Bangladeş ve Pakistan'ın ayrılması скачать в хорошем качестве

Bangladeş ve Pakistan'ın ayrılması

26 Mart 1971'de Bangladeş, Pakistan'dan bağımsızlığını ilan etti ve bu olay Bangladeş Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcını işaret etti. Bu ilan, Batı Pakistan'ın yıllarca süren siyasi ve ekonomik baskılarına bir tepki olarak geldi ve 25 Mart gecesi başlatılan acımasız askeri operasyon olan "Operation Searchlight" (Arama Işığı Operasyonu) ile doruk noktasına ulaştı. Çatışmanın kökeni, 1970 genel seçimlerine dayanıyordu. Awami Birliği (Awami League), lideri Şeyh Mücibur Rahman önderliğinde, Doğu Pakistan’daki 162 sandalyeden 160’ını kazanarak ezici bir zafer elde etti. Ancak bu açık halk iradesine rağmen, Batı Pakistan’daki iktidar sahipleri – Cumhurbaşkanı Yahya Han ve Zülfikar Ali Butto – yönetimi devretmeyi reddetti ve bu durum geniş çaplı huzursuzluklara yol açtı. 1971 yılı 25 Mart gecesi, Pakistan ordusu Operation Searchlight operasyonunu başlattı. Bu operasyon, Dakka başta olmak üzere büyük şehirlerde sivilleri, öğrencileri ve siyasi liderleri hedef aldı. Binlerce kişinin tek bir gecede öldüğü tahmin edilen bu operasyon kitlesel katliamlarla sonuçlandı. Şeyh Mücibur Rahman tutuklanarak Batı Pakistan’a götürüldü, ancak yakalanmadan önce bağımsızlık çağrısında bulunduğu bildirildi. 26 Mart’ta direniş resmen başladı. Binbaşı Ziyaür Rahman, Şeyh Mücibur Rahman adına Çittagong'dan yaptığı bir radyo yayınıyla Bangladeş'in bağımsızlığını ilan etti ve halkı işgal güçlerine karşı direnişe çağırdı. Bu ilan, Pakistan güçlerine karşı gerilla savaşı başlatan özgürlük savaşçılarının (Muktibahini) öncülüğünde dokuz ay sürecek bir savaşı ateşledi. Çatışma, 3 Aralık 1971'de Pakistan’ın Hindistan topraklarına saldırmasıyla daha da şiddetlendi. Hindistan ordusunun Bangladeşli özgürlük savaşçılarıyla birlikte yürüttüğü koordineli saldırı sonucunda Pakistan yenilgiye uğradı. 16 Aralık 1971'de Pakistan ordusu Dakka’da resmen teslim oldu ve Bangladeş’in bağımsızlığı kesinlik kazandı. Savaş ağır bir bedelle sona erdi; yaklaşık 3 milyon kişinin öldüğü ve yüz binlerce kadının ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldığı tahmin ediliyor.