MEVLANA'NIN DİRİLİŞ SIRRI: Bizi Kabre Koymazlar, Bizden Kalanı Koyarlar! скачать в хорошем качестве

MEVLANA'NIN DİRİLİŞ SIRRI: Bizi Kabre Koymazlar, Bizden Kalanı Koyarlar!

Dr. Ömer Demirbağ, gaflet ve ölüm kavramları üzerinden din ve maneviyatın yaşamdaki yerini derinlemesine inceliyor. Gaflet, Allah'tan başka şeylerle oyalanarak insanın asıl yaratılış gayesini (Rütbe-i İnsan'ı) unutması, kendini lüzumsuz hale getirmesidir. Peygamberlerin temel görevlerinden biri, insanları bu gaflet uykusundan uyandırmaktır. Necip Fazıl'dan yapılan alıntıyla ölümün ne kadar evrensel olsa da herkesin tek başına yaşayacağı kaçınılmaz bir akıbet olduğu vurgulanır. En çok sevenin bile (annenin) kabirde bırakıp döneceği bu yolculuk, mümin için bir korku değil, bir uyanış ve buluşma anıdır. Gafletten kurtulmanın iki yolu olduğunu belirti: Konuşarak vaaz eden: Kur'an-ı Kerim'i dinlemek. Susarak vaaz eden: Ölümü (mezarlıkları) tefekkür etmek. Ariflerin Ölüme Bakışı: Yunus Emre'nin ölümü "Bayram" olarak görmesi ve Mevlana'nın "Kabirde koydukları biz değiliz, bizden kalandır" sözleri aktarılır. Bedenin sadece bir elbise olduğu ve asıl ruhun bir yere gittiği anlatılır. Hz. Peygamber'in "İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar" ve "Dünya hayatı oruçtur, ölünce iftar ederiz" hadisleri hatırlatılarak, ölümün bir bitiş değil, mümin için mükafatın başlangıcı olduğu vurgulanır. Bu, aynı zamanda videonun en önemli ve çarpıcı temasıdır. Dünya meşgaleleri içinde kaybolmak yerine, varoluş amaçlarını hatırlamaya ve ölüme hazırlanarak gafletten uyanmaya davet eden bir tefekkür yolculuğudur.