У нас вы можете посмотреть бесплатно Risale-i Nur Külliyatı/Sözler - Otuzikinci Söz - Vahdâniyetinin ispatı. Tevhidin İspatı. (Tek Parça) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Videoyu Hazırlayan: Hakan Bozbey © 2020 ******** Külliyat : Risale-i Nur Külliyatı Eser: Sözler Bölüm: Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı. Tevhidin İspatı. Müellifi : Bediüzzaman Said Nursi ******** Bölümler 00:00 Başlangıç 0:28 Otuzikinci Söz 1:04 Birinci Mevkıf: Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı. 33:11 Arabi Fıkranın Tercümesi 34:43 Birinci Mevkıfın Küçük Bir Zeyli (Kaf Sûresi, 50;6) âyetinin tefsiri. 43:33 İkinci Mevkıf : Tevhidin ispatı. 43:48 Birinci Maksat: Vahdet ve Ehâdiyet-i İlâhiyeye dâir gelen şüphe ve îtirazlara cevap. 44:19 "Ey ehl-i tevhid! ...siz ne ile nihayetsiz bir kudret sahibi bir Vâhid-i Ehadi ispat ediyorsunuz? Neden Onun kudretiyle beraber başka eller karışmasını kabil görmüyorsunuz?" 53:42 İşte, ehl-i dalâletin vekili, buna karşı diyeceği kalmıyor. Yalnız diyor ki: "Şirke emare, kâinattaki tertib-i esbabdır, herşeyin bir sebeple bağlı olduğudur. Demek esbabın hakikî tesirleri vardır. Tesirleri varsa şerik olabilirler." 56:43 İkinci Maksat: Bir tek zat sonsuz sayıdaki işleri nasıl yapabilir? Hatime ve iki sorunun cevabı. 1:10:55 Arabî tefekkürün kısa bir meâli... 1:17:41 Diyorsunuz ki: "Sen Sözlerde kıyas-ı temsilî çok istimal ediyorsun. Halbuki, fenn-i mantıkça, kıyas-ı temsilî yakîni ifade etmiyor. Mesâil-i yakîniyede burhan-ı mantıkî lâzımdır. 1:22:05 Üçüncü Maksat : Ahsenü’l Hâlikîn ve Erhâmü’r-Rahim’in gibi ayetlerin açıklaması ve İlahî kemal hakkındaki bir soruya cevap 1:23:09 Kur'ân baştan başa tevhidi ispat ettiği ve gösterdiği için, bir delil-i kat'îdir ki, Kur'ân-ı Hakîmin o nevi kelimeleri sizin fehmettiğiniz gibi değildir. 1:23:47 - اَحْسَنُ الْخَالِقِينَ gibi tabirler, hâlıkların taaddüdüne bakmıyor, belki mahlûkıyetin envâına bakıyor. 1:24:12 - اَحْسَنُ الْخَالِقِينَ , اَللهُ أَكْبَرُ , خَيْرُ الْفَاصِلِينَ خَيْرُ الْمُحْسِنِينَ gibi tabirattaki muvazene, Cenâb-ı Hakkın vakideki sıfât ve ef'âli, sair o sıfât ve ef'âlin nümunelerine mâlik olanlarla muvazene ve tafdil değildir. 1:26:08 Muvazene ve tafdil, vaki mevcutlar içinde olduğu gibi, imkânî, hattâ farazî eşyalar içinde dahi olabilir. 1:26:54 Şu muvazene ve mufadale, Cenâb-ı Hakkın mâsivâya mukabil değil. Belki iki nevi tecelliyat-ı sıfâtı var. 1:29:07 "Birşeyin zıddı olmazsa, o şeyin nasıl kemâli olabilir?" 1:31:02 Seyyid Şerif Cürcanî Şerhu'l-Mevâkıf'ta demiş ki: "Sebeb-i muhabbet, ya lezzet veya menfaat, ya müşâkelet (yani meyl-i cinsiyet), ya kemâldir. 