У нас вы можете посмотреть бесплатно ERKUT TAÇKIN | Kansere Yenik Düştü | Usta Sanatçı Erkut Taçkın Kimdir? или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
memlekete rock’n’roll’u getiren, onun yayılması için çabalayan, hayatı boyunca sahneden uzak kalmayan ve sevdiği şarkıları, bugüne, bütün heyecanıyla taşıyan bir ismi anlatacağım bugün sizlere. memleketin en önemli isimlerinden biri o. kendisi askeri lisede rock'n roll ile tanışmış, kız kolejlerinde konserler vermek için 'hapis yatmayı', evlenmek için almanya'da işçi olarak çalışmayı göze almış bir isim...türkiye’de rock’n’roll varsa, biraz da onun sayesinde denebilir aslında. evet erkut taçkından bahsediyorum. o doğduğunda takvimler 7 eylül 1942yi gösteriyordu. babası namık bey amiraldi. 20 yıl gölcükteki denizaltılarda çalışmış. ikinci dünya savaşından hemen önce türkiyenin spiariş ettiği denizaltıları almak için almanyaya gitmiş. fakat savaş paylayınca almanya denizaltıları satmaktan vazgeçmiş. namık beyd de iki denizaltıyı kaçırarak istanbula getirmiş. babasından gördüklerinden ve duyduklarından etkilenen erkut taçkın da denizciliğe aşıktı. aslında babası askeri okulda okumasını istemiyordu. bu yüzden taçkın sınavlara gizlice girerek heybeli adadaki deniz harp okulu lisesini kazandı. bu lise ona bambaşka kapılar açacaktı aslında. geleceğin en önemli müzisyenlerinden biri olacağından habersizdi. genç denizciler grubuyla türkiyenin ilk rocknroll grubunu kurdular. kalkanhaberden eyüp tatlıpınara verdiği röportajda bu grubun nasıl doğduğunu şöyle anlatmıştı: bizden önce de batı müziği yapan nevzat yalaz, faruk akel, ümit aksu gibi abilerimiz vardı ama onların alanı caz müziğiydi. rock'n roll yapan yoktu, arada bir trt radyosundan dinlerdik ama en büyük avantajımız deniz lisesi'nde okumamızdı. mesela gemiler amerika'ya gittiğinde personele plak siparişi verirdik, getirirlerdi. bill haley'ler, elvis presley'ler falan... bir gün lisede durul gence'nin öncülüğündeki arkadaşlar rock'n roll grubu kurmaya karar vermişlerdi, beni de davet ettiler. bazen şarkılar mırıldanırdım ve sesimin güzel olduğunu düşünürlerdi. önce elime trompeti verdiler ama sonra vokale başladım, öyle gitti. durul genceyse gazete duvardan murat meriçe verdiği röportajda erkut taçkının bu gruba nasıl dahil olduğunu şu sözlerle anlatmıştı: 1957 yılında ‘rock around the clock’ filmi türkiye’de gösterildi. müziği radyodan ve plaklardan duymuştuk ama görsel olarak ne ifade ediyor, bilmiyorduk. filmi gördük, çarpıldık! o sıralarda erkan abi, çok sevdiği platters’ın etkisiyle grubu genişletmenin yollarını arıyordu. (…) aklıma erkut (taçkın) geldi. hem eski arkadaşım, hem çok iyi bir kulağı var, hem de ritmik yeteneği fazla olduğu için güzel dans ediyor… iyi kulağı olduğunu çaldığı ıslıktan anlamıştım. deniz harp okulu ve lisesi orkestrası ve lokal grubu gerçek anlamda vokal yapan ve rock'n roll çalan ilk müzik topluluğu olarak da bilinir. orkestrada güngör yücel, ersin yüce, erkan gürsal, durul gence ve solist olarak da erkut taçkın vardı. ilk sahne deneyimini 1956 yılında gerçekleşen askeri tıbbiyeliler balosunda yaşadı. babası da sanatsever biri olduğu için erkut taçkını sonuna kadar destekledi. daha çok amerikadaki popüler parçaları seslendiriyorlardı. plaktan dinleyip sözlerini çıkarıyorlardı. türkçe rocknroll ilerleyen yıllarda gelecekti.okulda da askeri disiplinle müzik çalışmalarına izin veriyorlardı aslında. zira okuldan subay olarak mezun olduklarında danslı toplantılarda deniz kuvvetlerini iyi temsil etmeleri için müzik dersi alıyorlardı. bu sebeple rockn roll grubuna da engel olmuyorlardı. farklı okullardan öğrenciler okulu ziyarete geliyordu. geldikleri zaman okuldaki faaliyetleri göstermek için onlar da mutlaka konser verirlerdi. böylece ünleri okul dışına yayıldı ve çeşitli konser teklifleri almaya başladılar. ama yaptıkları bazı şeyler yüzünden hapse düştükleri de oluyordu. okul haricinde de çalışmak istedikleri için grubun adını değiştirmek zorunda kaldılar.erkan gürsalın takma ismi olan somer soyata orkestrası yaptılar. kalkan haberden eyüp tatlıpınara konuşan taçkın o yılları şöyle anlatmıştı: izinsiz konserler nedeniyle bazen hapishaneye düştüğümüz olurdu. amerikan, üsküdar gibi kız kolejlerinde konserler vermenin peşinde koşardık. bazen izin alamazdık üstlerimizden ve gizlice verirdik. döndüğümüzde disiplin cezamızı çekmek için 4-5 kişilik bir odada kurulan hapishaneye girerdik, bir hafta boyunca. öyle bir sistem vardı o zamanlar. yine de iyi bir öğrenciydim, liseden sonra harp okulu'na gittiğimde ilk 15 kişi arasındaydım. ama birinci yıl matematikten çakınca harp okulu'nu bıraktım. müziğe daha fazla zaman ayırmak istiyordum. #ErkutTaçkın #durulgence #Rock