 49. (Firavun) demişti ki: “Sizin Rabbiniz kimdir ey Musa?” 50. “Rabbimiz, her şeye hilkatini (cinsine en uygun olanı) veren ve sonra da yol gösterendir.” demişti. TâhâSuresi #Kuran #Sure #AsrKuranOfisi