1:33:32 Umum kâinattaki umum kemâlât, bir Zât-ı Zülcelâlin kemâlinin âyâtıdır ve cemâlinin işârâtıdır. 1:33:55 Nasıl ki, mükemmel, muhteşem, münakkâş, müzeyyen bir saray mükemmel bir ustalık, bir dülgerliğe bilbedâhe delâlet eder. 1:36:30 Şu kâinata nazar-ı ibretle bakıldığı vakit, vicdan ve kalb bir hads-i sadıkla hisseder ki, şu kâinatı bu derece güzelleştiren ve süslendiren ve envâ-ı mehâsinle tezyin edenin, nihayet derecede bir cemâl ve kemâlâtı vardır ki şöyle yapıyor. 1:36:51 Şu kâinata nazar-ı ibretle bakıldığı vakit, vicdan ve kalb bir hads-i sadıkla hisseder ki... 1:37:37 Malûmdur ki, ziyayı verenin ziyadar olması lâzım; tenvir edenin nuranî olması gerek; ihsan gınâdan gelir; lütuf lâtiften zuhur eder. 1:39:20 Şu kâinata nazar-ı ibretle bakıldığı vakit, vicdan ve kalb bir hads-i sadıkla hisseder ki... 1:40:48 Dördüncü Remiz - Birşeyin lezzeti, hüsnü, cemâli, emsal ve ezdâdına bakmaktan ziyade, mazharlarına bakarlar. 1:50:30 Beşinci Remiz - Beş Noktadır. 1:53:54 Üçüncü Mevkıf - Ehl-î dalâlet ve ehl-i hidayetin dünya hayatına bakış açıları. 1:54:08 Birinci Mebhas 2:10:20 İkinci Noktanın İkinci Mebhası 2:32:20 Mühim bir sual 2:33:02 BİRİNCİ NÜKTE - Muhabbet çendan ihtiyarî değil. 2:33:29 İKİNCİ NÜKTE - Tâdât ettiğin sevdiklerini sevme demiyoruz. Belki onları Cenâb-ı Hakkın hesabına ve Onun muhabbeti namına sev deriz. 2:42:10 ÜÇÜNCÜ NÜKTE - Cenâb-ı Hakkın esmâsına karşı olan muhabbetin tabakatı var. 2:48:19 DÖRDÜNCÜ NÜKTE - ...Kur'ân'ın emrettiği tarzda olsa, neticeleri, faideleri nedir? 2:49:44 Sual: Enbiya ve evliyaya muhabbet nasıl faidesiz kalır? 2:58:13 MUKADDİME 3:01:40 BİRİNCİ İŞARET: Leziz taamlara, hoş meyvelere şâkirâne muhabbet-i meşruanın uhrevî neticesi, Kur'ân'ın nassıyla, Cennete lâyık bir tarzda leziz taamları, güzel meyveleridir. 3:02:33 İKİNCİ İŞARET: ...o nefse lâyık mahbupları Cennette veriyor. 3:03:46 ÜÇÜNCÜ İŞARET: ...Elbette vaad ettiği şeyi kat'î verecektir. 3:04:39 DÖRDÜNCÜ İŞARET: Valideyn ve evlâda muhabbet-i meşruanın neticesi... 3:06:01 BEŞİNCİ İŞARET: Dünyada اَلْحُبُّ فِى اللهِ hükmünce salih ahbaplara muhabbetin neticesi... 3:06:37 ALTINCI İŞARET: Enbiya ve evliyaya Kur'ân'ın tarif ettiği tarzda muhabbetin neticesi... 3:07:11 YEDİNCİ İŞARET: ... sevmekliğin neticesi... 3:08:01 SEKİZİNCİ İŞARET: ...fakat fâni dünya gibi fâni değil, bâki bir Cennet verilecektir. 3:09:49 Sual: O kadar büyük ve hâli bir Cennet neye yarar? 3:10:28 DOKUZUNCU İŞARET: İman ve muhabbetullahın neticesi... 3:12:32 Tenbih 3:13:05 Münâcât ****** #Vahdâniyet #Tevhid # OtuzikinciSöz