У нас вы можете посмотреть бесплатно Allah'ın Seninle Olduğunu Hisset Yalnızlığın Geçsin - [29.Pencere]-Sarı Çiçek Penceresi или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Bediüzzaman Said Nursi'nin bir sarı çiçekten Allah'ın varlık deliline uzanan hatırası ve yaşadığı derin manalar bu dersimizde. İyi Seyirler.. Allah'ın Varlığının Bilimsel Delilleri Video Serisi için tıklayın👇 • Allah'ın Varlığının Bilimsel Deliller... 00:00 Giriş 03:16 Maddenin Arkasındaki Manayı Okumak 05:15 Üstad Hazretlerinin Barla Hayatı 08:30 Sevgiyi Keşfeden Ağlar 12:33 Mühürlenmiş Duygular 13:47 Bir Sarı Çiçek Allah’ı Bulmana Yeterlidir 15:24 Asıl Gerçeklik Maddede Değil Manadadır 16:42 Risale-i Nur 33. Söz - 29. Pencere (Sarıçiçek Penceresi) 22:40 Turra Ve Sikke 36:36 Vahid Ve Ehad 41:34 Vahid-i Ehad 47:42 Sarıçiçeğin Muhatabı Kim? 52:42 Tevhid İki Çeşittir 53:27 Tevhid Allah’ı Birleme Sanatıdır Hayırlara vesile olmak, daha fazla insana ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile bize destek olabilirsiniz - / @hayalhanem Hayalhanem; Facebook: / hayalhanemmersin X: / hayalhanemersin İnstagram: / hayalhanemmersin Mehmet Yıldız; Facebook: / mehmedimyldz X: / mehmedimyldz İnstagram: / mehmedimyldz Bize Ulaşın: Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için; +90 (538) 043 78 78 +90 (533) 417 33 41 [email protected] Risale-i Nur'da geçen kısım; 33. Söz, 29. Pencere Yirminci Dokuzuncu Pencere وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ Bir bahar mevsiminde, garibâne, mütefekkirâne seyahate gidiyordum. Bir tepeciğin eteğinden geçerken, parlak bir sarıçiçek nazarıma ilişti. Eskiden vatanımda ve sair memleketlerde gördüğüm o cins sarıçiçekleri derhatır ettirdi. Şöyle bir mânâ kalbe geldi ki: Bu çiçek kimin turrası ise, kimin sikkesi ise ve kimin mührü ise ve kimin nakşı ise, elbette bütün zemin yüzündeki o nevi çiçekler Onun mühürleridir, sikkeleridir. Şu mühür tahayyülünden sonra şöyle bir tasavvur geldi ki: Nasıl bir mühürle mühürlenmiş bir mektup, o mühür, o mektubun sahibini gösterir. Öyle de, şu çiçek bir mühr-ü Rahmânîdir. Şu envâ-ı nakışlarla ve mânidar nebâtat satırlarıyla yazılan şu tepecik dahi, bu çiçek Sâniinin mektubudur. Hem şu tepecik dahi bir mühürdür. Şu sahrâ ve ova, bir mektub-u Rahmânî hey'âtını aldı. İşbu tasavvurdan şöyle bir hakikat zihne geldi ki: Herbir şey, bir mühr-ü Rabbânî hükmünde, bütün eşyayı kendi Hâlıkına isnad eder, kendi Kâtibinin mektubu olduğunu ispat eder. İşte, herbir şey öyle bir pencere-i tevhiddir ki, bütün eşyayı bir Vâhid-i Ehade mal eder. Demek, herbir şeyde, hususan zîhayatlarda öyle harika bir nakış, öyle mu'cizekâr bir san'at var ki, onu öyle yapan ve öyle mânidar nakşeden, bütün eşyayı yapabilir. Ve bütün eşyayı yapan, elbette O olacaktır. Demek bütün eşyayı yapamayan, birtek şeyi icad edemez. İşte, ey gafil! Şu kâinatın yüzüne bak ki, birbiri içinde hadsiz mektubât-ı Samedâniye hükmünde olan sahâif-i mevcudat ve herbir mektup üstünde hadsiz sikke-i tevhid mühürleriyle temhir edilmiş bütün bu mühürlerin şehadetlerini kim tekzip edebilir? Hangi kuvvet onları susturabilir? Kalb kulağıyla hangisini dinlesen "Eşhedü en lâ ilâhe illâllah"1 dediğini işitirsin. #çiçek #allah #ispat #işbirliği delil ispat varlık tevhid sarı çiçek bediüzzaman üstad hatıra yolculuk seyahat