У нас вы можете посмотреть бесплатно Ailene namazı emret! / Kerem Önder или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Ailene namazı emret! / Kerem Önder وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱصْطَبِرْ عَلَيْهَا ۖ لَا نَسْـَٔلُكَ رِزْقًا ۖ نَّحْنُ نَرْزُقُكَ ۗ وَٱلْعَٰقِبَةُ لِلتَّقْوَىٰ “Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.” (Tâhâ 132) “Cenâb-ı Hakk'ın "Ehline namazı emret" ifadesine gelince, bazıları bunu, onu akrabalarına hamlederken, bazıları da bunu, "dinine mensup olan herkese" manasına almışlardır ki, bu manaya daha yakındır. Her ne kadar "ehl" sözüyle, kişinin meskeninde bulunanların kastedilmesi muhtemel ise de, tıpkı "o ehline namazı ve zekâtı emrederdi"(Meryem, 55) ayeti gibidir. Çünkü, namaza dikkat çekmek ve namazı, vakitleri içinde emretmen, ümmetten diğer kimseler için değil de, ancak ailesi için mümkündür... Yani, "Biz, sana nasıl namazı emretmişsek, sen de onu kavmine emret" demektir. Cenâb-ı Hakk'ın "ona sebat ederek devam eyle" buyruğuna gelince, bununla, "Sen onlara emrettiğin gibi, bu işe bilfiil kendin de devam et... Çünkü, yapmak suretiyle va'zu nasihatta bulunmak, söylemek suretiyle nasihatta bulunmaktan daha mükemmel ve daha etkilidir. Hz. Peygamber (s.a.v), bu ayet nazil olduktan sonra her sabah Hz. Ali (r.a) ve Fatma (r.anhâ)'ya giderek, “Ey Muhammed’in ev halkı! Namaza kalkınız!” derdi. O bunu aylarca sürdürdü. Daha sonra Cenâb-ı Hak, bunu onlara kendi menfaatlerinden dolayı emrettiğini ve kendisinin, menfaatlerden uzak ve beri olduğunu, "Biz, senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz, rızıklandırıyoruz" beyan etmiştir. Ebu Müslim şöyle demiştir: "Bu, Allah Teâlâ'nın, hem peygamberden, hem de ümmetinden ibadeti isteyip onlardan, tıpkı efendilerin kölelerinden haraç (kâr) istemeleri gibi, kendisine rızık vermelerini istemediğini gösterir. Bu tıpkı, "cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum" (ztrfyat, 56-57) ayetinde ifade edildiği gibidir. Bu: "Biz sana namazı emredince, bu emir, biz senin namazından istifade edelim diye değildir" demektir. İşte bu mana, "Biz, senden bir rızık istemiyoruz" Aksine Biz seni dünyada çeşitli nimetlerle, âhirette mükafatla rızıklandırırız" diye ifade edilmiştir. Abdullah b. Selâm (r.a) şöyle der: "Hz. Peygamber (s.a.v), ailesinin başına bir darlık ve sıkıntı geldiğinde, onlara namaz kılmalarını emreder ve bu ayeti okurdu." Bil ki ayette, çalışıp-çabalamayı bırakmaya bir ruhsat ve izin manası yoktur. Çünkü Cenâb-ı Hak, müttakileri anlatırken, "(Onlar), ticaret ve alış-verişin, kendilerini Allah'ı zikirden, namazlarını dosdoğru kılmaktan ve zekâtlarını (bi-hakkın) vermekten alıkoyamadığı yiğitlerdir" (M-, 37) buyurmuştur. Hak Teâlâ'nın "Akıbet takva erbabınındır" ifadesi, "En güzel sonuç, takva erbabının, yani Allah'dan ittikâ eden, korkup çekinen kimselerindir" demektir. Cenâb-ı Allah bu tavsiyenin peşisıra kâfirlerin şüphelerine yer vererek. Sanki daha önce geçen, "Sen, onların dediklerine sabret" (Tâhâ, 130) buyruğunun bir tamamlayıcısı olmak üzere, onların, "Bize, o, Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi?" dediklerini nakletmiştir. Yahut da onlar; bu sözleri ie, Peygamberin, kendilerine bir mucize getirmeden, kendilerini iman etmekle mükellef tuttuğunu anlatmak istemişlerdir. Çünkü onlar, bir başka ayette de, "Evvelki 'peygamberlere) gönderildiği gibi, o da bize bir mucize getirsin" (Enbiya, 5) demişlerdir. Cenâb-ı Hak onların bu sözlerine, "Evvelki kitablarınkinden apaçık bir burhan gelmedi mi ki onlara?" diye cevab vermiştir. Bu ifade ile ilgili şu izahlar yapılmıştır: a) Peygamber (a.s), eğitim ve öğretim görmediği, hiçbir hocadan ders almadığı halde, Kur'ân’da anlatılanlar, onların kitablarındakilerle uyum sağladığına göre, bu bir gaybtan haber vermedir, dolayısıyla bir mucizedir.” Razi, Tefsir -------------------------------------------------------------------------------- Kanalımıza üye olmak için tıkla: / @ihramcızade-ilimyayma Web / https://keremonder.com Facebook / / kereminden Instagram / / kerem_onder Instagram / / ihramcizaderesmi Twitter / / keremonder1 Podcast / https://anchor.fm/keremonder fıkıh, din, ilim, tefsir, fıkıh, kerem önder, dini hikayeler, siyer, ihramcızade, kur'an, islam, dini videolar, sohbet, kerem önder 2019, müslüman, peygamber efendimiz, dini sohbet, islamiyet, kerem önder resmi, önder hoca, kerem, önder, ilim yayma, ihramcızade ilim yayma, kerem onder, dini sohbetler,Allah,